CHP sahte senaryo mu yapıyor? CHP sahte senaryo mu yapıyor?

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 3. Yargı Paketi’ni insan hakları, demokrasi bağlamında, toplumun huzur ve barışı için yararlı olacağına inanarak yaptıklarını vurguladı.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesindeki yumruklu saldırı konusunda kısa sürede sağlıklı bir araştırma yapılabildiğine ihtimal vermediğini belirterek, ’’Bu kişi ile CHP milletvekilleri arasındaki irtibat üzerinde de durulması lazım’’ dedi.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, AK Parti Yozgat İl Başkanlığını ziyaretinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, 3. Yargı Paketi’ni insan hakları, demokrasi bağlamında, toplumun huzur ve barışı için yararlı olacağına inanarak yaptıklarını vurgulayarak, "Bu düzenlemeyi suç işleyenleri himaye etmek, suç işleyenleri ödüllendirmek, suç işleyenler lehine sonuçlar çıkarmak maksadıyla yapmadık. Tamamıyla toplumsal barışımızı güçlendirmek, insan hakları alanında ileri adımlar atmak için yaptık. Bu anlamda atılmış adımlardır. Tabii bunlarla ilgili birtakım eksiklikler varsa o eksiklikleri giderici adımlar atmak, yanlışlar varsa bu yanlışları düzeltmek elbette parlamentonun görevidir. Toplumsal huzuru bozacak, insanları suç işlemeye teşvik edecek yasalarımızda bazı hükümler varsa bu hükümleri yeniden değerlendirmek, ele almak ve bu konuda yapılması gereken adımları atmak lazımsa bunu da yaparız. Nitekim Türk Ceza Kanunu’nda, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra pek çok değişiklikler yapıldı, adımlar atıldı. Bu konu bu boyutlarıyla da ele alınıp değerlendirilecektir’’ ifadelerini kullandı.

YUMRUKLU SALDIRI OLAYI

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Hacıbektaş’ta kendisine yönelik gerçekleştirilen yumruklu saldırı olayıyla ilgili bir soru üzerine şunları kaydetti:

’’Ben özellikle bu olayla alakalı şunu bir kez daha ifade etmek isterim. Tabii bir yargılama süreci devam ediyor. Bu olayın örgüt bağlantısı var mı, yok mu bunun araştırılması lazımdır. Öte yandan organize bir suç mu, değil mi bunun da araştırılması lazımdır. Bir gün içerisinde bunun ortaya çıktığı veya çıkmadığı yönünde bir kanaat ortaya koymak fevkalade yanlış olur çünkü telefon kayıtlarının incelenmesi, öte yandan elektronik hesapların incelenmesi ve verilen kartlar, irtibatlar, başka konuların tüm detayları bir şekilde ele alınmasında fayda var. Ondan sonra bu noktada bir karar verilebilir. Benim dün yaptığım eleştiri, bu ceza kanunun bu suça tayin edilen cezayı bilmediğimden falan değil. Bu Ceza Kanunu’nu yazanların biri de benim. Onu gayet iyi biliyorum. Oradaki usulü de iyi biliyorum. Adli kontrolün ne olduğunu da iyi biliyorum ama adli kontrolün içerisinde yer alan hükümlerden başkaları da bu işe ilave uygulanabilirdi. Bir adli kontrolü düzenleyen fıkranın c bendi de uygulanabilirdi. Tabii burada örgüt boyutu araştırılabilirdi. Kısa sürede ben bu konuda sağlıklı bir araştırma yapılabildiğine ihtimal vermiyorum. CHP’li milletvekillerinin orada polise karşı giriştiği mukavemeti üzerinde verilen sahte rapor üzerinde ve bu kişi ile milletvekilleri arasındaki irtibat üzerinde de durulması lazım. Çünkü Durdu Özpolat bizzat şahsa ismiyle hitap ediyor ve orada söyledikleri laflara, orada bulunan herkes tanık. Bana saldırının gerçekleştiği yere görevliden başka kimsenin girmesi mümkün değil. Oraya Maraş’ın Pazarcık ilçesinden gelen bir insanın basınla da alakası olmadığı daha sonra çıkıyor ortaya. Oraya basın görevlisiymiş gibi sokulmasını birilerinin izah etmesi lazım. Kim bu kartı verdi? O kartı verene birileri talimat verdi. Nasıl oluyor? Böylesi bir organizasyonda o ilçeyle irtibatı olmayan belediye görevlileri nasıl oluyor, bunun üzerinde mutlaka durulması lazım. Hiç darp fiili yememiş birine, ’Hayati tehlike vardır’ raporunu hangi hekim verebiliyor, bunun mutlaka soruşturulması lazım.’’

Bu olayın detaylı bir biçimde soruşturulmadan, o tahkikatlar sağlıklı bir zemine oturtulmadan hemen serbest yargılama kararının verilmiş olmasının yanlışlığına dikkat çektiğini belirten Bozdağ, ’’Bunun örgüt boyutlarının araştırıldığında belki orada bir şey çıkabilirdi çünkü Twitter ve Facebook hesaplarına baktığınızda bununla ilgili Durdu Özpolat’ın çevresinde olan kişilerin attıkları mesajlara baktığınızda, ortaya çıkan fotoğraflara baktığınızda, bunun tek başına bir eylem olmadığı çok ama çok açık gözüküyor. Bu konu değerlendirildi mi bilmiyorum. Benim dosyadan elime geçen belgeler üzerinde baktığımda bu konunun deliller boyutuyla yeteri kadar değerlendirilmediği çok açık, biz onu söylüyoruz’’ diye konuştu.

CHP Milletvekili Hüseyin Aygün’ün kendisine çeşitli mesajlar attığını bildiren Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ’’CHP milletvekillerinden bir tanesi, dağdaki teröristleri öven, onlara muhabbetini belli eden biri, tehdit eder şekilde mesajlar gönderiyor. Şimdi Twitter’dan beni tehdit eden hesaplar atıyor. Ne diyor, ’Sonun iyi olmaz’ diyor. Yani bizim sonumuzun ne olacağını Sayın Hüseyin Aygün’ün açıklaması lazım. Acaba Hüseyin Aygün bana nasıl bir son biçmiş veya onun sevdiği arkadaşları nasıl bir son biçmiş, bunu Türkiye kamuoyuna açıklaması lazım. Ben de merakla bekliyorum. Nasıl bir son bizim için planlamış, o planını açıklarsa çok memnun oluruz. Bir milletvekili parlamentoda olan arkadaşını hükümette olan bir bakanı, bırakın bunları, herhangi bir insanı tehdit edebilir mi? Ama CHP’nin milletvekilleri açık, aleni hesaplar üzerinden bakanları tehdit ediyorlar. Onun için milletimizden bu zihniyeti, bu hastalıklı anlayışı çok iyi takip etmelerini çok iyi değerlendirmelerini özellikle istiyorum ve bunları milletimize havale ediyorum. Tabii bu tehditlerin, bu küfürlerin yargıda da hesabını soracağımı buradan bir kez daha ilan etmek istiyorum’’ ifadelerini kullandı.
Editör: TE Bilişim