Bugün son ve ebedi vatanımız olarak sımsıkı sarıldığımız bu coğrafyaya gönülleri fethederek mührümüzün vurulmasında Mevlana Hazretleri’nin büyük emeğinin ve katkısının bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mevlana Hazretleri, aynı pınardan beslenen Yunus Emre’yle, Hacı Bayram Veli’yle, Hacı Bektaş Veli’yle ve diğer gönül sultanlarıyla birlikte Anadolu’yu adeta bir hamur gibi yoğurarak medeniyetimizin kalesi haline getirmiş, bu yolda hizmet etmiştir. Kendisinin, ‘Zor diyorsun, zor olacak ki imtihan olsun’ veciz ifadesinde işaret ettiği imtihanı başarıyla verdiğine inanıyorum. Bu vesileyle medeniyetimizin ve coğrafyamızın tüm gönül sultanlarını bir kez daha sevgiyle, tazimle anıyor, Allah hepsinden razı olsun diyorum” şeklinde konuştu.
“MEVLANA AŞKLA, SEVGİYLE, DOSTLUKLA BİRLİKTE MÜCADELENİN VE ZORLUKLARIN SEMBOLÜDÜR”
Hz. Mevlana’nın aşkla, sevgiyle, dostlukla, teslimiyetle birlikte mücadelenin, umudun, zorlukların üstüne gitmenin de sembolü olduğuna, onun tarih boyunca insan için en büyük korku olan ölümü bir ‘düğün gecesi’ olarak kabul ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin bu anlayışla Anadolu’yu kendine yurt yaptığını söyledi. Bin yıldır bu toprakların vatanımız olarak kalmasını ölümü düğün gecesi olarak gören bu idrake borçlu olduğumuzu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de ülkenin ve milletin karşı karşıya olduğu sıkıntılara karşı aynı inançla mücadele ettiklerini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hak ve hakikat yolunda mücadele etmek, bu uğurda eza-cefa çekmek, gerekirse şehit düşmek, gazi olmak, bizim için şereflerin en büyüğüdür. Milletçe en mümeyyiz vasfımız olan gönlümüzün zenginliğinin ve yüreğimizin sağlamlığının gerisinde ecdadımızın mirası vardır.”
Konuşmasında Hz. Mevlana’nın ‘Mum olmak kolay değildir, ışık saçmak için önce yanmak gerekir” sözüne atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bugün bu mücadeleyi vereceğiz, bu sıkıntıları çekeceğiz ki, sonrasında kendimizle birlikte tüm kardeşlerimize, tüm insanlığa faydamız dokunabilsin” dedi.
Hazreti Mevlana’yı anmanın her şeyden önce onu anlamak olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnanç dünyamızın diğer sembolleri gibi Mevlana Hazretleri konusunda da suretten sirete, sözden öze doğru bir yönelişe ihtiyacımız var. Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerin Mevlana’nın gönül pınarından süzülen bir yorumu olan, kolay anlaşılması için yaşadığı dönemin günlük hayatından örneklerle bezenen eserleri, bizim için kıymetli birer hazinedir. Herkesin istifadesine açık bu hazineyi hep birlikte çok iyi değerlendirmeliyiz” açıklamasında bulundu.
“METALAŞTIRDIĞIMIZ HER DEĞER BİZİM OLMAKTAN ÇIKAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hz. Mevlana’nın aşkının, cezbesinin, vecdinin bir tezahürü olan semanın ifade ettiği anlama uygun şekilde ve uygun yerlerde icra edilmesinin de önemine değinerek, “Unutmamalıyız ki metalaştırdığımız her değer bizim olmaktan çıkar. Mevlana Hazretlerini ve emanetlerini, onun muradına uygun şekilde muhafaza etmek, hepimizin en başta gelen vazifesidir” uyarısında bulundu.
