İzmir'de çocuğuna bıçak dayayan baba tutuklandı İzmir'de çocuğuna bıçak dayayan baba tutuklandı
  Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan CHP’den istifa nedenleri ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, bir kırgınlık yaşadığını ve istifasında iki temel nedenin bulunduğunu söyledi. Başkan Tartan” Bir tanesi insanlar belli görevlere aday gösterilmeyebilirler ama bunun bir gerekçesi olur, açıklanır. İkincisi de bu gerekçeyi partinin ilgililerinden bir tanesi arayarak bildirir” dedi. 


5 yıl hizmet veren bir belediye başkanı olduğunu, 2 dönem İzmir Milletvekilliği ve 56. Hükümet’te bakanlık yaptığını hatırlatan Tartan,” Beni arayarak “seni şu nedenle aday göstermedik. Size teşekkür ediyoruz” derler diye 2-3 gün bekledim. Bir kere kırgınlıklarımdan bir tanesi bu.

Demek ki bir değer verilmiyor. Bunun yanı sıra; ne dedi CHP yönetimi “Anketlere bakılacak, bir oy fazla kim getirirse o aday yapılacak” ben şimdi yüzde 65 noktasında bir destekle görünüyorum o zaman bu da gerçekleşmemiş oluyor ve yalan söylenmiş oluyor. Bir diğer temel neden de Cumhuriyet’in değerlerine, Atatürk ilkelerine, Türk Bayrağı’na bağlı ve sevdalı bir adamım.

Şu anda Cumhuriyet Halk Partisi adayı olarak açıklanan adayın özellikle Türk Bayrağı, Atatürk’e, Cumhuriyet’e ciddi hesaplaşmaları olduğu, türbanla Atatürk rozetini ve türbanla Türk Bayrağı’nı bir tuttuğu yolunda bir takım açıklamalar var. Bunlar da beni rahatsız etti. Tartışacağımız konular vardır, tartışmayacağımız konular vardır. Bizi bu günlere getiren Ulu Atatürk’ün varlığını tartışmanın doğru olmadığını düşünüyorum” diye konuştu.

CHP İLE BİR SORUNUM YOK

CHP ile bir sorunu bulunmadığını vurgulayan Başkan Tartan şunları söyledi: “Bir; sözlerin tutulmaması, iki; vefa gösterilmemesi, değer verilmemesi, üç; yaşamsal ilkelerimle çelişen görüntüler olunca doğal olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nde kalmamın bir anlamı olmadığını gördüm.

Ben bu partinin 1979’da kurucusuyum, gençlik kolları başkanıyım, 1992’de yeni CHP kurulurken içinde olan 40-50 kişiden bir tanesiyim. Şu anda CHP adeta küçük bir grubun oyuncağı haline geldi. Tabi. Parti ruhu, Atatürk ilkeleri, bu partiyi kuran Atatürk’ün bize verdiği 6 okun hedefleri… Hiç bir şey kalmadı.

Tamamen ben şunu isterim, ben bunu isterim, biri benim tavla arkadaşımın oğlu, biri bilmem ne… “Odun koysak alırız” söylemleri dikkatimi çekiyor. 5 yıl hizmet verenlerin hiçbir değeri yok, ilkesel bazda bir takım ayrılıkları ortaya koydukları zaman hiçbir değerlerinin olmadığı zaten demeçlerle ortaya çıkıyor.

İzmir halkını koyun gibi gören, insani değerlere önem vermeyen bir yapının Cumhuriyet Halk Partisinden temizlendiği gün, bizim yine yerimiz yurdumuz belli. Ben kurucuyum. Ben de çok üzülüyorum ama bu insanlara payandalık edersek yarın tarih bizi sorgular.

Der ki; “Hakan Tartan Atatürk ilkeleri, ayaklar altına alındı, insanların manevi şahsiyetleri zedelendi, yalan söylendi, ilkeler göz ardı edildi ee sen orada ne yaptın?” Ben halkın sesiyim. Halkın içinden bir insanım ve halkın bu konudaki sağduyusuna çok inanırım. Halkın “odun koysak alır” anlayışına büyük tepki gösterdiğini görüyorum. Ben hayatımda bölen olmadım, hep birleştirici oldum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin de bizim gibi değerlere sahip, ilkeli insanlara gelecekte yine ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. “

MANSUR YAVAŞ DA MI DÖNEK?

CHP’den ayrılanlarla ilgili hoş olmayan ‘dönek’ gibi yakıştırmalar yapıldığını ve bunu ayıpladığını ifade eden Tartan,” Ne kadar ayıp. O zaman Hatay’da Ak Parti’den CHP’ye geçen başkan, Ankara’da Mansur Yavaş da mı dönek? İnsanlar zaman zaman ilkesel ayrımlar yaşayabilirler.

Benim gönül ayrılığım yok ama ilkesel ayrılığım var” dedi.4-5 kişinin partide “aman bizim ekibimiz olsun” anlayışına tepki koymak gerektiğini belirten Tartan şöyle devam etti: “Neden anket yaptırdınız? Genel Başkana o zaman neden ‘anket sonucuna bakacağız’ dedirttiniz. O zaman “biz oturacağız karar vereceğiz” denilebilirdi.

Buna da saygı gösterilirdi. Beni de ararlardı, “Biz böyle bir karar aldık, yeni insanlarla çalışacağız” derlerdi. O zaman tamam. Nezaketen biz de teşekkür ederdik, şapkamızı alır çıkardık. Bana oy veren insan “ne oldu” diye sokakta çeviriyor soruyor. Ben ne diyeyim şimdi.”

KİMSE ARAMADI

PM’den çıkan karardan sonra kendisini kimsenin aramadığına değinen Tartan, gönül kırgınlığının da bu yüzden olduğunu söyledi. Makamlara güç veren kişiler olduklarını söyleyen Tartan,” 2009 seçimlerinde CHP 37, AKP 32, MHP 10’du. Seçimde her kesimden insanlarla birlikte çalıştık, sevgi ortamı oluşturduk ve yüzde 57 oy oranına ulaştık. Herkes biz de birleşti. Bu adam bir şeyler yapacak diye. Nitekim onu yaptım.

Yeni kent planı konuşuluyordu, 15 yıl kimse bir şey yapmadı, geldim ve kentin en büyük hizmetini yaptım. Yatırım tutarı 2 milyar dolar. Kente gelmiş en büyük para. 9 uluslararası organizasyon yaptım. Taksiciler, esnaf, lokantacılar herkes bayram etti. 2014 Avrupa Veteran Şampiyonası’nı İzmir’e kazandırdım. 50 milyon Euro’nun üzerinde gelir elde edilecekti. Şimdi bu proje ortada kaldı. Ben kente ekonomik kalkındırma modeli kazandırdım, kentin önünü açtım” dedi.

BİR AYDA NE PROJE YAPILIR

Seçimlere bir ay kala Konak adayının Karşıyaka adayı olduğunu ve hepsinin de saygıdeğer insanlar olduğunu belirten Başkan Tartan,” Ama bir ayda ne proje yapabilirsin. Belediye Başkanlığına adapte olabilmek için 2 yıl gerekir zaten. Ben 2 yılda ancak sistemi kavrayabildim. Onun için gerçekten insan üzülüyor. İzmir halkı bu kadar duyarsızlığı, sevgisizliği hak etmiyor. İzmir her zaman öncü, devrimci, kararlı bir kent.

Bu kararlılığını ve devrimciliğini gösterecektir. Bölünme değil, birleşme yönünde doğru bir değerlendirme yapacaktır. Bize de o zaman üzerimize bir şey düşerse her zaman birleştirici olma anlamında; Atatürk, vefa, sevgi ve önce insan felsefesi konusunda üzerimize düşeni yaparız” diye konuştu.

Halka biraz kulak kabartmak gerektiğini işaret eden Tartan sözlerini şöyle sürdürdü:“ Bir yerel yöneticinin kamuoyu araştırmalarında iyi çıkıp, yüksek oy oranına ulaşıp da Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na layık görülmesi iyi midir, kötü müdür? Sevindirici değil midir? Bütün çağdaş demokrasilerde tabandan tavana doğru bir yükselme olur.

Benim bu konuda kırıcı, incitici hiçbir söylemim olmadı. Ama halka biraz kulak kabartmak gerekir diye düşünüyorum. Bunlar zaman içinde değerlendirilecek konular. Biz kentin sevdalısıyız, biz bu kentin çocuğuyuz. Bu kentin her karışının daha da güzelleşmesi, gelişmesi için çaba gösteriyoruz.

O çabamız hep devam edecek. Halk doğruyu ve yanlışı görüyor. Halk sadece benim adamım, senin adamın, ben ben ben… ilkeleriye bu kentin yönetilmesiyle ilgili yanlışları görüyor. Gazetelerde okudum. AKP, AKP’ye karşı (Aziz Kocaoğlu Partisi) denmiş. Güzel bir ironi. İnsanlar bunu da konuşmaya başladı. Halkın tercihinin karşısındaki bir yaklaşım da bence doğru değil. Yerel seçimlere gidiyoruz ama hiç proje duymuyorum.

İlk defa proje ben açıklıyorum. Oto parktan yeşil alanlara, geriatri merkezinden sağlık turizmine kadar 100 projem var. Ben bunlarla kentin gelişimine katkı sağlayacaktım. Geçen gün gazetelerde manşet oldu; ben geldikten sonra otellerin sayısı 10 kat arttı. Sağlık turizmi adımları başladı. Sağlık hizmeti veren merkezlerin sayısı artırıldı.

Biz de buna katkı koyacağız. Tarihi sorunları çözüyoruz; 40 yıldır hizmet götürülmeyen işleri yapıyoruz. İzmir’e hep ilkleri kazandırıyoruz. Avrupa Mimarlık Ödülü’nü bu kente kazandırdık. 3 kez en başarılı belediye başkanı seçildim. Bazı insanları masa başı kararlarla indirebilirsiniz, ama halkın gözündeki ve gönlündeki tahttan indiremezsiniz.

Benim o tahttaki yerim duruyor. Ben de halkımı hep baş tacı ettim, gönül tahtımda tuttum, bundan sonra da öyle devam edecek.”

Şu anda halkın sesini dinlediğini hatırlatan Tartan,” İlle de bir görevde olmak şart değil. Bir bölünme, Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine karşı saldırı olursa (Çünkü burası İzmir ve Atatürk’ün İzmir’i) elbette üzerime düşeni yaparım. Makam mevki hiç önemli değil.

Hakan Tartan’a yakışan birleştiricilik, Hakan Tartan’a yakışır birlik, beraberlik be dayanışma ruhu içinde ben onu ortaya koyarım ve bu kentin insanının mutlu olması için üzerime düşeni yaparım. Bazen insanlar tepki koyarak yanlışların düzeltilmesini sağlayabilir.

2009 da Mustafa Sarıgül’e (ben çok başarılı bulurum, yerel yönetimde efsanedir) Cumhuriyet Halk Partisi’ne kapısını kapatmıştı. DSP’den aday oldu. Bugün oradan seçilmemiş olsa CHP İstanbul’da çaresiz kalacaktı. Bazen zaman doğruyu insanlara gösteriyor” dedi.

Editör: TE Bilişim