Perşembe Günü Tarihi Bir Gün Perşembe Günü Tarihi Bir Gün
Erdoğan, “Fatih Camisi ve 1. Mahmut Kütüphanesi'nin onarımı 24 milyona mal oldu. İşte biz sizin verdiklerinizi sizlere bu şekilde döndürüyoruz. Yatırımlarla her şeyle döndürüyoruz, döndürmeye devam edeceğiz” dedi.

Fatih Camisi, restorasyon çalışmalarının ardından törenle hizmete açıldı. Törene Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ile çok sayıda davetli katıldı.

Tören öncesinde ikindi namazını burada beraberindeki heyetle birlikte kılan Başbakan Erdoğan, daha sonra bir konuşma yaptı. Başbakan Erdoğan, “Bugün restorasyondan sonra Fatih Camisi’nin ve 1. Mahmut Kütüphanesi'nin açılışını gerçekleştiriyoruz. Rabbime hamd olsun; zira bir yıkım felaketi ile karşı karşıya iken bu emaneti yeniden kazanmaya vesile olduğumuz için hamd olsun. Görüldüğü gibi gerçekten Fatih Sultan Mehmet Han’ın bizlere bıraktığı bu emanet, asırlar boyu üzerinde hassasiyetle durularak bugünlere geldi. Bizden sonra da inşallah sonraki asırlara hitap edecek şekilde devam edecek. Zira, ‘bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli’ diyen bir nesil oldukça bu devam edecek” diye konuştu.




Çok duygulandığını ifade eden Erdoğan, “Bugün gerçekten çok duyguluyum, çok hisliyim. Zira fethin 559. yıldönümünde, 4.5 yıllık bir restorasyon çalışmasından sonra Fatih Camisi’ni bu haliyle kazanmış olmak, tüm milletimize, İslam dünyasına kazandırmış olmak bizleri memnun ediyor. Tabii işimiz daha bitmedi. Bir tarafta Akdeniz Caddesi yönünde medreselerin inşallah restorasyonları başlıyor. Haliç tarafındaki medreselerin restorasyon çalışmaları başlıyor. Onların bitişi ile birlikte çevredeki tüm peyzaj çalışmalarıyla farklı bir hal alacak” dedi.

Öğrencilik yıllarının bu medreselerde geçtiğini anlatan Erdoğan, “Bu medreselerde yattık, kalktık arkadaşlarımızla beraber. Üniversite yıllarımızı burada geçirdik. Onun için anlamlı, onun için duyguluyuz. Süleymaniye’nin restorasyonunu yaptık, halka açtık. Nuruosmaniye şuanda hazır durumda. Restorasyonları devam eden birçok camimiz var. Ama bu arada biten Arap Camimiz var, inşallah önümüzdeki günlerde de açacağız” ifadelerini kullandı.

Restorasyon çalışmalarında emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür eden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eğer bugün göğe minareler yükseliyorsa, Fatih Sultan Mehmet Han’ın bunda büyük emeği var. Onlar bu kapıları açtı bize. Zira ‘Konstantiniyye muhakkak fetholunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden asker ne güzel askerdir’ diyen sevgililer sevgilisinin müjdesi, kendini bu bugüne kadar farklı bir şekilde taşıdı ve hala taşımaya devam ediyor. Ve bu müjde yerde kalmadı, gerçekleşti, İstanbul’a dönüştü ve İstanbul’da yaşayanlar olarak bunun kadri kıymetini iyi bilmek zorundayız.”



Restorasyon çalışmalarının 24 milyon TL’ye mal olduğunu ifade eden Erdoğan “Fatih Camisi ve 1. Mahmut Kütüphanesi'nin onarımı 24 milyona mal oldu. İşte biz sizin verdiklerinizi sizlere bu şekilde döndürüyoruz. Yatırımlarla her şeyle döndürüyoruz, döndürmeye devam edeceğiz. Şuana kadar Türkiye genelinde 4 bin civarında tarihi eserimizi restore ettik, yeniden milletimizin hizmetine sunduk. Ve geleceği şuanda onları hizmet eder vaziyete getirdik. Aslında şu bölge, şu gördüğümüz bölge yüzlerce mescidin yıkıldığı bir bölgedir. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz. Onları da buldukça restore edeceğiz. İmar edeceğiz ve yeni kuşaklara hazırlayacağız” diye konuştu.

Çalışmaları hassasiyetle gerçekleştirdiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, “Fatih Camisi'nde çok hassas bir çalışma yürüttük. Deyim yerinde ise, bu emsalsiz eserleri, bu şaheser eserleri bir küçük küçük iğne ile yeniden inşa ettik. Minarelerin aleminden dış duvarlarına kadar en küçük zincircinden çinisine kadar her milimetresini büyük bir özenle büyük bir hassasiyetle elden geçerdik. Çünkü gereği buydu, gerekeni buydu, olması gereken buydu. Bu eserlerin sadece son dönemlerde aldıkları hasarları değil, inşa edildiği günden bugüne kadar görmüş oldukları hasarları da gidermenin gayreti içerisinde olduk.

Bu İslam dünyasının önemli mekanına, eserine bizlere hizmet etmeyi bahsettiği için Rabbime hamd ediyorum. Benzeri bir gururu 4 Kasım 2010 günü Priştine’de yaşadık. Fatih’in 1461 yılında Priştine’de, yani Kosova’da adına yaptırdığı bir cami var. Bizim dedelerimiz sadece İstanbul’a kapanıp kalmamış. Balkanlar'a uzanmış, Avrupa’ya uzanmış ve oralara gittikleri yerlerde eserleri ile kalıcı olmuşlar. Fatih Sultan Mehmet Camisi’ni de restore ettik. Onu yeniden Müslümanlara kazandırdık. Allah’ın izniyle hem yurt içinde hem yurt dışında bu çalışmalarımız kararlılıkla devam ediyor devam edecek” dedi.




Editör: TE Bilişim