Endemik bir bitki olan ve latince adı Paeonica Turcica (Türk Şakayık’ı) olan Şakayık’ın sadece Antalya, Burdur ve Denizli illeri florasında bulunduğu ifade edilerek, saray bitkisi olarak da bilinen Şakayık’ın, tarihte çini işlemeciliğinde, oymacılık ve süsleme sanatlarında motif olarak kullanıldığı bildirildi. İstanbul Sultan Ahmed Camii’nde kullanılan çinilerde de Şakayık motiflerinin görüldüğü belirtilerek, “Endemik olması, üretim kolaylığı, görsel zenginliği, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklılığı, ıslah çalışmalarına uygunluğu, farklı türlerinin bulunması, Türk kültürü ve tarihinde yerinin bulunması, Antalya’yı temsil etmesi gibi özellikler dikkate alınarak Şakayık sembol çiçek olarak belirlenmiştir” denildi.
"İNSAFSIZLIĞIN ÖTESİNDE CAHİLLİK"
Sembol çiçeğin belirlenmesi amacıyla oluşturulan 3 bağımsız kurulun, 16 çiçek belirleyerek yönetim kuruluna önerdiği bildirilerek, yönetim kurulu tarafından da ön elemenin ardından Şakayık, Yabani Karanfil, Yabani Menekşe ve Papatya’nın belirlendiğine vurgu yapıldı. 9 kişilik yönetim kurulunun 4 çiçek arasından kriterlere en uygun olanının Şakayık olduğunu belirleyerek ilan ettiği vurgulandı.
Şakayık üzerinden bir süredir yapılan beyanların, gerçek dışı ve ciddiyetten uzak olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi:
“Ülke tarihinde ilk defa gerçekleştirilecek olan Expo’nun, daha başlangıç aşamasında kötü bir görüntüye dönüştürülme çabalarını anlamakta zorluk çekmekteyiz. Antalya, Burdur ve Denizli yöresinin çiçeği olan Şakayık’ın ‘Resmen Çin’in sembolü’ olarak adlandırılması, insafsızlığın ötesinde cahilliktir, bilgisizliktir. Kimi üniversite hocalarının da bu konudaki açıklamaları, bilimsel kimlikleri ile bağdaşmamaktadır. Gerçekleri bilmeden ve öğrenme zahmeti dahi gösterilmeden masa başında yapılan yorumların; ülkemiz tarihi ve turizmi açısından önemli bir fırsat olan Expo2016 Antalya botanik fuarına zarardan başka bir katkısı olmayacaktır.
Ülke menfaatlerini bahane ederek görüş sarf edenlerin Türkiye’nin menfaatlerini nasıl baltaladıklarını artık görmeleri gerekmektedir. Art niyetli ve önyargılı bu tür düşüncelerin toplum nezdinde itibar görmeyeceği açıktır. İnsanların kafalarını karıştırmaya yönelik bu tür girişimler milletimizin vicdanın da asla yer edinemeyecektir.”
Editör: TE Bilişim