“Bir dostluk için Anadolu’dan Japonya’ya giden, savaşmak için değil onlarla buluşmak, bir dostluğu bir tohum olarak tarihe atmak için giden insanlardı” diyen Başbakan Davutoğlu, “Evet gittiler, 1887 yılında Osmanlı topraklarına İmparator Mikado’nun selamını getiren Japon dostlarımıza cevaben gittiler. Sultan 2. Abdülhamid, hiçbir başka devlete yapmadığı bir uygulama ile İmparator Mikado’nun nişanını kabul etmişti. Ve bir dostluk nişanı olarak da bu Anadolu insanlarını bu topraklara göndermişti. Orada oturup tefekkür ettiğimde savaş gemilerinin sadece savaşmak için değil, dostluklar için de kıtalar aştığını ve aziz şehitlerimizin bu dostluğu Anadolu topraklarından Japon adasına götürdüğünü düşündüğümde dostlukların kıtaları aşabileceğini bir kez daha hissetmiştim. O zaman hissettim ki, iki milletin bir araya gelmesi mutlaka siyasi bir irade ile olmuyor. Siyasi bir irade ile bir yolculuk başlıyor ama büyük fedakarlıklarla o tohum büyüyor ve bir çınar oluyor. 681 şehidimiz okyanusa atılan dostluk tohumlarıydı. Onlar görmediğimiz okyanusta büyüyen çınarlara dönüştüler ve Türk-Japon dostluğunun nişanına dönüştüler” dedi.
Ziyareti sırasında Oşima İlkokulu'nda kendisini karşılayan küçük çocuklara baktığında aklına Hiroşima’nın geldiğini aktaran Başbakan Davutoğlu, Nazım Hikmet’in Hiroşima’da ölen çocuklar için yazdığı "Hiroşima’da öleli oluyor bir on yıl kadar, yedi yaşında bir kızım büyümez ölen çocuklar" dizelerini okuduğunu aktardı.
“ALLAH HİÇBİR TOPLUMA HİROŞİMA VE NAGAZAKİ’DEKİ YAŞANAN ACILARI GÖSTERMESİN”
"Bir insanlık destanı ve aynı zamanda bir utancı o günden bu güne hep hatırlarız" diyen Başkan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bir tarafta okyanusa atılan tohum gibi büyüyen dostluk nişanı 681 şehidimiz, diğer tarafta sadece savaşan askerleri değil yaşayan nesilleri, daha sonraki nesilleri de öldürmek için gelen atom bombası. İşte aradaki iki dünya görüşü farkı. O gün şehit olan her bir dedemiz oraya dostluk için gitti. Ama Hiroşima'ya atılan bombanın uğradığı her bir zerre insanlara ölüm saçtı. Allah hiçbir topluma Hiroşima ve Nagazaki’deki yaşanan acıları göstermesin. Ve bir daha biz siyasilere böyle kararlar alacak zilleti de yaşatmasın. Japonya’da o çılgın dalgalara sevgiden başka tohum atmadık biz.”
“KIYAMETE KADAR TÜRK-JAPON DOSTLUĞU YAŞAYACAK”
Filmin yönetmeni ve film ekibine teşekkür eden Başbakan Davutoğlu, “Onlar bu güzel eserle sadece tarihi yaşatmadılar. Bundan sonra da ders dolu, ibret dolu bir hatırayı gelecek nesillere aktarılmasını sağladılar. Bugün bu makamlarda olan bizler, Sultan 2. Abdülhamid’in İmparator Mikado’ya, Turgut Özal’ın Japonya’ya karşılıklı olarak gösterdiler. Ben ve Sayın Cumhurbaşkanımız ve bundan sonra gelecek tüm başbakanlar ve cumhurbaşkanları Japon halklarına göstereceklerdir. Biz bize uzatılan dostluk elini hiç unutmadık. Kıyamete kadar Türk-Japon dostluğu yaşayacak" diye konuştu.
Editör: TE Bilişim