Bugün İslam aleminin başına musallat olan örgütlerin Mevlana’nın en önemli temsilcilerinden biri olduğu sevgi medeniyetinin düşmanları olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “DAEŞ, Boko Haram, El Şebab, El Kaide gibi örgütlerin İslam’a ve Müslümanlara verdiği zararı, tarih boyunca pek az düşman gerçekleştirebilmiştir. Müslümanları Müslüman kisvesi altındaki canilerle terbiye etme projesi, maalesef İslam coğrafyasının her köşesinde işliyor, işletiliyor. Mevlana Hazretleri diyor ki, ‘Acı su da, tatlı su da birbirine benzeyebilir; aralarındaki farka dikkat et.’ Evet, bu suların görünüşleri aynı olabilir ama insan üzerindeki sonuçları çok farklıdır. Bu terör örgütleri İslam’a ait sembolleri kullanıyor olabilir; ama bu onların İslam’ın en büyük düşmanları olduğu gerçeğini değiştirmiyor” dedi.
“İSLAM ALEMİYLE BİRLİKTE BU İMTİHANDAN BAŞARIYLA ÇIKACAĞIZ”
Hz. Mevlana’nın dertleri ve sıkıntıları Allah’ın yardımı ve sevgisinin bir işareti olarak gördüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz de kendimizin ve tüm Müslümanların yaşadığı bu günleri, Rabbimizin bir imtihanı olarak görüyoruz. İnşallah, İslam alemiyle birlikte bu imtihandan başarıyla çıkacak, Allah’ın yardımına ve sevgisine mazhar olacağız. Mevlana Hazretleri gibi yoldaşımızın rengine, şekline değil, maksadına ve azmine bakarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Umutsuzlukla iman bir arada olamaz. Bunun için Müslümanlar olarak umudumuzu asla kaybetmeyeceğiz. Birliğimiz, beraberliğimiz, uhuvvetimiz, kurtuluşumuz yolunda çalışacak, çabalayacak, sonra da tevekkül edeceğiz. Tebessümü dahi küfre ve cehalete atılmış bir ok olan biz Müslümanlara yakışan mücadele tarzı işte budur” diye konuştu.
Konuşmasının sonunda Hz. Mevlana’yı Allah’a vuslatının 742’nci yıl dönümünde bir kez daha rahmetle yad eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını Şeb-i Arus programının düzenlenmesi ve icrasında emeği geçenleri kutlayarak tamamladı.
"HZ. MEVLANA’NIN DEVA OLAN SESİNE HER ZAMANKİNDEN DAHA FAZLA İHTİYAÇ HİSSEDİYORUZ"
Başbakan Ahmet Davutoğlu da, Şeb-i Arus töreninde yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
“Hz. Mevlana öyle bir zat ki şahsi hayati tecrübesiyle milletimizin irfan tarihinin adım adım bütün coğrafyalarını gezmiş, o coğrafyalardan feyz almış bir şahıs. Yine öyle bir zat ki bütün coğrafyalarımızın bugün dahi bağrını bastığı o gönül coğrafyamızın karamsarlık, huzursuzluk, baskı ve zulüm altında olduğu bir asırda bütün bu coğrafyalara ve o mekanın ötesine insanlığın kardeşliğini ve inancımızın derinliğini haykırmış, Haçlı seferlerinin ve Moğol zulmünün karşısında umutsuzluğa düşenlere umut kapısı olmuş, dergahının kapısını herkese açmış ve eşrefi mahlukat olan insanın şahsında Rabbimize olan kulluğunu ifa etmiş. Yine böyle bir dönemden geçiyoruz. Yine barbarca zulümler işleniyor. Yine otoriter rejimler halklarına baskı yapıyor, yine DEAŞ gibi İslam’la hiçbir şekilde irtibatlandırılmayacak terör örgütleri Müslümanlara ve insanlığa zulmediyor. O zaman Hz. Mevlana’nın muhabbet felsefesini, Hz. Mevlana’nın gönül sesini hepimizin bir kez daha duyması lazım. Bugün İslam dünyası büyük bir ıstırap içerisindeyken, aynen Hz. Mevlana’nın döneminde olduğu