Kayseri Cumhuriyet Meydanı’nda toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi emine Erdoğan iki aylık Suriyeli Sene’yi kucaklarına alarak bir süre ilgilendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin metrekarelik pankart sürprizini hazırlayanlara teşekkür ederek konuşmasına başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün burada toplam 458 trilyon lira olan 50 ayrı eserin açılışını yapıyoruz. Kayserispor yeniden Süper Lig’e çıktı, fakat Kayseri Erciyes’te ne yazık ki PTT 1. Lig’e indi. Ben bu Kayseri’yi anlamıyorum. Biri çıkıyor biri iniyor. Hiçbir zaman boşta bırakmıyor. Burada bir ekonomik anlayış var. Ben Kayserispor’a Süper Lig’de başarılar diliyorum. Kayseri Erciyes’e de PTT 1. Lig’de başarılar diliyorum” diye konuştu.
“BUNLARIN SIRTINDA BOŞ YUMURTA KÜFESİ VAR, BİZİM SIRTIMIZDA DOLUSU VAR”
“Tüm bu yatırımların Kayseri’ye, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Kayseri hizmetin kıymetini çok iyi bilir” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Kayseri çalışmanın anlamını çok iyi biliyor. Geçtiğimiz 12 yılda Başbakanlığım döneminde ne yaptıklarımızı anlatmak istiyorum.
Birileri ‘cek, cak’la konuşuyor. Gelince ‘memura şunu vereceğim bunu vereceğim’ diyor. Bunların sırtında boş yumurta küfesi var. Bizim sırtımızda dolusu var. Bunlar bunları söylerken şunu yaparak bunu yapacağım demiyor. Başında olduğum iktidarın 27.5 milyar dolar merkez bankası rezervi ile aldık 122 milyar dolara çıkardık. Onu nasıl boşaltırız diye söylüyorlar.
40 küsur banka böyle boşaldı. Hatırlayın isim vermek istemem ama şu anda Cumhurbaşkanı olarak da milletin tarafında olan insan olarak bir şeyler söylemem lazım. Her partiye eşit mesafedeyim. Gönlümde bir aslan yatıyor o ayrı. Bana tarafsız olması lazım diyorlar. Ben gelirken ne dedim. Ben milletin tarafındayım dedim.
Milletimi aldatmak isteyenlere karşı benim tavrımı koymam lazım. Bakıyorsunuz ki biz iktidarı 3 partiden almıştık. Bir koalisyondu. Çok hakaretler ediyorlar. Bu ülkede hakaret edilen Cumhurbaşkanı olan nadide olanlardan biri de benim. Kem söz sahibine aittir. Ben bunlara hakaret etmiyorum. Mahkemeye gönderiyorum. Mehmet Özhaseki bol bol sucuk dağıtıyordu. Ben başka bir şey yapacağım. Bunlar 5 yıl görev aldı. 3.5 yıl sonra niye bırakıp kaçtılar? 5 yıllığına aldınız. Niye devam ettirmediniz?”
40 küsur banka böyle boşaldı. Hatırlayın isim vermek istemem ama şu anda Cumhurbaşkanı olarak da milletin tarafında olan insan olarak bir şeyler söylemem lazım. Her partiye eşit mesafedeyim. Gönlümde bir aslan yatıyor o ayrı. Bana tarafsız olması lazım diyorlar. Ben gelirken ne dedim. Ben milletin tarafındayım dedim.
Milletimi aldatmak isteyenlere karşı benim tavrımı koymam lazım. Bakıyorsunuz ki biz iktidarı 3 partiden almıştık. Bir koalisyondu. Çok hakaretler ediyorlar. Bu ülkede hakaret edilen Cumhurbaşkanı olan nadide olanlardan biri de benim. Kem söz sahibine aittir. Ben bunlara hakaret etmiyorum. Mahkemeye gönderiyorum. Mehmet Özhaseki bol bol sucuk dağıtıyordu. Ben başka bir şey yapacağım. Bunlar 5 yıl görev aldı. 3.5 yıl sonra niye bırakıp kaçtılar? 5 yıllığına aldınız. Niye devam ettirmediniz?”
