“Ben vatandaşların fındığını bu sene lisanslı depolara vereceğini zannetmiyorum” ifadesini kullanan Hasan Basri Durak şöyle devam etti: “Daha doğrusu 50 bin tonluk kapasitenin dolacağını düşünmüyorum. Lisanslı depoculukta ürün fazlası tespiti yapılırsa ve bizlerde bilinçli bir üretici olarak ürün fazlası fındık oranında fındığımızı belirleyip lisanslı depolara teslim edersek, ürün istendiği gibi satılabilir. Ancak bunları söylerken ürünü çok pahalı satıp da önümüzü kapatmanın bir anlamı yok. Yani 7 TL’lik rakamlar dünyanın şu anda kabul ettiği rakamlar değil. Fındığın yerini de başka bir şey dolduramaz diye düşünmeyelim. 10 sene önce Azerbaycan’da 10 bin ton fındık olur mu olmaz mı diye konuşuyorduk, şimdi ise 70 mi olur 80 mi olur tartışması yapıyoruz. Her geçen gün fındık üretimi genişliyor ve bu genişlemenin de bizdeki fındığa zararı var. O yüzden taban arazilerinde fındığın sökülmesi gerek. Yamaçlı araziler de ise fındığın sökülmesi vatana ihanet olur. Çünkü toprak bekçilik payı olaraktan da insanların haklarının yenmemesi gerektiğini, bu insanlara devlet, fındık fiyatı üzerinden değil de mazot desteği, gübre desteği veya para desteği vermeli diye düşünüyorum. Sonuçta devletimiz sosyal bir devlet ve bunu yapabilir.”
İzmir Haber
Editör: TE Bilişim