Fenerbahçe’de yöneticiler Mahmut Uslu, Deniz Tolga Aytöre ve Şekip Mosturoğlu, düzenledikleri basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundular.
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı 1907 Trbinü’nde düzenlenen basın toplantısında ilk olarak söz alan Fenerbahçe Hukuktan Sorumlu Asbaşkanı Deniz Tolga Aytöre, "Aslında görüntüler hepinizi malumu olan şeyler. Elimizde çok fazla argüman var. Bu pozisyonları tek tek paylaşmak gibi bir tarzımız da var.
Önemli olan bunlar değil. Fenerbahçe olarak amansız bir adalet arayışının içinde bulduk kendimizi. Adil yargılanma hakkından, adil yarışma hakkından maruz kalmamak için mücadele ediyoruz. Fenerbahçe’ye verilen bu karaların; 3-5 kişiye baskı kurarak ligin kalan kısmında avantaj sağlamak bir iki sorumlu bulmak için peşinde değiliz. Biz daha önemli şeyin, adaletin peşindeyiz. Avantajın değil adaletin peşindeyiz" dedi.
Önemli olan bunlar değil. Fenerbahçe olarak amansız bir adalet arayışının içinde bulduk kendimizi. Adil yargılanma hakkından, adil yarışma hakkından maruz kalmamak için mücadele ediyoruz. Fenerbahçe’ye verilen bu karaların; 3-5 kişiye baskı kurarak ligin kalan kısmında avantaj sağlamak bir iki sorumlu bulmak için peşinde değiliz. Biz daha önemli şeyin, adaletin peşindeyiz. Avantajın değil adaletin peşindeyiz" dedi.
“HAKEMLER DE İNSAN, İNSAN HATALAR YAPAR”
Hakemlerin de hata yapabileceğini ifade eden Aytöre, “Hepimiz yanlış yapıyoruz. Hakemler de insan, insan hatalar yapar. Bizi üzen bu hataları yapanların gittikçe cesaretlendirilmesi, ödüllendirilmesi gittikçe karar mekanizmalarında etkin hale getirilmesi. Bizim karşılaştığımız olayları tek tek spesifik olarak şu kurul bu kurul diye anlatmak niyetimiz yok. Bizim sorunumuz aynı 3 Temmuz’dan beri süre geldiği gibi sistemledir.
Bize uygulanan gerçekle örtüşmeyen hakem raporlarını, rakiplerimize karşı yapılan sonra özür dilenen ama Fenerbahçe’ye yapılan, Fenerbahçe’nin haklı olan taleplerini reddedip 2. 3. lig takımlarını toplantılarını kabul eden yetkilileri yaşıyoruz. Bu Fenerbahçe için züldür. Bizim sıkıntımız sistemledir" şeklinde konuştu.
Bize uygulanan gerçekle örtüşmeyen hakem raporlarını, rakiplerimize karşı yapılan sonra özür dilenen ama Fenerbahçe’ye yapılan, Fenerbahçe’nin haklı olan taleplerini reddedip 2. 3. lig takımlarını toplantılarını kabul eden yetkilileri yaşıyoruz. Bu Fenerbahçe için züldür. Bizim sıkıntımız sistemledir" şeklinde konuştu.
“BUGÜN BIÇAĞIN KEMİĞE DAYANDIĞI DEĞİL, DELİP GEÇTİĞİ NOKTADIR”
Aytöre konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Konuşma tarihimiz 17 Ocak’tır. Yargıtay sürecinde konuşmayacak kadar hukuka saygılıyız Ancak 17 Ocak’tan sonra susmama kararı almışızdır. Son dönemlerde yaşadığımız kurul ve hakem hatalarını ilk defa gündeme getirmiyoruz. Bugün bıçağın kemiğe dayandığı değil, delip geçtiği noktadır. Bu şikayetleri defalarca yaptık. Başkanımız tahkim kuruluna savunma vermedi. Tarihe şerh düşmek adına açıklama yaptı."
“BİZİM İÇİN ÖNEMLİ OLAN İNSANLARIN DEĞİL, NİYETLERİN MÜKEMMEL OLMASIDIR”
Aytöre, Fenerbahçe’ye verilen cezalar ile ilgili olarak ise, “Farkında olduğumuz şey, artık bir iyi niyet sorgulamasına girmemizdir. Biz bunu defalarca çeşitli şekillerde dile getirdik ama iyi anlaşılmadı. Bizim için önemli olan insanların değil, niyetlerin mükemmel olmasıdır. Bu kaygılarımız çok açıkça görülmektedir. Federasyonda bu kaygılarımız olumlu karşılandı, haklı bulundu, biz çok fazla polemik yaşamadık. Haklı bulunduğumuz bu hataları belirtmedik Ancak geldikten sonra yeni bir karar açıklandı. Rakiplerimiz oyuncuları hakkında, sahamız hakkında verilen kararlar konusunda da konuşmuyoruz. Biz Melo’nun ceza alıp almaması konusunda da açıklama yapmadık. 4-3 gibi bir oylamayla kararlarını hayata geçiren kurulun daha önce Meirles’e görüntülerden nasıl ceza verdiğini anlayamadık ve tereddütlerimiz oluştu. Fenerbahçe’nin hak ettiğinden bir fazlasını kimseden istemeye hakkı yoktur ama kimsenin de Fenerbahçe’ye hak ettiğinden bir eksiğini vermemesini istiyoruz" açıklamasında bulundu.
“FENERBAHÇE STADINDA KÜFÜR HİÇ KİMSEYE EDİLEMEZ”
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Deniz Tolga Aytöre, saha olaylarıyla ilgili olarak, “Sınırların kalkmasının hiçbir önemi yok. Oturur sezon başı talimatları belirler sonra sezon içinde uygularsınız. Siyası sloganlara gelince; Fenerbahçe stadında küfür hiç kimseye edilemez. TC Başbakanına da Cumhurbaşkanı’na da edilemez. Ahmet’e de Mehmet’e de edilemez. Ama daha vahimi hiçbir temsilci raporuna ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz şu kadar saniye’ de yazamaz. Kim bunları yazıyorsa onların peşindeyiz. Bunlar suç mu? Kimse kimseyi toplumun önüne atamaz. Aynı şekilde hiç kimse bu ülkenin Başbakanına muhalefet liderlerine de bize de küfür edemez. Bununla ilgili de her türlü mücadeleyi veririz” dedi.
“BUNDAN SONRA FENERBAHÇE’NİN HİÇBİR KONUDA EĞİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL”
Aytöre, konuşmasını şöyle noktaladı:
“Artık tüm kamuoyu biliyor ki bundan sonra Fenerbahçe’nin hiçbir konuda eğilmesi mümkün değil. Trabzonspor hukukçulara Galatasaraylı hukukçular bu konuda sosyal medyada her gün tweet atacaklarına buyursunlar gelsinler. Galatasaraylı, Trabzonsporlu, Beşiktaşlı hukukçular gelsin, istedikleri her yerde tartışırız. İstediğiniz kanalda, istediğiniz medyanın önünde. Biz şu anda şikenin değil, bu kararları veren mercilerin meşruiyetlerini tartışıyoruz.”
MOSTUROĞLU: "LİG BAŞLADIKTAN SONRA KURALARDA VE UYGULAMADA DEĞİŞİKLİK OLMAZ”
Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu ise, hakem kararlı ve PFDK tarafından verilen cezaları değerlendirerek, “Lig yarışmasında FIFA’nın belirlediği oyun kuralları vardır. Ama bunlarla sınırlı değildir. Organizasyonun talimatları uygulama şekli bu yarışmanın bir parçasıdır. Lig başladıktan sonra kurallarda ve uygulamada değişiklik olmaz. Bu nedenle şeffaf ve öngörülebilir bir eylemin sonucunun ne olacağı talimatlarla belirlenmiştir. Biz sadece kulüp bazında verilen kararları takip ediliyor ve uyumsuzluğu tartışıyoruz. Uyumsuzluklar, bütün yarışmayı etkiler niteliktedir. Biz PFDK’nın tüm kararlarını takip ediyoruz, bir değerlendirme yapıyor ve yarışmaya başlıyoruz. Biz şunu biliyoruz ki kırmızı kartın cezası minimum 1 maçtır. Eğer yarış başladıktan sonra organizasyon bu karar değiştirirse bir takım lehine avantaj olur ve bu da lige müdahale olur. Görüntülerle ilgili ceza verme kriterlerinden bir kulüp için vazgeçerseniz avantaj ve dezavantaj oluşturursunuz. Geçtiğimiz yıl otomatik cezanın ertelenmesine dair bir karar oldu. Otomatik cezanın uygulanmasından sezon başında vazgeçtiler. Ama bundan lehine aleyhine etkilenen kulüpler oldu. Lig maçındaki kötü tezahürata sezonun başında öngörülen kurallar bir takım lehine, bir takım aleyhine değişmiş oldu. Dünkü kararlarda iki futbolcu ikisi de haksız hakem kararlarıyla ihraç ediyorlar. Disiplin kurulu bize 2 maç veriyor Tahkim Kurulu bir futbolcunun 2 maçlık cezasını 1 maça indiriyor. Cezası 2 maçtan 1 maçta inen hakem yanlış karar vermiş. İşin garibi bu 2 hakem de bu hafta lig maçlarında görevli” şeklinde konuştu.
