Kendi kaderiyle kentin kaderini birleştiren işçi arkadaşlarımın, bir an evvel zamlı ücretlerini alarak yeniden çalışmaya geçmesini diliyorum" şeklinde konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, toplu ulaşımda önemli bir payı olan İZBAN’daki grev konusunda Büyükşehir Meclis üyelerini bilgilendirirken, sendika temsilcileri ile İZBAN çalışanlarına da bir çağrı yaptı. Başkan Kocaoğlu, "Bu kriz ortamında herkes sıkıntılı bir süreç yaşarken, bütün kurumların kısa dönemli de olsa en güçlüsünden en güçsüzüne kadar finans sıkıntısı yaşadığı bir süreçte yüzde 22 zam, fedakarlıkla verilen bir zamdır. Bunun kıymetinin bilinmesi gereklidir. Burada grevi sonlandırmalarını ve TİS’i imzalamalarını, hem sendikacı hem de İzmir'in bir sakini olarak kendi kaderiyle kentin kaderini birleştiren işçi arkadaşlarımın, bir an evvel zamlı ücretlerini alarak yeniden çalışmaya geçmesini diliyorum" şeklinde konuştu.
Süreci yakından izliyorum
İZBAN'da 2 yıl önce yapılan Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerini hatırlatan Başkan Aziz Kocaoğlu, o dönemde İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı olarak bütün şimşekleri üzerine çekerek bu süreci bizzat yürüttüğünü, İzmir'de bir sonuç alamayınca Ankara’ya gidip orada TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ile karşılıklı konuşarak konuyu hallettiklerini söyledi.
İZBAN’da TCDD ile yüzde 50 ortak olduklarını belirten Başkan Aziz Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu süreci de TCDD Genel Müdürlüğü yürütsün diye açıklama yaptım. Ortak olarak elini taşın altına koyması gerektiğini düşündüğümden.. Ama hiçbir zaman işi takip etmekten, izlemekten bir saniye bile geri durmadım. Görüşmeler yaptık. İZBAN şirket temsilcileri arkadaşlarımız ve TCDD’den arkadaşlarımız gitti, görüştü. Ben de geçen hafta TCDD’ye gittim; hem bu grev işini hem de İZBAN’la ilgili kuruluşundan beri gelen problemimizi çözmek üzere bir araya geldik.”
Emsal teşkil etmesin diye
İZBAN grevinde TCDD'yi öne çıkarmasının nedenlerini açıklayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Bu işte geri durmamın, müdahale etmemin sebeplerinden bir tanesi de, bugün içinde yaşadığımız durumdur. Buna ister finanstaki darboğaz, ister kriz, ister sıkıntı deyin.. Bu süreçte Merkezi Hükümet'in sözleşme için görüşmelerde memur ve işçilere vermeyi düşündüğü, tasarladığı rakamın üzerinde, emsal teşkil edecek karar içinde olmamak gibi bir düşüncem vardı. Devlet için, millet için.. Bunu TCDD Genel Müdürü'ne açık açık ifade ettim. ‘Bugün Toplu İş Sözleşmesi (TİS) yapıyoruz, bunun aynı zamanda hükümetin politikasına uygun olması lazım’ diyerek genel müdürü uyardım. Onlar da çeşitli görüşmeleri yaptılar. Sonunda yüzde 22 zam yapmaya karar verdik. Bu zammı vermemize rağmen grev başladı. Biz de, kentte ulaşımdan sorumlu kurum İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak gerekli tedbirleri aldık. Otobüs seferlerini takviye ettik. Yeni hatlar oluşturduk. Metroyu 3 dakikada bire indirdik, tramvayı 5 dakikada bire çektik; vapur seferlerini artırdık. Nerede bir sıkıntı varsa oraya koşturarak ilk günü en az hasarla atlattık" dedi.
Kendilerini aşan sözler
Zammın tarifini yalın bir şekilde yaparak herkesin anladığı dilde anlattıklarını söyleyen Başkan Kocaoğlu, şöyle devam etti:
“Herkes zammın tarifini başka yapar. Benim zam tarifim; 1 yıl içinde ikramiyesiyle birlikte ne alıyordu? 100 lira mı alıyordu? Sözleşme başladığından itibaren 122 lira alacak. Sendikacı arkadaşlar 40 tane formül üretir. Onların mesleği, işi bu! Bugüne kadar ne biz, ne İZBAN, ne TCDD tarafı 'şu zammı verdik' diye konuşmadık. Sendikacı arkadaşlar ise böyle bir tavır aldı. Kendilerini aşan sözler söylediler. Onun da hatalı olduğunu buradan ifade etmek istiyorum. Sendikal mücadelenin, hak aramanın belli kurallar içinde yapılmasının doğru olduğuna inanıyorum. Biz İZBAN olarak, ortağımızla birlikte verebileceğimiz maksimum zammı yaptık. Geri kalan kısım sendikaya aittir. Sendika niye var? TİS yapmak için seçiliyorlar. Ama onlar zam oranını alıp dönüyor işçiye, 'oylatıyorum size' diyor. Onlara oylatacaksa, ben de yaparım bunu. O zaman sendikaya ne lüzum var?”
İzmirlilere çağrı
Toplantıda İzmirlilere de çağrıda bulunan Başkan Aziz Kocaoğlu, “Özel araba kullanması zorunlu olanların tek başına gitmemesini, aynı güzergahta olan arkadaşlarını da taşımak gibi bir görev üstlenmesini, durumu uygun olanların seyahatlerini sabah ve akşam yoğun saatler dışında yapmasını rica ediyoruz. Bu sıkıntıyı hep birlikte atlatacağımıza inanıyorum. Herkesin elinden geleni yapmasını diliyorum” şeklinde konuştu.