Babam derdi; ‘‘İngilizlerin bir sözü vardır. Birinci kuşak şirketi kurar, ikinci kuşak çabalar, üçüncü kuşak cenazeyi kaldırır. Çabalamayın, çok çalışın şirketi büyütmek istiyorsanız, işi profesyoneline bırakın’’…
Dünya ekonomisini aile şirketleri yönlendiriyor. Aile şirketleri ayakta kalmak için kurumsallaşmaya çalışırken, kurumsallaşmış dünya devi şirketlerin dünyaya “biz bir aileyiz” mesajı veriyor. Yani ekonomi piyasasında başarılı aile şirketi imajı kazandırıyor.
Ancak dünyada birinci kuşak tarafından kurulan her 100 aile şirketlerinden sadece 3’ü 3.kuşağa ulaşabiliyor. Aile şirketlerinde çok nadir olsa da 750 yaşına ulaşmış dev şirketleri görmek de mümkün. Ama nasıl?
“Kuşaklar boyu yaşayan ve büyüyen aile şirketleri” kurabilmenin yolu şirket, ortaklar ve aile arasında kesin sınırlar çizen, kurumsallaşmış bir aile şirketine dönüşmekten geçiyor. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç, bir konuşmasında "Dünyanın en değerli markalarının yüzde 80’i aile şirketlerine ait. İki konuyu öne çıkarmak lazım: Kurumsallaşma ve aile içi anayasa. Aile içi anayasada mutabık kalınan şartlar, sınırlar belirlenmeli ve bunlara riayet edilmeli" sözleri ile herkesin doğru olarak kabul ettiği ancak uygulamaya gelince nedense bir türlü hayata geçiremediği 2 önemli konuyu gözler önüne seriyor.
‘’Her şeyi ben bilirim’’ mantığı, ‘’ şirketin tanıtımından da ne olacak, bizim oğlan internet kurdu o halleder’’ söylemi, ‘’damadı müdür yaptık, geline de makam verelim… aile içinde kavga çıkmasın’’ düşüncesi aile şirketlerinin sonunu hazırlıyor.
Gelinler, damatlar, eltiler, enişteler derken… İpin ucu kaçıyor. Kurumsallaşması tamamlanmamış, aile içi anayasası yazılmamış aile şirketleri günden güne daralan ihtiras çemberinin içinde kalıyor.
Eeeee… Ne yapmalı?
Her şeyi ben bilirim sevdasından vazgeçilmeli.
Kabullenmek zor gelse de işi profesyonellerin eline bırakmalı.
Aile anayasası hazırlanmalı ve uygulanmalı.
Yönetim kuruluna işinin ehli bağımsız üyeler alınmalı ve söz hakkı tanınmalı.
Yetki ve sorumluluklar, o yetkiyi veya sorumluluğu taşıyabilecek doğru kişilere verilmeli.
Benim düşüncem; Düğün mü? Yoksa cenaze mi ? Kararınızı verin… Çabalamayın, çok çalışın… Şirketinizin devamlılığı için işi ehline bırakın.
Berna Günaydın Şahin
Strateji ve Planlama Danışmanı