gibi İslam medeniyetinin büyük şehirleri tarumar edilip, yakılıp yıkılırken biz Şeb-i Arus’ta Hz. Mevlana’nın deva olan sesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç hissediyoruz. Rabbimiz o sesten bizi uzak tutmasın. Yine bir varlık idraki anındayız. Vuslat herhangi bir kavram değildir. Şeb-i Arus herhangi bir anma töreninden ibaret değildir. Aslında vuslat bize varlığımızı, kimliğimizi, mevcudiyetimizi ve bütün bu sınırların ötesindeki ilahi buluşmaya hazırlığımızı hatırlatıyor. Hangi makam ve mevkide olursak olalım, hangi gücü kullanıyor olursak olalım nihayette hepimiz bir Şeb-i Arus yaşayacağız, vuslata ulaşacağız. Önemli olan o vuslata nasıl ulaştığımız. Kendisini çok kudretli zannedenlerin o vuslat anında ne kadar acziyete düştüklerine hep şahit olmuşuzdur. Allah o vuslat anında bizleri tam bir mahfiyet içerisinde bir düğün gecesi şenliğinde mütebessim bir halde kendine kavuşanlardan eylesin. Bugün hem ülkemiz için, hem İslam dünyası için, hem bütün insanlık için büyük sınavların, büyük sınamaların içinden geçtiğimiz bir gün. 1 Kasım akşamı Konya’da Hz. Mevlana’nın huzurunda verdiğimiz sözü bir kez daha hatırlatarak bütün milletime seslenmek istiyorum. Biz bu topraklara sadece sevgi tohumu ekmeye geldik. Konya’dan feyz almış, sadece Konya’da doğmuş değil, Konya’nın rahlei tedrisinden geçmiş bir talebesi olarak Konya’nın huzurunda Hz. Pirin huzurunda, büyük ve aziz milletimizin huzurunda, dünyanın her köşesindeki Müslümanların huzurunda, bütün insanlığın huzurunda ve en önemlisi, en anlamlısı da Rabbimin huzurundan söz veriyoruz ki Hz. Mevlana’nın sevgi felsefesini Konya’da, Türkiye’de, İslam dünyasında ve bütün bir alemde hakim kılmak için gece gündüz çalışacağız. Vuslat gecemizin, Şeb-i Arus’un hayırlı olmasını diliyorum.”
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek de yaptığı konuşmada, "742. vuslat yıl dönümü programlarımızın, insanlarımız için, ülkemiz için, tüm insanlık alemi için hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Konya'da Şeb-i Arus programlarına hep katıldığını ifade eden Başkan Akyürek, "Belediye başkanlığınızdan, siyasi yasaklı olduğumuz günden bugüne, Başbakan olduğunuz tarihten itibaren her defasında Şeb-i Arus törenlerimize iştirak ettiniz Konya’mıza teşrif ettiniz. Şeb-i Arus törenleri ile birlikte aynı zamanda açılışını yaptığınız yüzlerce eserle birlikte Konya’mıza çok önemli katkılarda, hizmetlerde bulundunuz. Başbakanımız da, Brüksel’den Konya’mıza teşrif etti, bunun için teşekkür ediyoruz. 742. vuslat yıl dönümü törenlerindeyiz. Hz. Mevlana’nın vefatının yıl dönümündeyiz. Bu yıl da çok sayıda programa Konya’mız ev sahipliği yapıyor. Birçok etkinlikle 742. vuslat yıl dönümü törenlerini gerçekleştirdik. Şu anda da artık Şeb-i Arus’tayız. Hz. Mevlana İslam’ın aydınlık yüzüdür. Böyle bir zatı anma gününde Hz. Mevlana’nın neyi temsil ettiğinin farkına varmamızı diliyor, bu programların Hz. Mevlana’yı anlamamıza vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum” dedi.
Konuşmaların ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu eşliğinde Ahmet Özhan konser verdi. Program, Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu’nun sema gösterisiyle devam ediyor.
Editör: TE Bilişim