Eskişehir’de Gezi Parkı olayları sırasında darp edildikten sonra tedavi gördüğü hastanede 38 gün sonra hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın abisi Avukat Gürkan Korkmaz, Eti Parkında düzenlenen foruma katılarak Eskişehirlilere Ali İsmail’i ve olay sonrasında yürütülen çalışmaları anlattı. Saat 21.00’da başlayan etkinliğe yüzlerce kişi katıldı. Korkmaz’ın anlattıklarını dinleyen vatandaşlar zaman zaman yaşanan süreç hakkında merak ettiklerini sordu. Sorulan soruları cevaplayan ağabey, gerekenin yapılacağını defalarca tekrarladı.
Ali İsmail’in darp edildiği sırada çekim yaptığı iddia edilen kamera görüntülerinin jandarma krimal laboratuarlarında açılması için çalışmaların devam ettiğini belirten Korkmaz, “Görüntüler şuanda Jandarma Kriminal’de orada da görüntüler çözülemezse, Brüksel’de bir merkez varmış. Görüntülerin oraya gitmesi için uğraşacağız. Ama öncelikle burada bulunan imkanları kullanarak çözülmesini talep edeceğiz. Maalesef delillerin karartılmasını tartışıyoruz. Resmi kamu kuruluşları tarafından delillerin karartılma şüphesinden bahsediyoruz. Bizi korumakla yükümlü polis ve askerin delilleri karartmasından bahsediyoruz. Bu durum çok acı. Bu dosya sadece bizim dosyamız için değil, bugün Ali’nin dosyasını karartan yarın başka dosyanın delillerini karartır. Ama elimiz mahkum. Yapacak olan şuanda da yapar, savcılıkta da yapar. Maalesef bir noktada güvenmek zorundayız. Güvenmiyoruz, o zaman beklemek zorundayız. Ali İsmail öldü Allah rahmet eylesin” dedi.
“FAİL BULUNMASSA ESKİŞEHİR’E BİR NAMUS LEKESİ KALACAKTIR”
Fail yada faillerin bulunmadığı taktirde bu konunun Eskişehir’e namus lekesi olarak kalacağını belirterek, şunları söyledi:
“Bu olayın faili meçhul kalması, birçok anne ve babının huzursuz yatması demek. Çocuğunu Eskişehir’e gönderenlerin huzursuz yatması demek. Eskişehir’in çıkmayacak bir namus lekesinin kalması demek. Uğraşıyoruz, umarım bir sonuç alırız. Bu durum çok kötü üzdü bizi. Ancak bir avukat olarak bu duruma müdahale edememem beni daha fazla üzdü. Doktorlar müdahale etti kurtulamadı. Acımı çekeceğim. Bu süreçte güvenmek zorunda kalmak, ama güvenilmediğini görmek üzücü oluyor. Gezi parkı olaylarında hayatını kaybeden diğer dosyalarında faillerinin bulunmaması, suçluların cezalandırılmaması canımı daha çok yakıyor.”
Hatay’da tutuklanan kişilere de değinen Korkmaz, tutuklanma gerekçelerinin yetersiz olduğunu dikkat çekerek, “Hatay’da Gezi Parkı eylemleri sırasında 17 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların işlemiş oldukları iddia edilen suçlar, ‘Kasten adam öldürmeye tam teşebbüs, terör örgütüne üye olmak ve terör örgütü adına faaliyetlerde bulunmak, devlet büyüklerine hakaretlerde bulunma, kamu mallarına zarar verme, genel güvenliği tehlikeye düşürme’ gibi konulu suçlarla 17 kişi gözaltına alındı. Bu kişiler terör kapsamında gözaltına alındıktan sonra Adana’ya sevk edildi. Bunlardan 13’ü tutuklandı. Bunlar dosyada bulunan taş atarken fotoğrafları ile bir örgütün bayrağını taşıdığı gerekçesi ile tutuklandı” diye konuştu.
“HİÇ BİR ZAMAN İŞİN İÇİNDE POLİS VAR DEMEDİK”
Görgü tanığının beyanlarının dikkate alınması gerektiğini belirten Korkmaz, kamera kayıtlarının ellerinde bulunduğunu söyledi. Provokasyonlara sebep vermemek istemediklerini vurgulayan Korkmaz sözlerine şöyle devam etti:
”Görgü tanığının beyanları, kamera kayıtları elimizde. Biz ona rağmen hiçbir zaman işin içinde polis vardır demedik. Polis mi? Vatandaş mı? demedik. Ali İsmail’in darp edildiği yerde bulunan fırın vefata kadar dillenmemişti. Biz vefat öncesinde de bunu biliyorduk. Ama dile getirmedik. Bu düşen kan kimin kanı olursa olsun, anaların gözyaşı aynı. Soruşturma sağlıklı yürüsün diye sağduyulu davrandık. Ancak Ali İsmail öldüğü gün Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna yaptığı açıklamada ‘arkadaşları öldürmüştür’ demesi, farklı yerlerden bizim göstermiş olduğumuz sağduyu göstermediler.”
Ali İsmail Korkmaz’ı tedavi ettikten sonra taburcu iddia edilen doktor hakkında da konuşan ağabey Gürkan Korkmaz, doktorun sosyal medyadan yazdığı iddia edilen söz hakkında ise şunları söyledi:
“Doktorun sosyal medya üzerinden yazmış olduğu ‘Hipokrat yemini uyulmaz’ sözüne inanmak istemedik. Atatürk geleceği gençlere bıraktı. Bir okumuş genç olarak bu doktorun bu tür bir yazıyı yazdığına inanmadım, inanmak istemedim.”
“DOKTOR HAKKINDA GEREKLİ BAŞVURULARI YAPTIK”
Ali İsmail’e ilk önce ifade vermesi gerektiğini acil doktorunun söylemediğini belirten Korkmaz, “Ali İsmail acil serviste muayene ediliyor. Hiçbir şeyinin olmadığı söyleniyor. Ancak, ayrıntılı olarak muayene olabilmesi için muayene gitmesi söyleniyor. Muayene gidince adli vaka olduğu, ifade vermeden genel bir ayrıntılı tedavinin başlamayacağı söylenmiş. Ancak bu acil doktorunun dediği bir şey değil. Doktor hakkında Tabipler Odası Başkanlığı, Sağlık Bakanlığı ile Savcılığa gerekli başvuruları yaptık. Eğer bir kişinin hatası varsa cezalandırılsın. İlk yakalanan kişiye fail diyen bazılarına ise kızdım. O adam fail değil de, sen ona fail dersen bunun birçok yan etkisi vardır. Çevresinde çok farklı gözle bakılır. O bakımda bir kişinin suçu belli olmadan onu suçlamak yanlış olur. Gereken her türlü başvuru yapılacak. Bundan emin olun. Acılı bir abi olarak her şeyi yapacağım. Ancak ben yargısız bir infaz yapılmasını istemiyorum. Ortada bir ihmal varsa, bence var cezası neyse o verilsin” diye ifade etti.
“ALİ YAŞAMIŞ OLSAYDI YATALAK KALABİLİRDİ”
Ali’nin ölmeden önceki sağlık durumu hakkında da konuşan acılı ağabey Korkmaz, şunları ifade etti:
“Ali İsmail yaşamış olsaydı, ciddi hasarlarla uyanma riski çok fazlaydı. Yatağa mahkum kalıp, her gün ölmeyi dilemektense, Allah’ın hayırlısı neyse o olsun dedik. Sonuçta vefat etti. Belki de o geçen süreç beni yonttu.”