"PFDK 2’YE BÖLÜNMÜŞ DURUMDA"
"PFDK 2’ye bölünmüş durumda, 2 tane fraksiyon var” diyen Mosturoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Başkan kimden yana tavır koyarsa öyle karar çıkıyor. Takımdan takıma değişen kararlar var. Siz bir kurulda bu kadar hizipleşirseniz adil karar veremezsiniz. Oy çokluğuyla çıkan kararlarda oy çokluğuyla hareket eden üyeler hep belli bir grup lehine hareket ediyor. Onlar yanlış kararlar verdikçe de bir sosyal olgu olarak biz de burada bunları tartışıyoruz."
"İLERLEYEN GÜNLERDE HİÇBİR TAKIMIMIZ İÇ SAHA MAÇLARINI SEYİRCİYLE OYNAYAMAYACAK"
Tahkim Kurulu hakkında da konuşan Mosturoğlu, “Hukukçular kararlarıyla konuşurlar. Geçtiğimiz hafta Aziz Yıldırım Tahkim Kurulu’na bir savunma verdi. Ama aslında bu bir savunma değil bir manifesto niteliğindeydi. Orada ön uyarılar vardı. Biz bunu en üst yargı organına verdik. Tahkim Kurulu bir sene önce verdiği karardan vazgeçti. Kurulların verdiği kararlarda kötü tezahüratlarla ilgili düzenleme, sezon ortasında değişti. Lig yarışması sırasında bir talimat değişikliği yaparsanız sportif dereceye etkileyen etkileri olur. Kişi ve süresine bakılmaksızın yapılan tezahürat suç haline getirildi. Bugün 5-6 kulüp ceza sınırında. İlerleyen günlerde hiçbir takımımız iç saha maçlarını seyirciyle oynayamayacak. Böylece otomatik olarak lig yarışmasına müdahale edildi. Elazığ maçından önce uygulama kriteri belirlemesini istedik ama şekli uygulama devam ediyor" dedi.
“UEFA GİBİ BİR KURUMUN BU KADAR KARMAŞIK YARGILAMA SÜRECİNDE NET KARARLAR VERECEĞİNİ SANMIYORUM”
Fenerbahçe ve başkanı hakkında verilen kararın yeni hukuki argümanlarla yok hükmünde sayılması durumunda UEFA’nın başının çok ağrıyabileceğini ve milyon dolarlık tazminat taleplerinin gündeme geleceğini söyleyen Şekip Mosturoğlu, "CAS’ın gerekçeli kararını bekliyoruz, AYM’ye başvurduk. Bir kısmı onanmış, bir kısmı bozulmuş kararlar var. UEFA gibi bir kurumun bu kadar karmaşık yargılama sürecinde net kararlar vereceğini sanmıyorum. Adil yargıla usulsüz tapelerin delil olamayacağı, masumiyet karinesi bizim ilk günden beri söylediklerimizdi. O günlerde söylediklerimiz bugün sosyal olgu oldu" ifadelerini kullandı.
MAHMUT USLU: “2 SENE CEZA VERDİLER ASLINDA 3 SENE YEDİK”
“Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütüyüz” diyen Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi ve Basın Sözcüsü Mahmut Uslu, "Biz bunların neden niçin yapıldığını biliyoruz, herkes biliyor. Üniversitelere talebe gelmesin istiyorlar. Futbol maçlarına seyirci gelmesin istiyorlar, ‘başımız ağrımasın’ diyorlar. Biz federasyonda bunları izah ettik, ‘yanlış yapıyorsunuz’ dedik. Mesele sadece hakem kararları değil. Biz kamu yararına bir derneğiz ve Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütüyüz. Biz bugüne kadar seçimler var diye sportif konularda hiç konuşmadık. Bizi buraya seçen Fenerbahçe kongre üyeleri, onlar kan ağlıyor. Bize yetki verilmiş, biz elimizden geldiği kadar bu kulübü yönetmeye çalışıyoruz. Biz onur mücadelesi veriyoruz. Maddi olarak bir beklentimiz. Hala bizi engellemeye çalışıyorlar. 2 sene ceza verdiler aslında 3 sene yedik” açıklamasında bulundu.