“BUNLAR BİZE MİLLİYETÇİLİK DERSİ VEREMEZ”
“Bunlar Düzce depreminin altında boğuldular. Depremin altından kalkamadılar” diyen Erdoğan, “Biz de deprem gördük, Bingöl depremini gördük. Van depremini gördük. Yeni bir Bingöl ve Van inşa ettik. Simav depremini gördük anında yeni bir Simav inşa ettik. Bunun ekonomik sıkıntılarını duydunuz mu? Oralarda evler okullar yapıldı.
Düzce’de o depremde bile o günün koalisyon hükümeti o yolsuzlukların altında kaldı. Bunların hesabını versinler. Şimdi kalkmışlar bize dürüstlük dersi veriyorlar. Bunlar bize milliyetçilik dersi veremez. Biz Göktürk anıtlarına bizzat buradan oralara kadar gittik yol yaptık. Orayı açık hava müzesine dönüştürdük. Balkanlarda biz varız, Balkanlardan hiçbir zaman kopmadık.
79 yılda 347 bin derslik yapılmıştı. Biz 12 yılda 235 bin derslik yaptık.
İşte Başbakanlığım döneminde bunları yaptık. Cumhurbaşkanı olarak bunların takipçisiyim. Geldiğimizde 76 üniversite vardı bunların üzerine 117 üniversite ilave ettik. Artık üniversite olmayan il yok. Millilik bu, milliyetçilik bu. Çıkmış ana muhalefetin başı ‘bir yılda bütün yurt ihtiyacını karşılayacağım’ diyor. Dürüst ol, bu milleti aldatmaya kalkmayın. Senin bir SSK genel müdürlüğünü biliyoruz. Hastanelerde çektiğimiz çileleri biliyoruz. Kendin diyorsun o zamandan 10 yıl önce daha iyi diyorsun. Ne demek siyasetçiler çözmesi lazım. SSK’nın genel müdürüsün bir iş yapmayacaksın. Böyle bir şey var mı?” şeklinde konuştu.
İşte Başbakanlığım döneminde bunları yaptık. Cumhurbaşkanı olarak bunların takipçisiyim. Geldiğimizde 76 üniversite vardı bunların üzerine 117 üniversite ilave ettik. Artık üniversite olmayan il yok. Millilik bu, milliyetçilik bu. Çıkmış ana muhalefetin başı ‘bir yılda bütün yurt ihtiyacını karşılayacağım’ diyor. Dürüst ol, bu milleti aldatmaya kalkmayın. Senin bir SSK genel müdürlüğünü biliyoruz. Hastanelerde çektiğimiz çileleri biliyoruz. Kendin diyorsun o zamandan 10 yıl önce daha iyi diyorsun. Ne demek siyasetçiler çözmesi lazım. SSK’nın genel müdürüsün bir iş yapmayacaksın. Böyle bir şey var mı?” şeklinde konuştu.
“SABRETTİK VE ZAFERE ULAŞTIK”
Çocuklarının üniversitelere alınmadıkları günü hatırladığını belirten Erdoğan, “Çok çile çektiler. Bu ülkede okuyamadılar, yurt dışına gitmek zorunda kaldılar. Ama ne oldu? Oradan doktor oldular, mimar, mühendis oldular ve yurda döndüler. Sabrettik ve zafere ulaştık. Şimdi rahat rahat istediğiniz üniversiteye gidebiliyorsunuz. Başörtüsü diye bir sorun kalmadı. Danıştay geçenlerde kararını açıkladı. Nerelerden nerelere geldik. Kat sayı problemi de yok. Başı açığı ve başörtülüsü ile yeni Türkiye milli manevi değerlere sahip çıkan nesillerle yükselecek” dedi.
“Ana muhalefetin genel başkanı maalesef dürüst olmayan ifadelerle milletin karşısına çıktı. Bu süre içinde de bunun hep duvara çarptığı yer Kayseri oldu” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Kayseri’de duvara çarpa çarpa devamlı tazminatlar ödedi. Niye bu kadar tazminatlar ödediğin halde devam ediyorsun. Maalesef siz gerekli dersi verdiniz. Şimdi Kılıçdaroğlu’nun bu yalanları nereden bulduğu ortaya çıktı. Para vaadiyle bir şahsa kitap yazdırıyor ve bu kitapları kaynak göstererek ortaya çıkmış. Bu şahsa da parasını vermemiş. Kılıçdaroğlu’nun ‘değerli vatandaş’ dediği bu adam da şimdi dolandırıldım diye ortada geziyor. Ana muhalefet partisi genel başkanı bu yalanlarla milleti kandırmaya çalıştı.
