30 dakikalık işlemle 17 yıllık tansiyon hastalığından kurtuldu 30 dakikalık işlemle 17 yıllık tansiyon hastalığından kurtuldu
Çocukluk Çağı Obezite Araştırması (Cosı-Tr) Türkiye’yi de temsil eden 67 ilde, 216 okulda, 5 bin 600 ilkokul 2. sınıf öğrencisi üzerinde yapıldı. Araştırma sonuçlarına göre Vücut ağırlığına göre zayıf ve çok zayıf olanların oranı yüzde 2,3’dür. Boy uzunluğuna göre bodur ve ciddi bodur olanların oranı yüzde 2,4’dür. Beden kitle indeksine göre hafif şişman yüzde 14,2, şişman yüzde 8,3 bulunmuştur. Yağ dokusunun vücut ağırlığına oranla fazla artmasına obezite olarak adlandırıldığını, bu tanının çocuklarda vücut kitle endeksi eğrilerine göre konulduğunu ifade eden İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Olcay Evliyaoğlu, “Bu eğrilere göre çocuk yüzde 95’in üzerinde kalıyorsa obez diyoruz. Yüzde 85 üzerindeyse fazla kilolu diyoruz. Fazla kilolu olmak her zaman obez olma ihtimalinde bir risk faktörüdür. Ailelerin çocuklarını obez olmadan, fazla kilosu olduğunda da doktora getirmesi gerekiyor. Çocuklara belli bir yaştan sonra mutlaka vücut ağırlığı, boy ölçümü gibi rutin kontrollerin yılda en az bir kez yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
EVDE TENCERE YEMEĞİ YAPILMALI
Obezitenin son zamanlarda hayat tarzının değişmesiyle daha da artığını söyleyen Prof. Dr. Evliyaoğlu, “Çocuğun ileride obez olmaması için anne sütüyle beslenmesi önemli. Daha sonrasında çocuk hamburger, patates kızartması, jips, gazlı içecek, pizza gibi fast food yiyeceklerden uzak tutulmalı. Geleneksel tencere yemeklerinin azalması, ailedeki sofra düzeninin bozulması, herkesin eve geldiği zaman yemesi, zamansız atıştırmak, abur cubur yemek çocukları obezliğe itiyor. Doğallıktan ne kadar çok uzaklaşılırsa o kadar obezite sorunu ile karşılaşma ihtimali ortaya çıkar. Aile de yemek saatlerinin belirlenip, sağlıklı tencere yemekleriyle beslenme çocuk ve gelişimi açısından faydalıdır” diye konuştu.

ERGENLİK ÜZERİNDE ETKİLİ
Kızlarda ve erkeklerde obezitenin çok büyük sorunlara yol açtığını ve en önemli farkının da ergenlik döneminde görüldüğünü açıklayan Prof. Dr. Evliyaoğlu, “Obezite ergenliği kızlarda öne çekiyor, erkeklerde ise geciktiriyor. Kızlarda daha erken meme gelişimi, daha erken adet görmesi söz konusu oluyor. Erken ergenliğe girme, erken adet görmenin çok büyük sıkıntıları var. En başta boy uzaması üzerinde negatif etkisi var. Cinsiyet hormonlarının erken dönemde vücuda vermesi ile de bazı zararlar söz konusu. Geç olması da kemik sağlığı açısından sıkıntılı. Kızlarda aynı zamanda metobolik sendrom tehlikesi var. Burada da en önemli anahtar mekanizma obeziteyle birlikte gelişen insülin direnci. Ve bu insülin direnci kız çocuklarda erkeklere göre biraz daha farklı olarak polikistik over sendromu, adet düzensizlikleri, aşırı kıllanma gibi tablolara da neden oluyor. Ayrıca obezite kan yağının yükselmesi, diyabet, erken kalp hastalıkları, bazı kanser hastalıkların artması gibi birçok bozukluğu da beraberinde getiriyor” dedi.

SOKAK OYUNLARI ÖNEMLİ
Ailelerin çocuklarına sebze, meyve, et ürünleri ve baklagilleri dengeli bir şeklide yedirmesi gerektiğini açıklayan Prof. Dr. Evliyaoğlu, “Aileler çocuklarına zorla bir şey yedirmemeli, çocukların sevdiği sebzeyi, yemeği bulmaya çalışmalılar. Çocukların hareket edecekleri, oynayacakları ortamları sağlamalılar. Anneler çocuğum evde televizyon, bilgisayar başında güvende diye düşünüyor. Fakat bu çok yanlış, saatlerce çocuk sabit oturtulmamalı, hareket etmesi sağlanmalı. Sokak oyunları bu noktada çok önemli. Çocuklar istedikleri gibi koşup, oynamalı. Unutulmamalı televizyon veya bilgisayar başındaki süre arttıkça obezite oranları da direk artıyor” şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilişim