A Milli Takım’ın ve Atletico Madrid’in yıldız ismi Arda Turan, bir gazeteye vermiş olduğu röportajda maça çıkma anları, kariyeri, tatili ve gelecek planlaması hakkında açıklamalarda bulundu.
“2017’YE KADAR KONTRATIM VAR”
Atletico Madrid’de oynayan futbolcuların adının transfer dedikoduları ile ilgili konuşan Arda Turan, 2017’ye kadar Madrid ekibinde kontratı olduğunu dile getirdi. Turan, “Ekstra bir durum yok. Takım olarak çok başarılı bir yıl geçirmişiz. 2-3 senedir Avrupa’nın en iyileri arasında gösteriliyoruz. Oyunculara teklif yağması çok normal. Burada çok mutluyum. 2-3 senedir kendimi çok iyi hissediyorum. Benim için mutluluk her şeyden önce gelir” diye konuştu.
“YADIRGANACAK, KÜÇÜMSENECEK BİR DURUM DEĞİL”
Arda, Atletico Madrid’den emekli olabileceğini de ifade ederek, “Lig Şampiyonu olmuş, Şampiyonlar Ligi kupasını da finalde kaçırmış bir takımdan bahsediyoruz. Burada emekli olmak da düşünülebilir. Bu da bir tercih. Yadırganacak, küçümsenecek bir durum değil” vurgusunu yaptı.
“SURE DE DİNLERİM DUA DA”
Maça çıkmadan önce konçunu kesip, beyaz çorap giydiğini sözlerine ekleyen Arda Turan, “Maça çıkmadan, çok fazla Barış Manço dinlerim. Hele ‘Gibi Gibi’sini defalarca. Barış Manço’nun insanı hem yükselten, hem düşüren çok güzel şarkıları var. Arada kalmamam lazım. Ahmet Kaya var, en çok ‘Ayrılığın Hediyesi’ni çok severim. Dibe vurmak da iyidir maç öncesi. Sinirliyken, üzgünken daha iyi oynadığım oluyor. Sure de dinlerim dua da. Tabii genelde Yasin suresi dinliyorum. 11 dakika 32 saniye. 15 dakikalık ısınmamı Yasin suresiyle yapıyorum. Benim için çok önemli, çok özel bir alan” açıklamalarında bulundu.
“BARCELONA KARŞISINDA DA CHELSEA MAÇINDA DA ERKEK GİBİ OYNADIK”
Arda Turan, Barcelona maçında sakatlandıktan sonra Diego Simeone’nin omzunda ağlamasını şu şekilde anlattı:
“ Böyle büyük maçlarda ilk 20 dakika çok önemlidir. Erken gol yiyebilirdik, maçın seyri değişebilirdi. Yemedik çok şükür. Ben de böyle avutuyorum kendimi! Sonuçta insanların PlayStation’da ‘en hızlı takım’ diye aldığı bir takımdan bahsediyoruz. Ve kendi sahalarında. Ve onların 100 bin kişilik taraftar ordusunun önünde. Kolay değil. Her şeyi erkek gibi yaptık. Hep erkek gibi. Barcelona karşısında da Chelsea maçında da. Hep mücadeleci, hep erkek.”
“BÜTÜN SEZON HİSSETTİM ASLINDA AYAKTA ALKIŞLANDIĞIMI”
Şampiyonlar Ligi’nde karşılaştıkları Chelsea maçında attığı golden sonra kendisini ayakta alkışlayan rakip takım taraftarlarının hatırlatılması üzerine Atleticolu yıldız Arda Turan, “Bütün sezon hissettim aslında ayakta alkışlandığımı. Özel hissettirilmek önemli. Kendin için de ailen ve milletin için de. Dediğim gibi; sonuca değil mutlu olup olmadığıma bakarım. Ve ben oyunu oynamayı çok seviyorum” diye konuştu.
Turan, İspanya’nın Dünya Kupası performası hakında şuı şekilde konuştu:
“Tıkır tıkır işleyen bir futbol sistemleri var. Biraz doymuşluk biraz da yavaş oynamaya bağlı problemleri var. Topa sahip olma konusunda çok becerikliler. Biraz hızlansalar her şey değişirdi. Orada çok arkadaşım vardı. Başarılı olmalarını çok isterdim.”
