İzmir’in “kültür-sanat kenti” olması hedefi doğrultusunda önemli bir adım atarak teknik alt yapısıyla “Türkiye’nin en nitelikli konser salonu” olan Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ni (AASSM) hizmete alan İzmir Büyükşehir Belediyesi, yine üstün niteliklere sahip bir opera binasını kente kazandırmak için uygulama projesi sözleşmesini imzaladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile mimari proje yarışması birincisi Yüksek Mimar Mehmet Kütükçüoğlu ile Yüksek Mimar Ertuğ Uçar’ın imzaladığı sözleşme kapsamında, Cumhuriyet tarihinin “opera sanatına özel” ilk binası İzmir’den yükselecek.
İzmir farkı
“İzmir Opera Binası”nın sözleşme töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Tarihiyle insanıyla, kültür- sanata olan düşkünlüğüyle öne çıkan, yaşam felsefesi insan sevgisi olan, birlikte yaşama geleneği ile Türkiye’de ayrı bir yaşam biçimine sahip, ayrı bir kimliği ve kişiliği olan bir kentte yaşıyoruz. Böyle bir kentte yaşamaktan ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmaktan çok büyük bir mutluluk duyuyorum” dedi.
Başkan Aziz Kocaoğlu, “Şimdi yapacağımız opera binası da, tıpkı diğer yatırımlarımız gibi bir alt yapıdır. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi gibi bir binanınız yoksa, gönlünüzün istediği bir orkestrayı davet edemiyorsunuz. Hatta Türkiye’ye davet edemiyorsunuz. Sanatçı önce geleceği mekanın özelliklerini soruyor” şeklinde konuştu.
Opera binası yapılmasının planlandığı süreçte binanın yapılacağı yeri Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak ve belediye meclisinin olumlu görüşleri ile satın aldıklarının altını çizen Başkan Aziz Kocaoğlu şöyle devam etti: “Opera binası projesi gerçekleşir gerçekleşmez, bugünkü verilerimize göre proje biter bitmez ihaleye çıkacak durumdayız ve bu dev projeyi gerçekleştirecek ekonomik güce sahibiz. Ama 2013 yılından evvel inşaat ihalesine çıkmak gibi bir şansımız yok. Borçlarımız bu sene bitiyor. Ben projenin temelini atacağıma, benden sonra gelecek başkanın açılışı yapacağına inanıyorum. Temeli atıldıktan sonra İzmirlilerin, sanatçıların, halkın projeye sahip çıkıp, projeyi gerçekleştireceğine inanıyorum. Ayrıca bir kent eğer hizmet, turizm sektöründe büyüyecekse hizmet, fuar, kongre sektörleri kültür ve sanatsız olmaz. ‘Kültür ve sanatımız olmasın fuar, kongreler turizm kenti olalım’ diye bir şey yok. Bu opera binasını biz başlatacağız. Koşullar ne gösterir bilmiyoruz, İzmirlilerle birlikte açacağız.”
“Emre Arolat’a karşı mahcup oldum”
Başkan Aziz Kocaoğlu, konuşmasında, Büyükşehir Operasyonu ile bağlantılı bir olayı da şöyle anlattı: “Özür dilemek anlamında sizlerle bir şey paylaşmak istiyorum. 2009 yılında ünlü mimarlarımızdan Emre Arolat ile İstanbul’daki ofisinde konuştuk. Bugün 50’ye yakın mimar arkadaşın çalıştığı kıyı tasarımıyla ilgili bir görüşme yaptık. Emre bey daha önce de birkaç başka proje için ziyaret etmişti, tanıyorum. Opera binası jürisinde de çok özverili çalışmalar yaptı. Oradan da hukukumuz oldu. Jürinin çalışmalarına fırsat buldukça ben de katılmıştım. ‘Bu tasarım özel bir şey, Emre Bey’e veya bir şahsa verebilir miyiz?’ diye bürokrat arkadaşlarımızla uzun uzun toplantılar yaptık. İhale mevzuatı maddelerini günlerce tartıştık. En sonunda bu işin olamayacağını, bu ihale mevzuatıyla Belediye’nin tasarım ihalesine çıkamayacağına karar verdik. İşte bizi dinliyorlar, operasyon derken, Polis ilk geldiğinde ‘Emre Arolat’a verdiğiniz ihale dosyasını verin’ dedi. Oysa böyle bir ihale yok. Ama ben Emre Bey’e mahçup oldum, adının bu operasyonda anılması nedeniyle… O günden bugüne de arayamadım, utandım. Çünkü gerçekten kişiliğine güvendiğim, saygı duyduğum bir beyefendi. Bu tür operasyonlar yapılıyor da, böyle yan ürünleri oluyor. Burada Emre Bey’den verdiğimiz rahatsızlık için affını diliyorum.”
