Ercan Sayaroğlu, Adli Tıp'tan gelen ilk raporun haklılıklarını ortaya koyduğunu söyledi. Çiçek veya kargo alımlarında teslim tutanağına mutlaka detaylı anlatım yapılması konusunda uyarılarda bulunan Ercan Sayaroğlu, "Teknoloj çok gelişti. Atılan bir imza hayat karartabilir. Bizim maddi imkanımız olduğu için itirazda bulunabildik. Eğer maddi gücümüz olmasaydı şimdi evlerimiz, yazlıklarımız satılmış olacaktı. Bizim başımıza gelenler başkasının başına gelmesin" dedi.
Görevi kötüye kullanma, resmi evrakta ve özel belgede sahtecilik suçundan hakkında dava açılan ve iddiaları reddeden avukat R.Y de şunları söyledi: "Ben davalarına baktım. Aramızda sözleşme var. Sözleşmeden doğan haklarımı alabilmek için icra işlemi başlattım. Ayrıca, senetlere imzaları kendileri attı."
Sayaroğlu kardeşlerin başına gelen olay eski yıllara dayanıyor. Anne Fatma Leman Sayaroğlu'na 1997 yılında yüklü bir miras kaldı. Anne vasi seçilmesi gerekiyordu. Kardeşler arasında vasilikle ilgili sorun çıkınca kardeşlerden Ersan Sayaroğlu'nun avukatı R.Y'ye müşterek vekalet verilip vasi kayyum seçildi. Avukatın vasilik süreci 3 ay sürdü. Daha sonra vasi Ersan Sayaroğlu oldu. Anne Fatma Leman Sayaroğlu da 2002 yılında vefat edince miras 5 kardeşe kaldı. Mirasla ilgili açılan davalara Ersan Sayaroğlu, avukatı R.Y ile devam etti. Diğer 4 kardeş ise başka avukat tutarak davalara girdi.
BİZİ TEHDİT ETTİ
Miras davalarının 2006 yılında sonuçlanmasından sonra herkesin payına düşen parayı aldığını belirten Ercan Sayaroğlu, şöyle konuştu: "Paraları aldıktan iki ay sonra kız kardeşim Sıdıka Adanır'ın evinde oturuyorduk. Kapı çaldı ve içeri abim Ersan Sayaroğlu ile avukatı R.Y girdi. Muhabbet mirasa gelince avukat R.Y, hepimizden 175'er bin TL talep etti. Hepimiz bir anda şok olduk. Ne hakla bunu istediğini sorduğumuzda bize, 'ben bu parayı almasını bilirim. Çocuklarınızın nereye gittiğini ve hangi arabalara bindiğini biliyorum' deyip tehdit dolu sözler sarfetti ve evden ayrıldı. Kendisi hakkında hemen suç duyurusunda bulunmak için harekete geçtik. Savcılık kapısına geldiğimizde kardeşim Ersan Sayaroğlu, avukatı olan R.Y ile telefon görüşmesi yaptı. Avukatı bir daha uğraşmayacağı konusunda söz verince biz de savcılık kapısından geri döndük. Yaşanan bu olaylardan sonra çekincelerim oldu. 9 yıl önce kendisine kayyum tayini için verdiğim üç aylık vekaleti iptal ettirdim."
ÇİÇEK TUZAĞI
Yaşanan bu olayların üzerinden 3 yıl gibi bir süre geçtikten sonra şok bir gelişme yaşandı. 2008 yılında işadamı Altan Sayaroğlu, Asaf Erkan Sayaroğlu ile Ercan Sayaroğlu'na gelen isimsiz çicekler, inanılmaz bir olayın da başlangıcı oldu. Çeşme'de yabancı uyruklu eşi Khashchuluun Bayarkhuu ile birlikte tatil yaparken bir kişinin elinde çiçek ile geldiğni belirten işadamı Ercan Sayaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çok güzel bir çiçekti. Üzerinde not olmayınca gelen genç arkadaşa, çiçeği kimin gönderdiğini sordum. O da çiçeği kimin gönderdiği konusunda telefonuma 10 dakika sonra mesaj geleceğini söyledi. Çiçek teslim tutanağını imzaladıktan sonra gelen genç arkadaş, hızla uzaklaştı. Yazlığı yeni yaptırdığımız için bir dostumuzun çiçek göndermiş olabileceğini düşündüm. Hatta çiçek isimsiz olunca eşim başka bir kadından şüphelendi. Yakın tarihlerde Altan ile Asaf Erkan Sayaroğlu isimli abimlere de çiçek gitmiş. Tariflere göre çiçekleri hepimize aynı kişi getirmiş."
SENET ŞOKU
Bu garip olayın yaşanmasından sonra senet şoku yaşadığını belirten Ercan Sayaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Altan Sayaroğlu, Asaf Erkan Sayaroğlu ile benim evime icra dairesinden ödeme emri geldi. Ne olduğunu öğrenmek için hemen abimlerle biraraya geldik. Kardeşim Ersan Sayaroğlu'nun avukatı R.Y, düzenlenmiş 400'er bin TL'lik senetleri icraya koymuş. Kendisine borcumuz olmadığını söyledik. Avukat R.Y., abim Erkan Sayaroğlu ile tarihsiz bir protokol yaptıklarını ve bu protokola dayanarak abimin kendisine 3 adet 400'er bin TL'lik senet verdiğini söyledi. Bu durum karşısında abim de şok oldu. Önce evlerimizin ve yazlıklarımızın icra marifeti ile satılmasını önlemek için itirazda bulunduk. Bunun için dosyaya yüklü miktarda para yatırdık. Sonra avukat hakkında suç duyurusunda bulunduk. Adalet Bakanlığı kavuşturma ve soruşturma izni verdi. Savcılık da bizim iddialarımızı haklı buldu ve dava açtı. Protokol ve senetler düzmece ve sahtedir. Çiçekli marifeti ile alınan imzalarımız bilgisayar marifeti ile senetlere ve sözleşmeye aktarılmış. Adli Tıp Kurumu'nun 04.10.2010 tarihli raporunda farklı yazıcılar kullanıldığı belirtilmiştir. Şimdi emanetteki senetler ile protokolün emniyet kriminalinde incelenmesini talep edeceğiz. Burada tüm gerçekler daha detaylı ortaya çıkacaktır."
EMNİYET MÜDÜRÜ ŞAŞIRDI
Yaşanan olaylara bizzat tanık olduğunu ve arkadaşı Ercan Sayaroğlu'nun zor günler geçirdiğini belirten Emniyet Müdürü Ahmet Kılıç da, şunları söyledi: "Ercan'la yıllara dayanan bir arkadaşlığımız var. Kendisi yaşadığı sorunu anlatınca ben şok oldum. Bunu bir avukatın yapmış olamıyacağını düşündüm. Senetler ile ilgili yaptırdığımız incelemelerde bir takım bulgular tespit edildi. Çiçek teslim tutanağına atılan imzalar düzenlenen senetlere aktarıldığı kesinleşince inanamadım. Dava açılması için her aşamada Ercan ile abilerine destek verdim. Bir hukuk adamının neden böyle bir şey yaptığını anlamakta zorlanıyorum. Arkadaşım Ercan ile abileri bu olaylar yüzünden sağlık ve psikolojik sorunlar yaşıyorlar."
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
İzmir Barosu'na kayıtlı avukat R.Y de hazırlık ve soruşturma aşamasında tüm iddiaları reddetti. Çicek tutanağına atılan imzaları bilgisayar ortamında senetlere aktarıp tahsilata koyduğu iddiasıyla suçlanan ve Ağır Ceza'da yargılanan avukat R.Y, protokole dayanarak alacağı olan parayı tahsil etmek için icra işlemi başlattığını, senetlerin sahte senet olduğu yolundaki iddiaların asılsız olduğunu söyledi. Görevi kötüye kullanmak, resmi ve özel belgede sahtecilik suçundan yargılanan avukat, davadan aklanacağını söyledi.
İzmir Haberleri
Editör: TE Bilişim