‘’Okul çağı grubunun beslenmesinde ise amaç, normal sağlıklı büyüme ve gelişmeyi sağlamaktır’’ diyen İşeri, ‘’Yeterli ve dengeli beslenme sayesinde çocukların beklenen büyüme ve gelişmeleri sağlanmakta, hastalıklara karşı dirençleri artmaktadır. Bununla birlikte, kemik gelişimi, bilişsel yetenek ve okul performansındaki artış ve ileri yaşlarda görülen bazı hastalıkların önlenmesinde de çocuklukta kazanılan beslenme alışkanlıklarının önemi vurgulanmaktadır’’ dedi.
İşeri, çocukların beslenme çantasının ise şu şekilde olması gerektiğini söyledi; ‘’Çocukların sağlıklı beslenmesi için dört besin grubunda bulunan çeşitli besinlerden yeterli miktarlarda ve dengeli bir şekilde tüketmeleri gerekmektedir. Süt grubunda yer alan süt, yoğurt, ayran, et grubunda yer alan peynir, et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller, tahıl grubuna giren ekmek, bulgur, makarna, pirinç ile sebze ve meyve grubundaki besinlerin her öğünde yeterli miktarlarda tüketilmeleri gereklidir. Çocuklar genelde, sebze, salata yerine pilav, makarna, börek yenilebilmektedir. Bu noktada aile ve öğretmenlere düşen görev sebzenin faydalarını anlayabilecekleri şekilde aktarmak, kendileri de tüketerek örnek olmaktır. Tam tahıllı ekmekle hazırlanmış peynir, yumurta, haşlanmış veya ızgara tavuk, buğulama veya ızgara balık ve domates, biber, marul gibi sebzeler içeren sandviç ve ayran tüketilmesi de uygundur. Çocukların özellikle kemik ve diş gelişimi için günde 2-3 su bardağı kadar süt, yoğurt (1 bardak ayran, yarım bardak yoğurt değerindedir.), 1-2 kibrit kutusu kadar beyaz peynir tüketmeleri önemlidir. Bağışıklık sistemlerinin kuvvetli, göz, cilt ve sindirim sistemlerinin sağlıklı olması için her gün en az 5 porsiyon sebze veya meyve tüketmeleri önerilmektedir. Kilo yönetimi ve sağlıklı yaşam için çocuklar arkadaşlarıyla oyun oynama, egzersiz yapma, el yıkama, diş fırçalama alışkanlıkları da mutlaka kazandırılmalıdır.’’
Çocuğun beslenme çantasına okulda verilmiyorsa kahvaltıdan öğle yemeğine kadar ve öğleden akşam yemeğine kadar ara öğün koyma alışkanlığını edinilmesi gerektiğini belirten İşeri, ‘’Yapılan çalışmalar ara öğün yapmayan çocukların atıştırmaları daha çok tükettiğini, ana öğünleri de kimi zaman atladıklarını göstermiştir. Özellikle öğleden sonra eve erken gelen çocuklar genellikle sık atıştırmalar yapar. Doğru ara öğün yapan çocuk ana öğününü atlamaz ve düzenli yer. Yapılabilecek en güzel tercihler; taze veya kuru meyveler, fındık, ceviz, badem, 1 kutu süt veya ayran, 1 dilim evde yapılmış kek veya kurabiye olabilir’’ dedi.
İşeri, okul çocuklarının beslenmesinde sağlıklı beslenme ilkelerinin şunlar olduğunu söyledi; ‘’Besinlerin çeşitliliğinin sağlanması, sağlıklı vücut ağırlığının korunması, Nişastalı karbonhidratlar ile liften zengin besinlerin dengeli tüketilmesi, Yağ ve şeker tüketiminin sınırlandırılması.’’
Bilinçsiz beslenmenin, sağlıksız nesiller yetişmesine neden olduğunu ifade eden İşeri, ‘’Kalp hastalıkları, bazı kanser türleri ve osteoporoz gibi pek çok ciddi hastalığın temeli çocuklukta atılıyor. Bu nedenle çocuklarınız daha küçük yaşlardayken onlara düzenli beslenmeyi öğretin. Beslenme eğitimi ne kadar erken başlarsa çocuğun gelişim, zekâ düzeyi ve bağışıklık sistemi de o denli güçlenir’’ diye konuştu.
İşeri, okul çağındaki çocuğun doğru ve dengeli beslenmesinde aile-okul işbirliğinin şart olduğunu belirterek, ‘’ Okullarda sağlık ve beslenme eğitimine önem verilmelidir. Öğrenciler doğru ve dengeli beslenme konusunda beslenme rehberliği ve eğitimi ile bilgilendirilmelidir. Ailenin, okul yönetimindeki kişilerin, öğretmenlerin ve kantin işletmecilerinin beslenme eğitimi yapılmalıdır. Yemekhanede çıkan yemeklerin besleyici değerleri kontrol edilmeli, okul kantinleri iyi denetlenmelidir’’ dedi.
Editör: TE Bilişim
