Ayvalık sahil güvenlik ekiplerinden gece yarısı operasyonu

Edinilen bilgiye göre, Ayvalık ilçesinde, gece saatlerinde açıldıkları Melina Adası yakınlarında tüp ve teknik malzeme kullanarak zıpkınla balık avladıkları iddia edilen dalış okulunun sahibi ile eğitmenleri hakkında yasal işlem yapıldı. Bir ihbar üzerine harekete geçen Ayvalık Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, dalış izni alarak dalış koordinatlarını belirtmeyen ‘Lal’ adındaki bir tekneyi takibe aldı.

Melina Adası yakınlarında yasa dışı balık avlandığını termal kameralarla tespit eden Sahik Güvenlik Komutanlığına bağlı ekipler, söz konusu tekneye refakat ederek, Cunda olarak da bilinen Alibey Adası Limanı'na bağladı. Yapılan aramalarda; dalış eğitmeni oldukları öğrenilen 5 kişinin bulunduğu teknede 11,5 kilogramağırlığında çipura, sinavrit ve karagöz balığının zıpkınla avlandığı belirlendi.

Ayvalık’ta tanınmış bir dalış okulunun sahibi olan ve uzman dalış eğitimcisi K.Ç’nın yanı sıra M.Y, D.G, T.E. adlı diğer eğitimcilerle ve tekne kaptanı Ş.T. hakkında, tüp ve teknik malzeme kullanarak zıpkınla balık avladıkları iddiasıyla soruşturma başlatıldığı ve söz konusu zanlıların idari para cezasına çarptırıldığı öğrenildi. Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu yetkilileri dalış okullarının sportif dalış faaliyetleri yapmakla sınırlı olduğunu kaydederek, tüp ve teknik malzeme kullanarak zıpkınla balık avlamanın yasak olduğunu ve Ayvalık’ta ki dalış okulunun da bu yasağa riayet etmemesinin üzücü olduğunu kaydetti.

DALIŞ EĞİTMENİ K.Ç., “BANA HAİN BİR KOMPLO KURULDU”
Öte yandan, Ayvalık’taki dalış okulunun sahibi ve eğitmen K.Ç., kendisine telefonla ulaşan muhabirimizin sorularını yanıtlandırdı. Kendisine büyük bir komplonun kurulduğunu belirten K.Ç., “Benim adım Türkiye genelindeki su altı camiasında oldukça yakından tanınır. İsmimin büyük olması nedeniyle şu anda birileri tarafından bana karşı hain bir komplo kurulmuş durumdadır” dedi.

Ayvalık’ta 22 Ocak tarihinde de zıpkınla balık avcılığının yapıldığını ancak bunun hiçbir medya yayın organında yer almadığını kaydeden K.Ç., “Benim adım çok büyüktür. Bu yüzden de birileri benim adımı lekelemeye ve karartmaya çalışmaktadır. Söz konusu operasyona adı karışan tekne bana veya kurumuma ait değildir. O gece bizim yaptığımız aslında kaçak bir olay da değildir. Tekne yasal izinler kapsamında denize açılmıştır. O gece biz gece dalış eğitimi gerçekleştirmiştik. Ancak aramızdaki bazı arkadaşlarımız kurs sona erdikten sonra şeytana uyarak, bizim yapmayın şeklindeki uyarılarımıza rağmen böylesi bir avı yaptılar. Zaten arkadaşlarımız da suçlarını itiraf etmişlerdir. Ama ben böyle bir şey yapmadığım halde, olay döndü dolaştı ve sadece bende oradayım diye benim üzerime devrildi” diyerek kendini savundu.