Sezaryen Dünya Sağlık Örgütü ortalaması, Avrupa Birliği standardı, AB yolculuğu hepimizin önemli bir standardı değil mi? Onlar diyor ki sezaryen cerrahi bir müdahaledir ve yüzde 15-20’yi geçmemelidir. Politikaları ona göre oluşturmuşturlar. Şu anda en yüksek olan AB ortalamasında yüzde 20’yi geçen ülke yok. Bizde sanki normal doğumun alternatifiymiş gibi sunuluyor” dedi.
Özellikle özel hastanelerde sezaryenle doğum oranının çok ciddi manada yükseldiğini söyleyen Şahin, “Bir kadına gelip, ‘Ben sana ağrısız doğum mu yaptırayım, ağrılı mı istersin’ denildiğinde, böyle bir tercih ortaya konulduğunda, hangi kadın ağrı çekeyim der. Ama sezaryenin sonrası çok daha zor, çok daha sıkıntılı. Cerrahi bir müdahale, büyük bir ameliyat oluyorsunuz.
Bu bakımdan kadının sağlığı açısından da sorun. Şimdi sezaryenle ilgili AB standartlarını yakalamak kadar doğru bir şey olabilir mi? Sağlık Bakanlığı politikaları bunu aşağı çekmek için ne gerekiyorsa onu yapacak. Ne yapacak? Aileyi, kadını bilinçlendirecek. Normal doğumun ağrısı olabilir ama sezaryenin ne kadar zor ve sıkıntılı olduğunu anlatacak. Daha sonra eğer çocuk yapma talebinde karı koca karar verdiğinde sezaryen olacaksa bunun farklı bir maliyeti olduğunu bilmesi lazım. Kararını verirken buna göre bir cazibe oluşturmamalı. Bir tıbbi gerekçe varsa, anne ve bebeğin durumu ile ilgili bir şey varsa bu tartışılmaz zaten. Tıbbi gerekçelerle gereken yapılır” diye konuştu.
Kürtajla alakalı son yapılan çalışmalarda görülen bir şey olduğunu belirten Bakan Şahin, “Kürtaj, sanki aile planlaması yöntemiymiş gibi ciddi manada artmış durumda. Halbuki hayat hakkı anne karnında başlıyor. Biz tartışma kültürünü çok zayıf yapıyoruz, ben buna üzülüyorum. 74 milyonun doğruyu tartışarak, karşı taraftan fikir gelebilir, bu seçim hakkı veya hayat hakkı diyebilir. Ama ondan geldi yanlıştır, benim dediğim doğrudur ile bu ülke keskinleşiyor, hatlar sivrileşiyor. Buna gerek yok” dedi.
Bu konuda vatandaşlara bütün bilgileri vererek bilinçlendireceklerini belirten Bakan Şahin, “Kadınımızı bilgilendireceğiz, kürtajın bir aile planlaması olmadığını anlatacağız. Sağlık Bakanlığı tarafından zaten tüm yöntemlerle ilgili ücretsiz bilgi veriliyor. Şimdi bunların hiçbirini kullanmayıp, bebeğin olmasına fırsat verip, ondan sonra da bebeği aldırdığın zaman bir canı yok ediyorsun. Annenin hakkı var, bebeğin de yaşam hakkı var.
O yüzden her şeyi dengeli yapmamız lazım. Özellikle kadınlarımızın bilinçli, eğitimli ve duyarlı olması lazım. Dünya nereye gidiyorsa, bilim ve akıl ne ediyorsa onun arkasında olmamız lazım. Burada farklı temellere dayandırıp, ‘Bunların zaten niyetleri buydu. Şu referansla hareket ediyorlar’ şeklindeki bu önyargılardan ve niyet okumalardan bu ülkenin vazgeçmesi lazım. Doğru neyse onun arkasında kadın erkek mücadele edeceğiz, müdahale edeceğiz. Bu şekilde devam edecek” şeklinde konuştu.
Şahin, “Ben bu duruşumu Bakanlar Kurulu’nda da aynen ifade edeceğim. Ortak akıl neyi gerektiriyorsa, istişare ve toplumun talepleri, beklentileri ne gerektiriyorsa onu yapacağız. Herkes rahat olsun” dedi. Ziyaretin sonunda Vali Abdülkadir Demir, Bakan Şahin’e çeşm-i bülbül hediye etti.
Editör: TE Bilişim