İzmir’e çok yakışacak
İmza töreninde Yüksek Mimar Mehmet Kütükçüoğlu’da Barselona, Paris ve Sydney gibi dünya şehirleri ve opera binalarından örnekler vererek İzmir’de uygulayacakları proje detayları hakkında bilgiler aktardı. Kütükçüoğlu, “Opera binası tipinde yapılar, kent hayatı için çok önemli. Belli bir lezzet için belli bir saatte kentin bir yerinde yaşayan insanlar toplanıyor. Gösteriyi, sunumu paylaşıyorlar; bu çok önemli. Kenti kent yapan en önemli olayların bir tanesidir bu. Öncelik sırasında arkaya atılacak bir şey değil. Opera girişimi çok önemli. Bu amaçla yapılacak ilk bina olacak ve İzmir’e çok yakışacak” dedi
Bu süreçte bu enerji
Yarışmada birincilik kazanan ekipte yer alan Yüksek Mimar Ertuğ Uçar da, İzmir opera binasını “Rüya bir proje” olarak tanımladı. Uçar şöyle devam etti:
“Dünyada her mimarın rüyası olabilir. Ege denizinin en güzel şehrinde bir proje. İşinin ve mimarının üzerine çok titreyen bir belediye ile yapılan proje. Hiçbir ticari kaygı yok. Belediye yapıyor ve programı tamamen kültürel. Sıradan kültürel proje değil, bir opera binası. Bizim için bir rüya gerçekleşti. Belediyemize, Başkan Aziz Kocaoğlu’na, içinde bulunduğu bu ironik, zor ve yorucu süreçte bu işin başlaması için sarfettikleri müthiş enerji ve efor için çok teşekkür ediyorum.”
Dünyanın gözü İzmir’e çevrilecek
İzmir Devlet Opera ve Balesi Müdürü ve Sanat Yönetmeni Aytül Büyüksaraç ise konuşmasında şunları söyledi: “İzmir Opera Balesi’nin bu yıl 30. yılını kutluyoruz. Böyle bir zamanda bize verilen en büyük hediye bu olsa gerek. Çok büyük bir hayaldi İzmir’de böyle bir opera binası görebilmek. Biz öğrencilik yıllarımızdan beri hep Sydney operası gibi bir yerde şarkı söyleyebilecek miyiz diye düşündük. Bir çok belediye başkanı geldi, bir çok proje yapıldı ama hiç biri hayata geçmedi. Aziz Başkan’a gerçekten çok inanıyorum. İlk defa bir belediye başkanı sinemadan, düğün salonundan, kütüphaneden bozma değil de gerçekten bir opera binası projelendirerek bir yarışma yaptı. Çok içimize sinen çok güzel bir proje yarışması yapıldı. Bu yarışmanın sonucunda da çok güzel, dünya çapında, dünya opera otoritelerinin gözünü İzmir’e çevirecek çok güzel projeyle sonuçlandı. İnanıyorum ki, bugünkü adım çok büyük bir adım. İzmir Devlet Opera Balesi, bugün çok güzel bir yere geldi. Türkiye’nin en büyük operası diyebileceğimiz bir konumda. Büyükşehir Belediyesi sayesinde geçeceğimiz yeni opera binasında çok daha iyi şeyler yapacağız. Size bunun sözünü veriyoruz. Çok çalıştık çok azmettik, çok iyi bir yere geldik. Ama Büyükşehir Belediyesi’nin destekleri olmasa bunları yapamazdık. Aziz Başkan ve ekibine çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.”
Bugüne nasıl gelindi
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kente kazandırılacak uluslararası nitelikteki opera binası projesini mimari proje yarışması ile belirledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan iki kademeli yarışmanın ilk kademesinde 177 eser değerlendirmeye alındı. Bunlardan 12’si ikinci kademeye kaldı. Jüri üyeleri, final niteliğindeki ikinci kademede 3 gün süren titiz incelemenin ardından 12 adet proje içinden ilk üçü belirledi. Diğer 9 eser ise mansiyon ödülü aldı.
İzmir Opera Binası Ulusal Mimari Proje Yarışması’nda birinciliği Yüksek Mimar Mehmet Kütükçüoğlu başkanlığındaki Yüksek Mimar Ertuğ Uçar, Mimar Mert Üçer ve Mimar Onur Akın'dan oluşan ekip kazandı. Jüri üyeleri seçilen projeye oy birliği ile karar verdi.
Başkanlığını Mimar Doç. Dr. Celal Abdi Güzer’in üstlendiği jüri şu isimlerden oluştu: Asil jüri üyeleri: Mimar Doç. Dr. Haydar Karabey, Y. Mimar Emre Arolat, Y. Mimar Semra Uygur, Y. Mimar Erkut Şahinbaş, Mimar Yrd. Doç. Dr. Hikmet Gökmen, İnşaat Yüksek MühendisiMuzafferTunçağ.
Danışman Jüri üyeleri: İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Genel Sekreter Yardımcıları Serpil Baran ve Ali Rıza Gülerman, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Prof. Rengim Gökmen, İzmir Devlet Opera ve Balesi Müdürü ve Sanat Yönetmeni Aytül Büyüksaraç, Elektronik ve Haberleşme Yüksek Mühendisi-Ses, Işık, Görüntü Danışmanı Kemal Suner, Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Hasan Topal.
Yedek Jüri üyeleri: İzmir Büyükşehir Belediyesi Etüd Projeler Dairesi Başkanı Mimar Sedat Baylan, Mimar -Yrd. Doç. Dr. Seçkin Kutucu, Mimar Dr. Dürrin Süer Kılıç, İnşaat Yüksek Mühendisi Abdullah Uzun.
Projede neler var
İzmir Opera Binası 25 bin metrekare bir arsa üzerinde kurulacak. İçinde operayı da destekleyecek ve ondan beslenen başka işlevler de yer alacak. 1200 kişilik ana salon, 400 kişilik bir küçük salon yer alacak. İçin de bale ve onunla ilgili atölyeler de bulunacak. Sanatçılar ve jüri üyeleri projeyi “İzmir ile birlikte anılacak, İzmir’i temsil edecek bir yapı” şeklinde tanımlıyor. Gündelik yaşamla sanatın buluşması için de ortam oluşturacağı düşünülüyor.
Editör: TE Bilişim