Kadın Sürücünün Çarptığı 10 Aylık Bebek Hayatını Kaybetti Kadın Sürücünün Çarptığı 10 Aylık Bebek Hayatını Kaybetti
Bursa Barosu'na bağlı avukatlar, savunmanın susturulmaya çalışıldığını ileri sürerek adliye önünde toplandı. Basın açıklamasına cübbelerini giyerek katılan avukatlar, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyeleri hakkında "yargıyı etkilemek" suçundan dava açılmasına tepki gösterdi. Bursa Barosu Başkanı Ekrem Demiröz, yaptığı açıklamada avukatların yargılamanın dışında bırakılmaya ve yok sayılmaya çalışıldığını söyleyerek, "Savunma mesleğine yönelik itibarsızlaştırma kampanyası hızla devam ediyor. Ancak bilinmelidir ki bu kampanya esas olarak yargının itibarına zarar vermektedir. Oysa savunma, yargının eşit kurucu unsurudur. Bu temel düşünce yargının anayasasıdır. Aksine olan her şey hukukun üstünlüğünü ihlal etmektir. Nerede bir adil yargılanma hakkı ihlal ediliyorsa, bilin ki orada savunma hakkı ortadan kaldırılmıştır. Çünkü adil yargılamanın gerçek teminatı özgür ve bağımsız savunmadır. Bağımsız savunma yoksa bağımsız yargı da yoktur. Biz biliyoruz ki savunma, tarih boyunca nice saldırılara uğradı ve nice bedeller ödendi. Ancak savunmaya karşı çıkanlar, hatta ihlal edenler bile sonunda savunmaya muhtaç kalmışlardır" dedi.
İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkında adil yargılamayı etkileme suçundan dava açılmasına tepki gösteren Demiröz, "Bu suçun işlenebilmesi için ortalıklarda adil yargılama diye bir şeyin var olması gerekmez mi? Kaldı ki avukatın görevi zaten yargıyı etkilemek değil midir? Hakları savunmak ve hak edene verebilmek için bir avukatın yargıyı etkilemeye çalışmasından daha doğal ne olabilir? Ancak kitap yazarak halkı etkileme suçu üreten bu zihniyet, avukatlar için de yargıyı etkileme suçu üretmiştir. Gerçek şudur ki, İstanbul Barosu’nun eylemi adil yargılamayı etkilemek değil, mahkemeyi adil yargılama yapsın diye etkileme çabasıdır. Hiç kuşku yok ki, hiçbir mahkeme usul kurallarına aykırı yargılama yapamaz, kendini denetimsiz ve sınırsız sayamaz, böyle mahkemeleri ve yargıçları usul kurallarını uygulamaları için uyarmak baroların asli görevidir. Gerçekte savunma hakkını yok sayarak adil yargılamayı ortadan kaldıran mahkemenin bizzat kendisidir" diye konuştu.
Bu davanın tamamıyla haksız ve hukuksuz olduğunu ileri süren Demiröz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu durum da gösteriyor ki, avukatlardan sonra sıra avukatların örgütlü gücü olan barolara gelmiştir. Ancak İstanbul Barosu yalnız değildir. Çünkü biliyoruz ki, yapılanlar yalnızca İstanbul Barosu’na değil tüm avukatlara yapılmıştır. Bu nedenle tüm barolar gibi biz de İstanbul Barosu’nun yanındayız. 17 Mart 2013 Pazar günü İstanbul Barosu’nun olağanüstü genel kurulunda olacağız ve meslektaşlarımızla İstanbul Barosu yönetimine destek vereceğiz. Tüm bu kaygılarımız, mesleğimizi korumak refleksi şeklinde algılanabilir. Ancak şu çok iyi bilinmeli ki, savunmayı savunmak, insanların hak arama hürriyetini savunmaktır."

Editör: TE Bilişim