Türkiye'de meme kanseri gençlerde daha sık görülüyor Türkiye'de meme kanseri gençlerde daha sık görülüyor
Kafein içeren kahve ve çay gibi içeceklerin fazla tüketilmesiyle birlikte sağlık problemlerinin de beraberinde olacağını belirten Özel FBM Tıp Merkezi Estetik Kliniği Diyetisyeni Mustafa Tilekli, “Hayatımızda ki yerini fazlasıyla sağlamlaştırmış olan, çoğumuzun ne kadar tükettiği konusunda bazen farkında bile olmadığı, şeker atılmadığı sürece sınırsız içebileceğimizi düşündüğümüz kafein içeren kahve ve çay gibi içeceklerin az miktarlarda tüketilmesinin faydalı etkileri olmakla birlikte aşırıya kaçılması durumunda birçok sağlık problemini de beraberinde getireceği unutulmamalıdır” dedi.

“FAZLA KAFEİN TÜKETENLER SİNİRLİ OLUR”
Kafein ile ilgili dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili bilgi veren Tilekli, “İçeceklerden veya çikolatadan alınan kafein sindirim sisteminde çok hızlı bir şekilde emilir ve emilen kafeinin yaklaşık yüzde 80’i beyne aktarılır. Etkisi ise sağlıklı bir yetişkinde 5-6 saat sürerken, yaşlılarda bu süre daha da uzun olabilir. Kafeinin vücutta en çok etkili olduğu yer sinir sistemidir. Beyindeki adenozin reseptörlerine bağlanarak, uyku ve halsizlik gibi hislerin gelişmesini geciktirir. Ancak çok fazla tüketildiğinde de uykuyu düzenleyen hormon olarak bilinen melatoninin salgılanmasını azaltır. Bu bağlamda günlük 100-300 mg arasında kafein tüketmek olumlu etkiler sağlarken, 500 mg ve üzerinde tüketmek tam tersine sinirlilik, depresyon, huzursuzluk gibi durumların ortaya çıkmasına neden olabilir” diye konuştu.

Kafeinin sindirim sisteminde mide asitliğini artırıcı etki gösterdiğini ifade eden Tilekli, “Bu nedenle reflü hastalarının kahve, kola, çay veya çikolata tüketirken daha dikkatli olmaları gerekir. Fazla kafein tüketimi gebelik döneminde istenmeyen sonuçlara yol açabilir. 200 mg’ın üzerinde kafeinin tüketilirse, bunun bir kısmı plasentadan bebeğe geçer. Bebeğin karaciğeri bu kafeini metabolize edecek düzeyde olmadığı için de sağlığı olumsuz etkilenebilir. Bu nedenle gebeler için günlük önerilen kafein miktarı 125 mg’dır. Kafein çok tüketilirse kemik sağlığını da olumsuz etkileyebilir. Yüksek düzeyde alınan kafein, vücuttan idrar yoluyla kalsiyum ve magnezyum atımını artırarak kemik yoğunluğunun azalmasına neden olur.

Bu nedenle özellikle menopoz dönemindeki kadınların ve kemik erimesi riski taşıyan bireylerin günlük kafein alımının 200 mg’ı geçmemesi gerekir. Kahve tüketirken içine yarım çay bardağı süt eklemek, kemiklerden fazla kalsiyum çekilmesini engelleyecektir. Kafein vücutta su kaybına sebep olur. Bu nedenle günlük 3 fincan veya daha fazla kahve ile çay tüketenlerin, fazladan 3-4 bardak su içmeleri gerekir. Su kaybı ile birlikte gerçekleşen mineral kaybını da önlemek için, kahveyle beraber doğal maden suyu içilme yeterli olacaktır. Her gıdada olduğu gibi kafein içeren yiyecek ve içeceklerin yani kahve, çay, çikolata gibi tüketiminde de kontrol elden bırakılmamalı, fazlasının zehir etkisi göstereceği unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilişim