Eğitimde pratiğin önemli olduğuna dikkati çeken Mehmet Haberal, bir gazetecinin, yeniden mahkeme salonunda olmanın nasıl bir duygu yaşattığını sorması üzerine, “Burası Başkent Üniversitesi’nin mahkeme salonudur. Ben de bu üniversitenin kurucusu, mahkeme salonunu yapan kişi olarak diyorum ki Başkent Üniversitesi’nin öğrencilerine katkı sunan bir mahkeme salonu var rahat rahat buraya gelsinler” dedi.
Dünyada iki mesleğin doğrudan insan hayatıyla meşgul olduğunu vurgulayan Haberal, şöyle konuştu: “Bunlardan birisi hekimler diğeri hakimlerdir. Dolayısıyla her ikisinin de amaçları bir an önce topluma kazandırmaktır. Nasıl ki bir hekim olarak benim görevim hastamı tedavi edip onu bir an önce sağlığına kavuşturup işinin başına döndürmek ise elbette hakimlerin yargıçların, savcıların da görevi karşısına gelen suçlu kim ise cezası mı gerekecek, o cezasını verip bir an önce onu topluma geri döndürmektir. İşte bu mahkeme salonu öğrencilerimize bu imkanı sağlıyor. Öğrencilerimize başarılar diliyorum.”
“ÖZGÜR OLMANIN KEYFİNİ YAŞIYORUM”
Türkiye'nin organ nakli konusundaki başarısından bahseden Haberal, “Ülkemle gurur duyuyorum” diyerek umudunu kaybetmediğini gözler önüne serdi. Haberal, bir gazetecinin, “Geceyi evde geçirmek nasıl bir duygu?” sorusuna şöyle karşılık verdi: “Ben Hemşin yaylalarından geldiğim için tabiatı çok özledim. Dolayısıyla benim evimin bahçesinde ağaçlar yeşillikler var. Ben hiç uyumadım. Hep o ağaçlar arasında, yeşillik içinde keyifle dolaştım. Özgür olmanın keyfini yaşıyorum. Atatürk, 'Her şeyin temelinde hürriyet var' demişti. Diyojen'e sormuşlar, 'Yeryüzünün en güzel şeyi nedir', 'hürriyettir' demiş ve elbette ki adalet."
Gazetecilerin, “Yeniden organ nakli için kendinizi hazır ve güçlü hissediyor musunuz?” sorusuna da cevap veren Mehmet Haberal, “Kusura bakmayın, ben gücümü kaybetmedim ki” dedi. Haberal, üniversitedeki ziyaretinin ardından Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi’ni ziyaret etti.
Editör: TE Bilişim