Cumhuriyetin Yeni Yüzyılı’nda denizcilik alanındaki fırsatlara daha fazla odaklanılması gerektiğini söyledi.
Denizlerimizde egemenliğimizin ve bağımsızlığımızın sembolü olan 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nın 97. Yıldönümü nedeniyle bir açıklama yapan Öztürk, dünyada taşımacılığın yüzde 90’ının denizyolu ile gerçekleştiğini, rekabetçi ve çevreci özellikleriyle öne çıkan deniz taşımacılığında üstün olan ülkelerin, küresel ekonomiye de yön vermeyi başardığını söyledi.
DENİZCİ ÜLKE TÜRKİYE
Öztürk, “Ülkemiz dört denizi, stratejik suyolları, denizcilik bilgisi, güçlü filosu ve zengin insan kaynağı ile bir denizci ülkedir. Türklerin, Anadolu Beylikleri’nde başlayıp Osmanlı İmparatorluğu’nda kuvvetlenerek devam eden denizcilik mirası, Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün denizciliğe verdiği kıymet ile daha ileri boyuta taşınmıştır. Deniz ve liman demek, medeniyet demektir. Denizcilik olmadan dünya ticaretinin olamayacağını hayatımızda hemen her an yaşıyoruz. Ancak pandemi ve Rusya-Ukrayna Savaşı gibi negatif gelişmeler, denizciliğin ne kadar önemli olduğunu daha çarpıcı şekilde herkese gösterdi. Ülkemiz her iki gelişmede stratejik değeri ile öne plana çıktı. Türkiye, Avrupa’nın önemli bir tedarik merkezi haline geldi” dedi.
“Denizci Millet Denizci Ülke” hedefine ulaşmak için daha fazla çalışmak gerektiğine işaret eden Öztürk, kabotaj taşımacılığını geliştirmek, ülke limanlarının aktarma merkezi kabiliyetini artırmak, Türk bayraklı milli gemi filosunu büyütmek gibi önemli adımlara ihtiyaç olduğunu söyledi. Öztürk, “Son birkaç yılda ülkemizin lojistik performansımızın artışı memnuniyet vericidir. Bu durumun devamı için demiryolu ve karayolu bağlantılarını güçlendirerek limanları sanayi bölgelerine yakınlaştırmalı, ihracat yüklerini karayolundan denizyoluna indirmeliyiz. Limanlarımızı Kuşak ve Yol Projesi’ne dahil etmeliyiz. Taşımacılık sektörüne karbon vergisinin gündemde olduğu bir dönemde, yeşil liman uygulamaları artmalı ve deniz ticaret filomuzun yeşil dönüşümü sağlanmalıdır. Böylece sanayicimizin ve ihracatçımızın rekabet gücünü artırabileceğimiz gibi uluslararası yatırımları ülkemize çekebiliriz” diye konuştu.
LOJİSTİK MERKEZ EGE
İzmir ve Ege Bölgesi’nin denizcilik sektöründeki gücüne de vurgu yapan Öztürk, şunları söyledi: “Ege Bölgemizde çok farklı yük çeşitlerine hitap eden 20 adet liman ve iskele ile 25’ten fazla yat limanı bulunmaktadır. Ülkemizin en fazla kruvaziyer geminin yanaştığı yolcu limanı Kuşadamız’da yer alıyor. İzmir Limanlarımızda her yıl yaklaşık 2 milyon TEU konteyner elleçleniyor. İhracat potansiyeli ve üretim gücü bakımından bölgemizin Türkiye’nin lojistik merkezi olarak planlanması gerekmektedir. Bunun için TCDD İzmir Limanı’nda yatırımların devamı, İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesi’nin hayata geçmesi, Aliağa bölgemizdeki limanların bir ahenk içinde hizmet vermesi, Kemalpaşa ve diğer lojistik merkezlerle bölgemiz ürünlerinin uluslararası pazarlara en düşük maliyet ve en hızlı şekilde aktarılması sağlanmalıdır”.