Kısa süre öncesine kadar bu kurumun bağlı olduğu Binali Yıldırım’a 4-5 kez başvuru yapmalarına rağmen olumlu yanıt alamadıklarını belirten Başkan Kocaoğlu, “Geçen gün sayın aday buraya gelmiş, ‘bu devirde arıtma olmaz mı’ demiş. Şimdi Yeni Foça arıtmasının ihalesine çıkıyoruz.
Yine izin vermezlerse, şebekeyi karayolundan arıtmaya bağlayamazsak, o tesis orada çürüyecek, bu kanalizasyon da denize dökülecek. Çünkü başka çare kalmadı, bıçak kemiğe dayandı” diye konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Foça ve Yeni Foça’da iki ayrı açık hava toplantısında halkla buluştu. Esnafla ve balıkçılarla da bir araya gelen Başkan Kocaoğlu, sorunları dinledi, ilçede yapılacak çalışmaları anlattı.
Yeni Foça’da düzenlenen mitingde arıtma sorununa değinen Başkan Aziz Kocaoğlu, 21 ilçenin arıtma problemini çözdüklerini, Yeni Foça’da ise SİT alanlarının yoğunluğu nedeniyle uzun süre yer aradıklarını söyledi. Tespit edilen yerde arazi sahiplerinin itirazları yüzünden ancak yargı sürecinin ardından kamulaştırmanın gerçekleştirilebildiğini ifade eden Başkan Aziz Kocaoğlu, şöyle devam etti:
“Hem arıtmanın hem kanalizasyon şebekesinin planları uzun süre önce bitti. Projeye başlanması için Karayolları’ndan yol geçiş izni verilmesi gerekiyordu.
Karayolları bu izni versin diye eski Ulaştırma Bakanı ve şimdiki Büyükşehir Adayı Binali Bey’e en az 4-5 kere talepte bulundum. Ancak bugüne kadar olmadı. Geçen gün Sayın Aday buraya gelmiş, ‘Bu devirde arıtma olmaz mı’ demiş. Bunlar siyasi şeyler.
Bugün arıtma konusunda Türkiye’de açık ara birinci durumundayız. Bizim 21 ilçedeki arıtmalarımız tüm Türkiye’deki arıtmaların yüzde 25’ini teşkil ediyor.
Diğer illerden 6 misli daha fazla arıtma yapmışız. Şimdi Yeni Foça’nın da ihalesine çıkıyoruz. Yine izin vermezlerse, kanalizasyonu Karayolu’ndan arıtmaya bağlayamazsak, o tesis orada çürüyecek, bu kanalizasyon da denize dökülecek. Çünkü başka çare kalmadı, bıçak kemiğe dayandı.”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu 30 Mart’ta yapılacak seçimin ülkenin içinde bulunduğu durum açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Başkan Kocaoğlu, rüşvet ve yolsuzluk iddiaları, her gün ortaya konan bu iddialara ilişkin telefon görüşmelerinin gölgesinde bir seçim süreci yaşandığını belirterek, “Allah kimseye vermesin, böyle bir durumda yollarda yürümek ayrı bir meziyet olsa gerek” diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel de, iktidar partisine yönelik yolsuzluk iddialarına ve AKP Büyükşehir adayı Binali Yıldırım’ın bazı ihalelerde oynadığı öne sürülen role ilişkin tespitlerde bulundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Milyon Ali İzmir sokaklarında nasıl geziyor” cümlesine atıfta bulunan Yüksel, “Sayın Genel Başkan eksik söylemiş, milyon değil 600 milyon Ali demesi gerekirdi” diye konuştu.
ktidar partisinin tek amacının İzmir’in değerli arazilerini satmak olduğunu öne süren Alaattin Yüksel şöyle devam etti:
“Hizmet konusunda koca koca adamlar koca koca yalanlar söylüyorlar. 17 Aralık’taki yolsuzluk operasyonu sonrası istifa eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, iki yıl önce bir açıklama yaptı. Müteahhitlere, “İstanbul, Ankara bitmiştir.
Şimdi İzmir’i yağmalayacağız. Sıra İzmir’de” demişti. Buraya İzmir’i yağmalamaya geliyorlar. Karayolları arazisinin gibi yerleri inşaat alanına dönüştürüp birer birer satıyorlar. Kınık’ta 1200 dönüm merayı köylünün elinden alıyorlar, bir tek firmaya veriyorlar.
Mavişehir’de Büyükşehir Belediyesi’nin yeşil alan olarak ayırdığı alanları inşaat alanına çeviriyorlar. Bunların hizmetten anladıkları budur. Türkiye’yi yağmalamaktır, yandaşlara peşkeş çekmektir. En çok da Aziz Başkan’la niye uğraşıyorlar? 397 yılla niye yargılıyorlar? Çünkü bu oyunların önünde en büyük engel olarak onu görüyorlar.
35 proje dediler, 35 yalan çıktı. Hepsi yap-işlet-devret. Kamu bütçesinden gelen tek kuruş yok. Tek tek bakanlıklardan hesaplarını çıkardık. Aziz Başkan tek başına koskoca devletten son beş yılda 2 milyar TL daha fazla yatırım yapmış. Tek başına 700 milyon TL’ye Türkiye’nin en uzun toplu ulaşım projesini yapmış. Bir de utanmadan bunu biz yaptık diyorlar.”
Editör: TE Bilişim