İzmir'de, Gezi Parkı odaklı gösteriler sonrasında düzenlenen operasyon kapsamında tutuklanan TKP/ML üyesi oldukları ileri sürülen 14 kişi hakkında 12.Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşmasında sıkı güvenlik önlemleri alındı. Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi tarafından düzenlenen basın açıklamasına sanık yakınları, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, CHP İzmir Milletvekilleri Musa Çam, Hülya Güven ile parti İl Başkanı Ali Engin ile çeşitli siyasi parti temsilcileri destek verdi.
Tutuklu bulunan sanıklardan Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencisi E.K. ile açık lise öğrencisi İ.K.’nin babası Hamza K, yaptığı basın açıklamasında; “Biz onların katil savcı olduklarını düşünmek istiyoruz. Milyonların katıldığı gösteride suçluların cezalandırılmasını sağlamaz. Eğer o gösterilere katılmak ceza ise milyonların tutuklanması gerekir. Bu uygulamaların biz ailelerimize yönelik bir uygulamaysa da vatandaşlığımızı sorgularız” sözleriyle duygularını dile getirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Gezi ruhunun birilerinin kimyasını bozduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Gezi ruhu Türkiye’nin 81 ilinde demokrasi ruhunu yeniden şekillendirdi. Demokrasilerde sokaklarda meydanlarda halk itirazını ve iktidara ikazını özgürce dile getirdi. Meydanlarda korkanlar faşist iktidarlardır. Bugün Gezi ruhunu yargılamak demek demokrasi ruhunu yargılamak demektir. Bugün içeride tutsak olan ve bugün burada yargılaması süren gençlerimiz aslında gelecek kuşaklara demokrasi örnek olacak şekilde bayrağı açmışlardır. Düzmece delillerle, sahte iddianamelerle, doğrudan doğruya devlet eliyle uydurulmş iddialarla 18-20 yaş arasındaki geçlerimiz yargılanmaktadır. Bir iktidar bu kadar sistematik zulüm uygulayamaz. Bugün yargılanan gençlerimiz tarihin en mazlumları arasında yer alacaktır. Ve Gezi ruhu bütün baskılara rağmen Türkiye’de dolaşacak ve diktatörlerin zulüm ruhuna hakim ve baskın gelecektir.
Tutuklu bulunan sanıklar hakkında, "Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahla katılarak ihtara rağmen dağılmama", "Görevi yaptırmamak için direnme", "Terör örgütü üyesi olmamakla birlikte terör örgütü adına suç işlemek" iddiasıyla 17'şer yıl hapis cezası isteniyor.
Editör: TE Bilişim
