"HALK OYLAMASINDA SONUÇ 'EVET' OLARAK TECELLİ ETMİŞTİR"
Kesin olmayan sonuçlara göre, yüzde 51,41 'evet' ve yüzde 48,59 da 'hayır' oyu çıktığını anımsatan Yıldırım, "Dolayısıyla anayasa değişikliğine yönelik halk oylamasında sonuç 'evet' olarak tecelli etmiştir. Halkın kararı nettir, sonuç evettir. Tabii 'evet' de veren 'hayır' da veren vatandaşlarımızın kararı başımızın tacıdır." diye konuştu.
Tüm siyasi partilerin halk oylaması kampanyaları boyunca değişikliğin lehine ve aleyhine gerekçeleri vatandaşlara bütün imkanları kullanarak anlattığını vurgulayan Yıldırım, "Vatandaş herkesi dinlemiş, kararını vermiştir. Dolayısıyla yapılan bu itiraz da Yüksek Seçim Kurulunun değerlendirilmesi sonucu kamuoyuyla paylaşılacaktır. Bizim onun üzerine bir laf söylememiz yanlış olur. Bizim işimiz değildir, biz görevimizi yaptık, sandığı milletin önüne getirdik ve milletin kararını vermesini sağladık." değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Yıldırım, halk oylamasının yurdun genelinde huzur ve güven içerisinde gerçekleştiğine işaret ederek, "Allah'a şükür Türkiye demokraside tekrar bir ilki gerçekleştirmiştir, bu önemli değişiklikte vatandaşlarımız ülkenin geleceği için, yönetim sistemi için bir karar vermişlerdir. Verilen karar ülkemize, milletimize hayırlı olsun." dedi.
"SOKAĞA İNSANLARI DAVET ETMEK YANLIŞTIR"
İtirazın gerekçesine ilişkin bir başka soru üzerine de Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:
"İtiraz gerekçesi, nedenleri vesaire dediğim gibi Yüksek Seçim Kurulunun konusudur. Biz Yüksek Seçim Kurulunun vereceği kararı yorumlayacak veya itirazın gerekçelerini ben bilemem, itiraz edenler gerekçelerini mutlaka yazmışlardır ama şu bilinmelidir ki seçim esnasında her türlü karar alınırken, bütün partilerin temsilcileri vardır, gerek sandık başlarında gerek ilçe seçim kurullarında, gerek Yüksek Seçim Kurulunda bütün partilerin görevlileri mevcuttur. Dolayısıyla bu gerçeğin dikkate alınmasında fayda vardır. Seçimler nasıl demokrasinin tecelli etmesiyse, itiraz da hukukun bir aracıdır, yoludur, hak arama aracıdır ama hak arama yolları bununla sınırlı kalmak zorundadır. Bunun dışına taşıp, sokağa insanları davet etmek, bu yanlıştır, meşruiyet çizgisinden çıkmaktır.
Ana muhalefet Partisi Genel Başkanı'nın daha sorumlu hareket etmesini bekliyoruz. 'Bu sonuçları tanımayacağız.' tarzında talihsiz bir beyanı olmuştur. Halkın tanıdığı sonuçları ana muhalefet partisinin tanımaması kabul edilebilir bir şey değildir. Bu yanlıştan bir an önce dönülmelidir. Böyle yapmak yerine, önümüzde 2019'da yerel seçimler var, 3 Kasım 2019'da birleştirilmiş cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimleri var, bunlara daha iyi çalışılması, daha fazla vatandaşın gönlüne girmesi için şimdiden ana muhalefet partisinin daha fazla gayret göstermesi daha doğru bir davranış olacaktır."
Anayasa değişikliği halk oylaması sürecinde "Evet" ve "Hayır" için çalışan herkesin her şeyi söylediğini anlatan Başbakan Yıldırım, "Artık oylama bitti, seçim bitti. Geçmişi bir tarafa bırakıp, önümüze bakmamız lazım. Türkiye'nin önünde çok önemli süreçler var, terörle mücadelemiz kararlılıkla devam ediyor, ekonomik, adli reformlar, anayasa değişikliğiyle ortaya çıkan gerek anayasaya uygun yasaların değiştirilmesi, uyum yasaları, birçok yapılacak işler var, reformlar var. Bunlara yoğunlaşmamız gerekiyor. Bu konuda da bütün siyasi partilerin memleket meselelerinde birlikte hareket etmesi, sorunlarımızı Mecliste medeni bir şekilde konuşup görüşmemiz icap ediyor." diye konuştu.
"PARTİYE KATILMASI İÇİN GEREKLİ DAVETİ YAPACAĞIZ"
Başbakan Yıldırım, YSK'nın halk oylamasına ilişkin kararının ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti'ye üyeliğinin gündeme geleceği hatırlatılarak, olağanüstü kongre planlaması olup olmayacağının sorulması üzerine, değişikliğin üç maddesinin hemen, diğer maddelerin ise 3 Kasım 2019'da yapılacak seçimlerle beraber yeni sistemin uygulanmasıyla, yürürlüğe gireceğini hatırlattı.
YSK'nın kesin sonuçları ilan etmesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partisiyle ilişiğinin tekrar yasal olarak kurulabileceğini kaydeden Başbakan Yıldırım, "Önceki anayasada 'partisiyle ilişiği kesilir' maddesi vardı, bu kalkmış oldu. Dolayısıyla partiye, AK Parti'ye girebilecek, biz de memnuniyetle Cumhurbaşkanımızın kurucusu olduğu partiye katılması için gerekli daveti yapacağız." ifadesini kullandı.
"OLAĞANÜSTÜ KONGRE SÖZ KONUSU DEĞİL"
Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AK Parti zaten bir kongre sürecine girmiş durumda. İlçelerimizden, illerden başlayarak bu yıl içerisinde, bu yılsonuna kadar bütün kongrelerimizi yenileyeceğiz. Bir kan tazelemesi, heyecan tazelemesi yapacağız. 2018'de de inşallah olağan kongremizi gerçekleştireceğiz ve ondan sonra da 2019 Mart yerel seçimleri, 3 Kasım 2019 birleştirilmiş Meclis ve cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlıklarımızı sürdüreceğiz. Süreç bu şekilde işleyecek dolayısıyla bu arada herhangi bir olağanüstü kongre söz konusu değil. Cumhurbaşkanımızın partimize katılması işi hemen olacak, ondan sonraki süreç tabii ki partimizin genel kurullarının konuşup görüşüp karar vereceği bir iştir."
"AK PARTİ OLARAK MESAJI ALDIK"
Bir gazetecinin kabine revizyonu olup olmayacağı yönündeki sorusu üzerine Yıldırım, şöyle konuştu:
"Bu seçim sadece anayasa değişikliği, hükümet sistemi değişikliği konusunda bir sonuç ortaya koymamıştır. Aynı zamanda bu seçimden bütün partilerin alması gereken mesajlar da vardır, biz de AK Parti olarak kendi payımıza düşen mesajı aldık. Nedir mesaj? 'Tamam, AK Parti'ye olan güven devam ediyor ancak şu şu hususlarda da daha dikkatli olmanız gerekiyor' diye bize bir de not düşüyor vatandaş, bunlara dikkat edeceğiz. Bu yüzden de gerek yerel yönetimlerde gerek teşkilatlarımızda gerek hükümet faaliyetlerinde daha vatandaş memnuniyetini artıracak ne gerekiyorsa o hususlarda adımlar atacağız."
Başbakan Yıldırım, vatandaşın mesajında ilk etapta neyin görüldüğünün sorulması üzerine de "Genişletilmiş İl Başkanları toplantımız var buralarda konuşacağız, değerlendireceğiz ve önümüzdeki günlerde de bunun adımlarını atacağız, kamuoyuyla da paylaşacağız." yanıtını verdi.
Editör: TE Bilişim