Şahin, Karabük'ün Ovacık ilçesine bağlı Çukur köyünde katıldığı bir iftarda yaptığı konuşmada, Adalet Bakanlığı döneminde başlayan Ergenekon davasının 5 Ağustos Pazartesi günü karar duruşmasının olacağını ancak bazı siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin toplanarak Silivri'deki mahkemeyi basmayı ve çalışamaz duruma getirmeyi, yargılananları zindandan kurtarmayı amaçladıklarına dair haber yayıldığını söyledi.
Bu davranışların şu mübarek günlere gölge düşürecek davranışlar olduğunu belirten Şahin, "Mahkemeler Türkiye'deki hakim ve savcılar hiç kimsenin hasmı değildir, hiç kimseyi de hasım görmezler. Onlar ellerindeki kanunu uygularlar, ellerindeki delil durumuna göre yargılama yaparlar. Türkiye'de yargı bağımsızdır. Siz mahkemeyi basmaya çalışacaksınız, taraftarlarınızı toplayacaksınız, çalışamaz duruma getirmeyi amaçlayacaksınız. Türkiye bir hukuk devletidir. Buna izin vermez" diye konuştu.
Bu tür çağrılarda bulunanların yaptıklarının yanlış olduğunu ifade eden Şahin, şöyle devam etti:
"AK Parti olarak bizim hakkımızda, 2007 seçimlerinden birkaç ay sonra, yüze 47 oy almış ve tek başına yeniden iktidara gelmişken kapatma davası açıldı. Başta genel başkanımız olmak üzere 30'dan fazla milletvekili arkadaşımızın milletvekilliğinin düşürülmesi, 5 yıl siyaset yasağına çarptırılması ve partimizin kapatılması istendi. İktidardayız. Bu dava devam ederken Hiçbirimiz, hiçbir AK Partili üye Anayasa Mahkemesinin önüne giderek olumsuz iş yapmadı. Kararın açıklanacağı gün hiç kimse mahkemenin önüne gitmedi. Biz Türkiye'deki yargıçlara, hakimlere, mahkemelere güvendik. Herkes güvenecek. Bu ülkede yaşıyorsan bu ülkenin mahkemelerine güveneceksin."
AK Partinin kapatılması davasının devam ettiği sırada kendilerine anamuhalefet partisinin mahkemelere güvenmeleri konusunda telkinlerde bulunduğunu hatırlatan Şahin, şöyle konuştu:
"Bize 'mahkemelere güvenin, savcının açmış olduğu bu davayı neden eleştiriyorsunuz' diyenler vardı. Bazı arkadaşlarımız eleştirmişti çünkü. Partimize açılan davanın haksız olduğu gerekçesiyle. Anamuhalefet partisi yetkilileri bize o zaman, 'mahkemeler bağımsızdır, niye mahkemelerin etki altında kalacağı beyanatlarda bulunuyorsunuz, saygı duyun mahkemelere, kararına da saygı duyun' dediler. Şimdi ben de aynı şeyi söylüyorum onlara: Mahkemelere saygı duyun, vereceği kararlara saygı duyun ve edeplice mahkeme sonucunu bekleyin."
Editör: TE Bilişim