Şeyhmus Yüksel, olaydan kısa bir süre sonra yakalanıp tutuklandı. İzmir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, ’Yakın akrabayı nitelikli kasten öldürme’ ve ’Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından yargılanan sanık Şeyhmus Yüksel, öldürdüğü eşi Yasemin Yüksel’in annesi Cemile Güven, babası Musa Güven ve kardeşleri ile tarafların avukatları katıldı.
Müebbet ve 17 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan Sanık Şeyhmus Yüksel ifadesinde, eşiyle 2011 yılında evlendiklerini, bir çocuklarının olduğunu, aralarında bir sorunun bulunmadığını, evlendikten 1 yıl sonra eşinin, evlenmeden önce kendisine tecavüz edildiğini söylediğini ancak daha sonra şaka yaptığını belirttiğini, başka bir gün de kendisinden önce nişanlanıp ayrıldığını anlattığını söyledi.
Bu anlattıkları üzerine içine kurt düştüğünü ve eşine güvenini yitirdiğini belirten Yüksel, bu yüzden de eşinden boşanmaya karar verdiğini ancak eşinin ailesinin ve kendi dayısının araya girdiğini ifade etti.
Bu anlattıkları üzerine içine kurt düştüğünü ve eşine güvenini yitirdiğini belirten Yüksel, bu yüzden de eşinden boşanmaya karar verdiğini ancak eşinin ailesinin ve kendi dayısının araya girdiğini ifade etti.
Şeyhmuz Yüksel, 2013 yılı Temmuz ayında, eşinin telefonunda bir erkeğin numarasının kayıtlı olduğunu görünca artık hiç güveni kalmadığını, zaman zaman kendisiyle ve ailesiyle kavga ettiklerini anlattı.
Böyle bir kavga sonucu baba evine dönen eşiyle boşanmayı konuşmak için arabaya aldığını yolda tartıştıklarını belirten Şeyhmuz Yüksel, boşanmaları halinde çocuğunun kendisine verilmesini isteyince eşinin "Zaten çocuk senden değil" sözü üzerine çılgına döndüğünü söyledi.
Şeyhmuz Yüksel, "Sakinleşmek için araçtan inip sahile yürüdüm. Eşimin arkamdan attığı taş başıma isabet etti. Ben de eşimin yüzüne yumruk attım. Kendimi kaybettim. Arabadaki bıçağı eşime doğru salladım.
Bıçağın neresine isabet ettiğini farketmedim. O yerde yatarken biraz başında durdum. Arabaya binince kendime geldim. Narlıdere girişinde ağabeyim ve dayımın oğlunu gördüm. Olay yerini tarif ettim" dedi.
Böyle bir kavga sonucu baba evine dönen eşiyle boşanmayı konuşmak için arabaya aldığını yolda tartıştıklarını belirten Şeyhmuz Yüksel, boşanmaları halinde çocuğunun kendisine verilmesini isteyince eşinin "Zaten çocuk senden değil" sözü üzerine çılgına döndüğünü söyledi.
Şeyhmuz Yüksel, "Sakinleşmek için araçtan inip sahile yürüdüm. Eşimin arkamdan attığı taş başıma isabet etti. Ben de eşimin yüzüne yumruk attım. Kendimi kaybettim. Arabadaki bıçağı eşime doğru salladım.
Bıçağın neresine isabet ettiğini farketmedim. O yerde yatarken biraz başında durdum. Arabaya binince kendime geldim. Narlıdere girişinde ağabeyim ve dayımın oğlunu gördüm. Olay yerini tarif ettim" dedi.
Mahkeme başkanı hakimin "Maktulle evlendiğinde kız mıydı?" sorusu üzerine sanık, "Benden önce nişanlıymış" dedi. Bu sırada baba Musa Güven araya girerek, "Söylediklerinin hepsi yalan. Benim kızımı öldürdüğü gibi iftiralar da atıyor. Benim ciğerim yanıyor. Gözümüze baka baka yalan söylüyor" demesi üzerine hakim, babayı mahkeme salonunun dışına çıkardı.
Mahkeme başkanının söz verdiği anne Cemile Güven’e kızının evlenmeden önce başkasıyla nişanlı olup olmadığını sorması üzerine, "İstediler, vermedik. Nişan olmadı asla. Yalan söylüyor" dedi. Hakimin, kızının başka erkeklerle arkadaşlık yapıp yapmadığı yönündeki sorusuna anne Güven, "Hayır, hayır, asla. Yalan söylüyor" diyerek, sanığa tepki gösterdi.
Duruşma sırasında anne Cemile Güven’in araya girerek sanığa yönelik, "Neden boşanmadın, neden öldürdün benim evladımı. Ben her gün, her gece evladıma ağlıyorum. Niye, niye boşanmadın?" demesi üzerine, izleyici bölümündeki sanık yakınları tepki gösterdi. Duruşma salonundaki gerilim üzerine Mahkeme Başkanı sanık ve avukatlar hariç salondaki herkesi dışarı çıkardı. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Editör: TE Bilişim