“TEK BOŞ ZAMANIM AKŞAMÜSTÜ”
Atletico Madrid’in yıldız futbolcusu Arda Turan, Madrid’de günlük yaşamını ise şu sıralama ile anlattı:
“9 gibi kalkıyorum. Genelde evde kahvaltı ediyorum. Peynir, ekmek, portakal suyu, taze meyve ve mısır gevreği yiyorum. Antrenman 10.30’da başlıyor; 1-1,5 saat sürüyor. Sonrası haftanın röportajları, çekimleriyle geçiyor. Öğle yemeği için eve dönüyorum. Mesafe 10 dakika. Sebze yiyorum, yanında da mutlaka yoğurt. Her gün 2-2,5 saat öğle uykum var.
Tek boş zamanım akşamüstü. İki köpeğim Bayram ve Paşa’yı yürüyüşe çıkarıyorum. Akşam yemeğe çıkıyorum. Mesela El Torado’ya gider balık yerim.”
“EVİMDEKİ TÜRK ABLA, HALA TÜRK YEMEKLERİ YAPAR”
Arda, İspanya’ya gittiğinden bugüne hayatında değişen şeylerin sorulması üzerine pek değişen bir şey olmadığını ifade ederek, “Evimdeki Türk abla, hala Türk yemekleri yapar, onları yerim. Haftanın üç günü sokağa çıkıyoruz, en güzel restoranlarda yiyoruz tabii. Ama Türk yemekleri hem daha lezzetli hem diyetimize daha uygun. Vazgeçilecek, değiştirilecek şeyler yemekler, kıyafetler değil” dedi.
“AYNI HOŞGÖRÜYÜ KENDİ İNSANINA NEDEN GÖSTERMİYORSUN? “
Arda Turan ayrıca iyi bir yabancı dil konuşmak istediğini ve ilk tercihlerinin de İngilizce ile İspanyolca olduğunu belirterek, “Dersler alıyorum, kitaplar okuyorum. Türkiye’de İngilizce bir kelimeyi yanlış söylüyorsun, hemen dalga geçiyorlar. Sanki herkes Oxford’dan mezun. Yabancılar kırık dökük iki kelime Türkçe konuşunca bayılıyorsun, “Ay ne kadar tatlı” diyorsun. Aynı hoşgörüyü kendi insanına neden göstermiyorsun?
Arda, en çok Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le Acun Abi Ilıcalı’nın İngilizcesini beğendiğini söyleyerek, “Türk gibi konuşuyorlar. Kasmıyorlar. Karşındakine derdini anlatabiliyorsan yeter. Türk aksanı gayet iyi bence” diye konuştu.
“NE ZAMAN TATİL YAPIP NASIL MUTLU OLACAĞIMI ÇOK İYİ BİLİRİM”
İstediği yerde tatil yaptığını dile getiren Arda Turan, “Miami, New York, San Antonio’daydı tüm takım. Beraber NBA finallerini izledik. Bunları anlatmaya, göstermeye gerek yok ki. Ondan önce İspanya’da da tatil yaptım Yunanistan’da da. Çok merak etmesinler. Nerede kimlerle, ne zaman tatil yapıp nasıl mutlu olacağımı çok iyi bilirim. O işi bıraksınlar. Dünyanın her yerinde eğlenip istediğim köşesinde denize giriyorum Allah’a çok şükür” sözlerine değindi.
“EN BÜYÜK PROFESYONELLİĞİM İÇİMDEKİ AMATÖR RUH”
‘Fenerbahçe oynar mısın?’ sorusu üzerine Arda şu şekilde cevap verdi:
“En büyük profesyonelliğim içimdeki amatör ruh. Onu kaybedersem ben ben olamam. Ben Arda’yım; karakterim konusunda değişmem. Atletico Madrid’in kontratlı bir futbolcusu olarak Galatasaray ile Fenerbahçe arasında bir seçim veya yorum yapmak, kulübüme saygısızlık olur.”
