İzmir'de yangının ardından ilk fidanlar ekildi İzmir'de yangının ardından ilk fidanlar ekildi
 Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleşen ve CHP İzmir Milletvekilleri Mehmet Ali Susam, Alaattin Yüksel, Oğuz Oyan, Erdal Aksünger, Hülya Güven ile CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin’in evsahiplilğli yaptığı buluşmada, başta EXPO olmak üzere İzmir ve sorunları ele alındı.
CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, partisinin 2.5 yıllık çalışmalarını anlatarak başladığı konuşmasında, CHP’de yaşanan değişimlere dikkat çekti.
Engin, partilerinin kongre sürecinde AK Parti olduğu gibi blok liste değil çarşaf liste oluşturduğunu ve parti üst kademesinin bu şekilde oluştuğunu söyledi.
Engin, “AKP kongrelerinde sadece genel başkanları konuştu. Blok liste dediğimiz seçim yapıldı. Ama CHP kongresinde çarşaf liste ile partimizin üst kademe listesi oluştu. Partimiz olabildiğince Türkiye ve Dünya koşullarında kendi içerisinde demokratikleşme, eşitleşme, kadın-erkek eşitliği sağlamaya çalışıyor. Ben CHP İzmir İl Başkanı olarak şunun sözünü veriyorum, toplumla doğru iletişim kurulması, toplumla bütünleşilmesi konusunda bizlere güvenebilirsiniz. Bizim için öteki yok. Toplumun tüm kesimleriyle iletişim kuracağız. Vatandaşımızın çok büyük zorluklarla ödediği vergileri doğru kullanacağız” diye konuştu.
İzmir’de belediyenin son on yıldır CHP tarafından yönetildiğini ve İzmir’in köyleştiği eleştirilerinin doğru olmadığını ifade eden CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, tek kabahatlerinin yaptıklarını kamuoyuna yeterince anlatamamak olarak gördüklerini söyledi.
İl başkanı Ali Engin, şunları söyledi: “Dünyada ekonomik olarak kalkınma sağlayan 4’üncü şehir İzmir. Bunları hükümetin yatırımları ile mi yaptı? Hayır! 2002’de aldığımız yatırım payı yüzde 6 civarındaydı. 2011 yılında yüzde 3’lere düştü. AKP’nin 35 projesinin nerdeyse tamamı özel sektörlere ait projelerdir. Kamu yatırımı değildir. Bizde de kabahat var. Öz eleştiri yapmak da bizim görevimiz. Bunları halka doğru anlatamıyoruz. İzmir’in zayıf yönleri ve güçlü yönleri var. Güçlü yönleri, demokratik yapısı, tarihi yapısı, kültürel yapısından oluşuyor. Zayıf yönlerinde ise sanayi de gerçekleştirilemeyen gelişme. Sanayileşmede yaşanacak gelişmelerinde alt yapısını CHP’li belediyeler yapacak. Üst yatırımları da tabii ki hükümet gerçekleştirilecek. EXPO’nun İzmir’de yapılması için hükümeti yerel yönetimler ve tüm güçler mutabakat yapmış durumda. Bu mutabakatın somutlaştırılmasını diliyoruz. İzmir’in çehresi değişsin diye çalışıyorsunuz. Yüzde 65’inin kaçak yapı olduğu bir kentin turizm ve üniversiteler kenti olması mümkün değil. Bu konuda büyükşehir belediyemiz bu konuda tüm çalışmaları hazırladı. Bazı projelerimiz onaylandı ama bazı projelerimiz hala bekliyor. Fakat AK Parti’li belediyelerin projeleri hemen onaylandı. Bu konuda hükümete baskı yapmamız lazım.”
Kahvaltıda konuşan Fahri Konsoloslar Birliği Başkanı ve AK Parti İzmir İl Genel Meclis Üyesi Ömer Kaplan da, siyasetin değil her zaman hizmetin ve şehrin ön planda tutulması gerektiğini vurgulayarak, il genel meclisine girdiği için pişman olduğunu söyledi.
CHP İzmir Milletvekilleri de konsolosların Türkiye’nin dış ülkelerle ilişkilerinde önemli bir misyon üstlendiklerini belirtti.
CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, İzmir için EXPO7nun bir basamak olacağını dile getirerek, şöyle konuştu: “EXPO İzmir için bir uğrak noktası olabilir ancak. İzmir’in daha büyük hedefleri olmalıdır. EXPO bir araç olabilir ancak. İzmir sağlık kenti olmaya aday bir kent. İzmir’in sahip olduğu özellikleri içinde barındıran başka bir çekim merkezi yok. İdeallerimiz uğrunda EXPO’nun bir basamak olacağını düşünüyoruz. İzmir Türkiye’nin geleceği olacaktır. İstanbul ile rekabet için söyleyemiyorum. İstanbul Karadeniz ve Balkanların ayağıdır. Biz İzmir’i Akdeniz’in ayağı yapacağız.”
CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel de toplantının tekrarlanmasını istedi ve şu açıklamayı yaptı: “Komşularımızla neredeyse savaşın eşiğine gelen bir politika izliyoruz. İleri demokrasiden geri demokrasiye geçiş dönemi yaşıyoruz. Sizlerden öğreneceğimiz çok şey var. Sosyal demokratlar Romanya’yı 90 yıldır nasıl yönetiyorlar öğrenmemiz lazım. AB kuran ilk 15 ülkenin yönetimleri sosyal demokrat ülkelerdi. O sosyal demokratların Avrupa’yı nasıl Avrupa haline getirdiğini öğrenmeliyiz. Dış politikada da iç politikada da sıkıntılı süreçler yaşıyoruz.”



İzmir haberleri





Editör: TE Bilişim