“SİZ SEYİRCİYİ ABUK SABUK KARARLARLA YASAKLARSANIZ BU KULÜP NASIL AYAKTA KALIR?”
Mahmut Uslu, seyircisiz oynama cezalarından yakınarak, “Bütün bunlara rağmen böyle bir vergi vermiş bir kulübüz. Bizim verdiğimiz vergi 3 Anadolu kulübünün bütçesine eşit. 30 milyonun üzerinde federasyonlara katkı payları ödüyoruz. Bu paralar seyircilerden sponsorlardan geliyor. Siz seyirciyi abuk sabuk kararlarla yasaklarsanız bu kulüp nasıl ayakta kalır? Biz bu konularla ilgili çok netiz. Zaten tüzük için genel kurul hazırlığındayız. Gerekirse Genel kurula bir madde koyarız, ligden çekilme de dahil her türlü kararı alırız, bu şaka değil" dedi.
“ÇOK YAKINDA FIRINLARA, FENERBAHÇE’YE EKMEK VERMEYİN DİYECEKLER”
Alınan kararlara ilişkin sert açıklamalarda bulunana Mahmut Uslu, "MHK Başkanıyla konuştum. Bana söylediği Sivas maçındaki çizgi hakemi göğsüne çarptığı diye görmüş. Böyle bir şey olur mu? Bizim anladığımız sağdan soldan eller giriyor. Kurullar tesadüfü değil. Genel kurulumuz yetki verilirse her şeyi yaparız. 30 Mart diye, seçim diye konuşmuyoruz ama her şeyi yaparız. Çok yakında fırınlara, Fenerbahçe’ye ekmek vermeyin diyecekler. Bizim oyuncularımız iyi oynamıyorsa bu bizim problemimiz. Onun dışındakileri siz halledin. Kulüpler Birliği bunu çözemez. Şu anda havuz 400 milyon dolara. Bunun için; Aziz Yıldırım olduğu için değil, Fenerbahçe Kulübü Başkanı olduğu için Fenerbahçe teşekkür bekliyor. Federasyon yayın havuzundan 30-40 milyon alıyor. Dünyanın hiçbir yerinde yüzde 2’den fazla federasyon payı yok, bizden yüzde 10 alıyorlar. Şu anda bizden aldıkları para 10 milyon dolar haksız yere. Biz bunların da mücadelesini vereceğiz. Ondan sonra gerekirse yayından da çıkarız. Biz bu kadar vergi veriyorsak emek veriyorsak her şeyi yaparız. 3 Temmuz’dan beri hep aynı şekilde. Bir kulübün taraftarıyla bu kadar uğraşılmaz. Kimse Aziz Yıldırım ile taraftarının arasına girmez. Ama artık yeten bunu da son uyarı olarak söylüyorum bundan sonra da konuşmayız” dedi.
Yeniden yargılama hakkında ise Uslu, “Yeniden yargılanma, adil yargılanma konusunda Başbakan, Balyoz vesaire ile ilgili adil yargılanma isteğini kendisi söyledi. Biz Fenerbahçe’yiz, spor kulübümüz içinde her görüşten insan vardır ama tek tartışılmayan Mustafa Kemal’dir. Bugün Başbakan da Mustafa Kemal diyor. Mustafa Kemal yazıp ceza kuruluna gönderenleri affetmeyiz. Mustafa Kemal’i eskiden yüzde 90 seviyordu şimdi yüzde 98 seviyor. Fenerbahçe’yi artık Karşıyakalı Göztepelisi de seviyor" ifadelerini kullandı.
Federasyonun şike davasında Fenerbahçe hakkında verdiği kararın değişemeyeceğini söyleyen Mahmut Uslu, "Burası TC Hükümetidir. Federasyon kararı değiştiremez. O kulüp başkanına seyircisi en güzel cevabını verdi zaten. Onlara gerekli cevabı taraftarı vermiş" diye konuştu.
PFDK’nın bugün yaptığı toplantı sonrasında alınan karar şu şekilde:
“Fenerbahçe’nin 24.02.2014 tarihinde oynanan Sanica Boru elazığspor - Fenerbahçe A.Ş. Spor Toto Süper Lig müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde 4. kez gerçekleştirilmesinden dolayı takdiren 1 resmi müsabakayı kendi sahasında seyircisiz oynama ve 80.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına,
Aynı müsabakada Fenerbahçe sporcusu Cristian Mark Junio Nascimento Oliveria Baroni'nin, rakip takım sporcusuna yönelik şiddetli hareketi nedeniyle takdiren 2 resmi müsabakadan men ve 8.500 TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verildi.”
Editör: TE Bilişim