“YÜZDE 90 KAZANIRIZ”
Arda, Play Station’u bırakalı 3 yıl olduğunu hatırlatarak, “Önemli derbiler, tartışmalar başladı. Fazla iyiydim, bıraktım. Şimdi buradan bir şey diyeceğim, Acun abinin medya gücü arttı, bana daha çok karşılık verecek. O yüzden susayım. Eskiden röportajlar üzerinden atışırdık, iyiydi. Bizde aktivite bitmez: Ayak tenisi, halı saha. Olduğum takım avantajlıdır. Yüzde 90 kazanırız” dedi.
“KİTAP BENİ ÇOK ETKİLEDİ”
İspanyol bir yazarın hakkında yazdığı kitaba da değinen Milli futbolcu Arda, şu şekilde konuştu:
“Dünyanın yarısından fazlası hafta sonu eğlencesi için tiyatroya, operaya gidecek parayı bulamıyor. Refahı düşük toplumların en büyük eğlencesi spor . En ilgi göreni de futbol. Milyonların takip ettiği sporda ciddi paraların dönmesi normal. Herkesi mutlu eden, heyecanlandıran, hayatını renklendiren bir şey. İspanyollar beni seviyor, ben de onları. İyi bir anlaşmamız var.
Kimse kimseyi kollarını açmış beklemiyor tabii. Sen iyi niyet göstermezsen olmaz bu iş. Sahada iyi değilsen, dışarı da kimse kabullenmez seni. Kural bu. Çok basit. Kitap beni çok etkiledi. Hayatımı değiştiren kitap da benzer türdeydi çünkü. Manisa’da sıkıntılı günler geçiriyordum. ‘Galatasaray’a mı gitsem, üniversiteye mi devam etsem’ diye şaşırdığım bir dönem. Marcel Desailly’in ‘Kaptan’ kitabını okudum. Onun da genç futbolcuyken aynı ikilemlerden geçtiğini gördüm. İyi geldi. Kılavuzum oldu.
Juan Esteban Rodriguez Garrido’nun kitabı da bir dış göz olarak hikayemi anlatıyor. Eminim benzer duruşu olacak. Şu beni mutlu etti: Yaşadıklarımı olduğu gibi dışarı yansıtabilmişim. Önemli kriterlerim, kitapta da ön kısımda. Arda’nın her gün Çeşme, Bodrum’da tatil yapmadığının, hayatının 11 ayı sabahın köründe kalkıp antrenmana gittiğinin, her gece yatmadan sekiz dakika buzlu suda yıkandığının kanıtı gibi.”
Juan Esteban Rodriguez Garrido’nun kitabı da bir dış göz olarak hikayemi anlatıyor. Eminim benzer duruşu olacak. Şu beni mutlu etti: Yaşadıklarımı olduğu gibi dışarı yansıtabilmişim. Önemli kriterlerim, kitapta da ön kısımda. Arda’nın her gün Çeşme, Bodrum’da tatil yapmadığının, hayatının 11 ayı sabahın köründe kalkıp antrenmana gittiğinin, her gece yatmadan sekiz dakika buzlu suda yıkandığının kanıtı gibi.”
Arda, kitapta yazılan Ardaturanizmo kavramı hakkında bu tür karikatürizelerin hoşuna gittiğini belirterek, “İspanyollar rahatlığıma, gülmeme, umursamıyormuş gibi gözüküp aslında umursamama atıfta bulunup bir laf attılar, sağ olsunlar. İnsanın adının bir kavrama, akıma dönüşmesi çok özel” açıklamasını yaptı.
“SAKAL KONUSUNDA TAVRIM NET”
Milli futbolcu, annesinin kendisini sakallı sevdiğini de dile getirerek, “Bence yakışıyor millete. Gayet güzel. Kılık kıyafet, saç sakal konusunda tavrım net. Yakınlarım rahatsız değilse ben mutluysam yola devam. Halk samimiyeti seviyor. Türkiye, Etiler ve Bebek’le; Çeşme ve Bodrum’la sınırlı değil. Mutluluğu, tepkiyi buralarda aramıyorum” diye konuştu.
Editör: TE Bilişim