Evet seçimden bahsediyorum…  Seçim reklam çalışmalarından... etrafımızda seçim çalışmalarını yayınlarken sadece adayların düşünceleri,  beklentileri,  vaatlerini konuşmak doğru olmaz tabii. Halkın nabzını tutarken bir de seçimlerin bilinmeyen yüzünüde yazmak gerekiyor elbette..

Malum ekonomik sıkıntılar herkesin dilinde..  Özellikle seçimden sonra yaptıralım, yada seçimden sonra reklam verelim mantığı esnafımızın diline dolanmış durumda… Reklam sektöründeki  İzmir firmalarıda kendilerini tamamen seçime kilitlemişti. Üç beş iş yapar en azından durgun geçecek ocak, şubat mart aylarını bu şekilde kurtarırız diye…

Maalesef yüksek seçim kurulunun reklam yasağı koyması ile Ocak ayı adeta havaya gitti. Şubat ve mart ayını dolu dolu geçirmek isteyen firmalarsa toplasan bir elin parmağını geçmeyen siyasi partilerin kapılarını çaldılar…

Ama maalesef ki herkes şok oldu. Bu konuda çok yönlü bir araştırma yaptık. Ve maalesef şok olduk. Koskoca Ak Parti İzmir seçim çalışmalarının afişleri reklamları, reklam filmlerinin İzmir dışından tedarik edildiğini öğrendik. Diğer görsel reklamlar ve Açıkhava reklamlarını ise bir iki firmaya paylaşıldığına şahit olduk.   Reklam ajansları; biz de ekmek yeseydik bizde ayı kurtarsaydık olmazmı diye isyanlarda...

Düşünsenize bütün il ve ilçe işleri hep bir elden çıkıyor. O ilçede yaşayan reklamcının kapısına giden belediye başkan adayları nasıl oy isteyecekler ? İlçenizi biz kalkındıracağız nasıl diyecekler.  Keza CHP’nin işleride birkaç kişi tarafından yapılıyor duyumunu aldık. Siz bir yandan demokrasi, halk, herkesi kucaklama derken diğer yandan yandaş 2 – 3 firmaya işlerinizi vererek onları zengin ederek mi bu vaatlerinizi yerinize getireceksiniz.

 

Reklam dünyasına hak veriyordum ama birazda abartıyorlar diyordum sevgili dostlarım.  Ve sıra bizlere geldi. Yani İzmir’de yayın yapan yaklaşık 10 - 15  haber ajansına… Çünkü malum bizimde geçim kaynağımız reklam ve artık internet var. Adayların günde birkaç haberini yapabiliyor ve halkımıza sunabiliyoruz. Günlük okunma ve takip katsayılarını sosyal medya etkinliklerini takip ettiğinizde milyonlara ulaşıyoruz.

Ancak maalesef ki Başta sayın Binali Yıldırım Bey’in danışmanları olmak üzere kimi aradıysak kapılarını kapattı bize… Büyükşehir belediyesinin bir çok adayını defalarca aramamıza, çok cüzi bir ücretle reklam istememize rağmen birakın kabul etmemeyi tenezzül edip cevap bile vermediler bizlere sevgili danışmanlar…

telefonlarımızı bile açmadılar. Sadece benim değil 2 yada 3 haber  sitesi dışında kimsenin yüzüne bakmadılar. İlçe adaylarını aradık ama onlar da prensip edinmişler miş reklam vermemeye.. Ancak bazı sitelerde onları da gördük boy boy… Ama her gün 10 larda resim ve haber göndererek bunları yapın diye bizlere ricalar, istirhamlarda bulundular.

Şimdi soruyorum sizlere Ulusal kanal, gazete,dergi ve internet haber sayfalarında boy boy reklam veren, youtube, Google gibi internet kurumlarına videolar çekip, bannerler hazırlayarak reklam veren sevgili adaylarımız neden bizlerle muhatap olmazlar.

Biz yerel haber siteleri olarak kendilerine yetmiyormuyuz ?  yoksa vizyonumuz mu dar ?  yarın seçildiklerinde halkımız gidip şikayetlerini isteklerini heberlerini o ulusal kanallardan mı öğrenecekler ?  Kendileri bir organizasyon, yada açılış yaptığında bunları İzmir halkına kim anlatacak ?

 

Sayın Binali yıldırım eğer reklam çalışmalarını İzmri dışından yapıyorsa yarın seçildiği zaman İzmirdeki projelerini yaptıracağı firmalarıda izmir dışından getirecek… Ozaman sorarım size izmir’e neyin faydası bu.

Ya sayın başkan Kocaoğlu; Neden İzmir Haher sitelerine reklam ajanslarına, baskı işi yapan küçük esnafa sahip çıkmıyorsunuz da işleri adeta tekel gibi birkaç kişiye paylaştırıyorsunuz.

UNUTMAYINKİ BURASI İZMİR’DİR… İZMİR’Lİ HEM LAFA BAKAR HEM İCRAATA !!!