Başbakan'dan Sert Açıklamalar Başbakan'dan Sert Açıklamalar
Türkiye'ye resmi bir ziyaret gerçekleştiren Bangladeş Başbakanı Sheikh Hasina için Başbakanlık Merkez Bina'da resmi karşılama töreni düzenlendi. Törende, Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer de bulundu. Resmi törende, her iki ülkenin milli marşları çalındı.
Törenin ardından Başbakan Erdoğan'ın makamına geçildi. Her iki Başbakan, görüşmenin ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, yaptığı konuşmada, "Bangladeş'in alt yapı, üst yapı sıkıntılarını gidermede Türk müteahhitlerinin orada yüklenecekleri işler ve bu konuda müteahhitlerin atacağı adımlar olabilir" diye konuştu. Ortaklaşa olarak üçüncü ülkelerle de adımlar atılabileceğini ve bunları aralarında müzakere ettiklerini bildiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ortadoğu'daki gelişmeleri değerlendirme fırsatını bulduk ve böylece bugünkü görüşme gerek iki Başbakan ve Dışişleri Bakanı olarak yaptığımız çalışma, gerekse heyetler arası çalışma gayet verimli bir şekilde sonuçlanmış oldu."
Şu anda özellikle diplomatlar ve resmi görevliler ile ilgili vizenin kaldırıldığına dikkati çeken Başbakan Erdoğan, bunu yeterli görmediklerini ve akademisyen, sanatçı, işveren ve halk için de vizenin kaldırılması gerektiğini söyledi.

KONUK BAŞBAKAN
Bangladeş Başbakanı Hasina ise, "Umut ediyorum ki almış olduğumuz kararların hayata geçirilmesi, iki ülke arasındaki ilişkilerin kuvvetlendirilecek ve çağlara yayılan kardeşliğimizi pekiştirecektir" dedi. İkili ilişkilere çok önem verdiklerini belirten Hasina, özellikle İslam Konferansı Teşkilatı'nda, Birleşmiş Milletler ve D-8 (gelişmekte olan ülkeler) nezdinde yapılan ortaklıkların sürdürülmesi kararını aldıklarını söyledi.



"KİMSE BU SÜRECİ BİR İNTİKAM HIRSI OLARAK DEĞERLENDİREMEZ"
Başbakan Erdoğan, gazetecilerin sorularını da cevapladı. Erdoğan, "28 Şubat soruşturması" ve bu kapsamda alınan gözaltı kararlarına ilişkin bir soru üzerine, "Bugün gerçi arkadaşlarımızın bir kısmı bu konuyla ilgili açıklamayı yaptılar. Tabii, bu hatırlarsanız, 26 maddelik anayasa paketiyle de kendini bulan ve halkımızın bizden talebi durumunda olan bir sürecin neticesi ve sivil idarenin, yasal sürecin işletilmesi ve çalışmasına yönelik bir adım" diye konuştu. Şu anda bu sürecin işlediğini belirten Erdoğan, bu sürecin en kısa sürede neticelendirilmesini istediklerini ifade etti. Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Burada tabii şunun bilinmesini özellikle hatırlatmak isterim; kimse bu süreci bir intikam hırsı olarak değerlendiremez, bir intikam hırsı olarak ele alamaz. Bu sürecin demokratik parlamenter sistemlerin gereği olan bir süreç olması, bunun böyle bilinmesi gerekir. Temenni ederim ki kısa sürede neticelenerek adalet burada da yerini bulur."

"ANNAN PLANI'NIN UYGULANDIĞI KANAATİNDE DEĞİLİM"
Başka bir gazetecinin, "Suriye'deki gelişmelerle ilgili olarak ateşkes sürecine Suriye'nin uyup uymadığı konusunda size gelen bilgiler ne yönde ve bir de buna bağlantılı olarak Annan Planı'nın uygulanması noktasında stratejimiz ne olacak" sorusuna, Başbakan Erdoğan, "Annan Planı'nın bu şeklinde ifade edilmesi bana göre biraz eksik olur. Ortada Sayın Annan'ın teklif ettiği 6 maddelik bir plan var. Bu, genişletilmiş bir plan şeklinde değerlendirilemez ve bu 6 maddelik planın şu anda uygulaması oldu mu olmadı mı, planın uygulandığı kanaatinde değilim. Biz başından beri Sayın Annan'ı destekledik ve destekliyoruz, yeter ki neticeyi alalım. Burada neticeyi alabilmek için öncelikle bu tankların şehirlerden çekilmesi lazım. Mahallenin arasından çekilmesi lazım. 'Efendim oradan çektik, kırsala konuşlandırdık'. Eğer böyleyse bu, tankların topların çekilmesi anlamına gelmez. Bunların yeri bellidir, kışladır. Kışlaya bunların sokulması lazım ve yönetim bu icraatıyla halkına güven vermek durumundadır. Şu anda burada halka güven var mı, henüz halka güven söz konusu değil. Bunu söylerken bir şeyin altını çizmek durumundayım, biz başından beri bir şeyin peşindeyiz. O da şudur: Suriye'de biz halkın taleplerine uyulmasından yanayız ve halkın taleplerine uyulması halinde, sandığının halkın önüne getirilmesidir. Sandık halkın önüne gelsin, sandıktan kim çıkarsa çıksın uluslararası camia ona saygı duyacaktır. Ama 'Hayır, sandıktan kim çıkarsa çıksın değil, biz kimi istersek o çıksın' derseniz bu otokratik bir anlayıştır" cevabını verdi.

"910 KİLOMETRE SINIRIMIZ VAR VE ŞU ANDA SINIR İHLALLERİ YAPILAN BİR ÜLKE KONUMUNDAYIZ"
Türkiye olarak otokratik bir anlayışa karşı olduklarını belirten Erdoğan, "Kimse bize 'Türkiye neden bu kadar konuşuyor' da diyemez. 910 kilometre sınırımız var ve şu anda sınır ihlalleri yapılan bir ülke konumundayız ve 25 bini aşkın insan şu anda ülkemize sığınmak durumunda kalmıştır. Sayın Annan geldi, kampları gezdi ve gördü. O kamplarda yaşayan insanları dinledi ve onların halini gördü. Belki o tabloyu görmemiş olsaydı, çok daha farklı bir anlayışla dönecekti ama onları gördükten sonra inanıyorum ki düşünceleri bile alt üst olmuş olabilir. Çalışmalarımızı devam ettireceğiz. İstediğimiz şudur: Suriye'de barış egemen olsun, Suriye halkının dediği olsun, alkışlayalım, başımız gözümüz üstüne diyelim" ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim