İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bir televizyon kanalına katılarak Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)'nün darbe girişimini ve örgütün yapılanmasını değerlendirdi. Çarpıcı açıklamalarda bulunan Kocaoğlu, 'Eğer size devletin makamlarından mercilerinden, belediyede çalışanlara yönelik bir belge gelirse, gereğini yapar mısınız?" sorusuna net cevap verdi.
"Bununla ilgili girişimlerimiz var"
Kocaoğlu, "Elbette yaparım. İstihbarat birimlerinden alacağımız bilgiye göre bunu mutlaka yapacağız. Bu işin partisi olmaz. Hele benim gibi belediye başkanlığını siyaset dışı yapmaya çalışan ve buna da çok özen gösteren biri olarak. Zaten bu darbe girişiminden sonra burada şu parti, bu parti, bunların hepsi boş. Nasıl emniyet teşkilatına, orduya, yargıya kadar girmişlerse, bizim belediyemize de girmiş olabilirler; çünkü kendilerini çok iyi kamufle ettikleri biliniyor. Kim büyükşehirde yuvalanıyorsa, biz de gereğini yapacağız. Bu konuda hiç kimsenin tereddüdü olmasın. Bununla ilgili girişimlerimiz var; ama benim elimde istihbarat yok. Öyle bir görev ve yetkimiz de yok. İlgili birimlerden alacağımız bilgiye göre uygulamaya hazırız.”
'15 Temmuz Demokrasi Meydanı' olmasını önereceğiz
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, özelikle sosyal medyada '15 Temmuz Demokrasi Meydanı' istiyoruz şeklindeki çağrılarla ilgili mecliste büyük ihtimalle ismin onaylanacağını söyledi. Kocaoğlu, Tarihi Mithatpaşa Sanat Okulu’nun karşısına, 42 bin metrekarelik alan üzerine kuracakları meydana “15 Temmuz Demokrasi Meydanı” adının yakışacağını düşündüklerini ifade ederek, "Tabi bu meclise bir öneridir. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi, büyük ihtimalle bu ismi onaylar ve oybirliğiyle meclisten olur kararı çıkar. Bu meydan bittiği zaman, uygun bir anıtla da beraber '15 Temmuz Demokrasi Meydanı' olmasını önereceğiz. Bu durum sosyal medyada ‘sadece demokrasi meydanı olsun’ şeklinde yorumlandı ama bizde demokrasi meydanı var. Karşıyaka’da var, Danıştay saldırısından sonra İnciraltı’nda da bir demokrasi meydanı yaptık. '15 Temmuz' demeden bu olayı anlatmak mümkün değil. Hafızalarda bu şekilde kalmak zorunda. Mesela biz yeni vapurumuza sadece Soma ismini verebilirdik ama 'Soma 301' ismini verdik. Maden faciasında kaybettiğimiz 301 kardeşimizi bu şekilde anmak istedik. 'Demokrasi Meydanı' dediğimiz zaman, demokrasi anlaşılır ama '15 Temmuz Demokrasi Meydanı' dediğimiz zaman, tüm vatandaşlarımızın 15 Temmuz’da demokrasiye sahip çıkması, darbeye 'dur' demesi anlaşılır” dedi.
Editör: TE Bilişim