7 Haziran seçimleri 2023 hedeflerine giden süreçte çok önemli yol ayrımıdır. Bu yol ayrımında Ana muhalefet partisini önüne katan iki örgüt var. Biri terör örgütü biri paralel örgüt. Bir zamanlar okyanus ötesine verip veriştirenler onlarla bal kaymak olmuşlar. Ülkenin geleceği için en küçük planları yok, hükümete ve şahsıma saldırıyorlar. Bana niye saldırıyorsunuz ben seçime girmiyorum ki. Bir tane oyum var. Siyaseti proje üzerinden değil, şahıslar üzerinden yapmak kolaylarına geliyor.
Utanmadan Diyanet İşleri Başkanlığımızın altındaki arabaya taktılar. Makama tahsisli bir arabaya binmesinden doğal ne olabilir. Bunlar dinden rahatsız, İslam’dan rahatsız. Sözde müftü, aday gösterilen müftü, ‘Benim partimin dini Zerdüştlük olsa yine aday olurdum’ diyor. O zaman Zerdüştlük müftüsü olsaydın.”
“MENDERES’İN AKIBETİ İLE BİZİ TEHDİT EDEN SAVCILAR ÇIKTI”
“Şimdi Menderes’in akıbeti ile bizi tehdit eden savcılar çıktı” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Ana muhalefet partisi genel başkanı buna hukuk adamı diyor. Bugün paralel örgütün savcıları için diyor. Bunların anladıkları hukuk 27 Mayıs hukuku. Kayseri’de teröriste terörist derler. Bunlar hukukçu değil, örgüt militanı.
Mısır’da yüzde 52 ile milletin oyları ile iş başına gelen Mursi’yi ve arkadaşlarını idama mahkum kararı aldılar. Türkiye’de de bu haberi Doğan Medya grubu ‘Şok karar yüzde 52 ile idam’ diye verdiler. Ey Doğan grubu seni muhatap almam ama şunu bilmeniz lazım. Siz hayatınızı korkuyla geçiriyorsunuz. Şunu bilin biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Bizim ölümümüz şahsiyetlidir, Mursi’nin idamı şahsiyetlidir, eşi de çocukları da mahkemeye bile gitmediler, ‘Bu mahkemeyi kabul etmiyoruz’ diye. İşte şahsiyet bu budur. O insanlar insan katletmediler. Onun milli savunma bakanı olan darbeci Sisi kendi memurları ile bu kararı aldırdı.
Ey Avrupa, ey batı hani idam yasaktı. Niye sesiniz çıkmıyor. Niye darbeci Sisi’nin yanında yer aldınız. Niye yaptırım uygulamadınız? Türkiye’de gezi olayları olduğu zaman her şeyinizle bize saldırdınız. Türkiye’nin zaafa uğratmaya çalıştılar ama başaramadılar. Mursi’ye ve arkadaşlarına yapılan bu olay yenilir yutulur bir olay değil. Eğer demokrasi diyorsanız şu anda dün açıklanan bu kararla sandık idama mahkum edilmiştir. Demokrasi idama mahkum edilmiştir. Doğan Grubu sen daha avucunu çok yalarsın. Beraber hareket ettiğiniz paralel örgüt siz de avucunuzu çok yalarsınız. Bizim abdestimizden şüphemiz yok.”
“BİZ ALLAH’IN HUZURUNDA EĞİLİRİZ”
“Mursi şayet idam edilirse, ki inanmıyorum. İnşallah idam edilmeyecek edemeyecekler” diyen Erdoğan, “Terör örgütü ile mücadele eden bir kardeşim şehitlik rütbesine ulaşmış olacaktır. Bende böyle bir akıbete uğramış olursam Rabbim inşallah bizlere de o makamı lütfedecek diye ümit ediyorum. Biz Allah’ın huzurunda eğiliriz. Başka hiçbir yerde, hiçbir makam karşısında eğilmek olmadı olmayacaktır. Bizi şehitlerin akıbeti ile tehdit ederek yolumuzdan çevireceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. 7 Haziran’da bu oyunları sandıkta siz bozacaksınız” ifadelerini kullandı.
Editör: TE Bilişim