Şirinyer'de spor salonu işletmeciliği yapan ve neredeyse tüm spor aletlerinin kullanılamaz hale geldiğini belirten Gökhan Kurtul, yağmurun öğle saatlerinde şiddetini artırdığını ifade etti. Kurtul, dükkanında yaşanan can pazarını şu sözlerle anlattı: “Öğle vakti içeride müşterilerimizde vardı. Bir çoğunu sırtımızda çıkarıp insanları tahliye ettik. Resmen ölüm tehlikesi geçirdik. Camlar patladı üstümüze geldi, sürüklendik. Kimse gelip de neyiniz var? ne oldu? Belediyeden bir çöpçü dahi gelmedi. 80 bin TL'ye yakın maddi zararımız var. Kredi kullanacağız muhtemelen.”
Semtte 10 yıllık esnaflık yapan balıkçı Çetin Daş da sorunun yıllardır tekerrür ettiğini söyleyerek belediye yetkililerine tepkisini şöyle dile getirdi: "Bu yağmur dünkü ya da bugünkü mesele değil. 10 yıldır aynı sıkıntıyı yaşıyoruz. Buradaki tek sorun Evka-1 ve İşçi Evleri'ndeki suların bu bölgeye dökülmesi. Geçen yaz zaten buradaki alt yapı çalışmaları var diye mağdur olduk. Kimse sesini çıkarmadı. 'Tamam kurtulduk' dedik. Ama görülen manzara herşeyi açıklıyor. Maddi zarar önemli değil ama ben gece evimde uyumadım. Bu işin sorumluları gece yatabilmiş mi acaba? Kafasını yastıklarına koydukları zaman tamam 'Ben 5 trilyon devletin milletin parasını harcadım' diyebiliyorsa diyecek bir sözümüz yok."
GEÇMİŞ OLSUN DEMEDİLER TRAFİK CEZASI KESMEK İSTEDİLER
Benzer sorunu yıllar öncesinde de yaşadığını ifade eden Ayşe Kürkçü de olay sonrasında dükkanlarının önünde bulunan araçlara trafik polisleri tarafından ceza kesilmek istendiğini belirterek “Belediye sağolsun, 7 ay boyunca alt yapı çalışmaları ile uğraştı. Biz de onlara güvendik. Ama hiçbir şeyin değişmediğini gördük. Ben içeride malımı kurtaracağım diye düşünürken kendimi zor dışarı attım. Bunları yaşarken belediyecilik anlayışının ne kadar laçkalaştığını daha iyi anlıyorsunuz. Bir nebzede olsa ekiplerin çalıştıklarını görmek isterdik. Ama nerede; onlar trafik cezası kesmek için geldi. Ne yapacağım bilmiyorum. İçinden nasıl çıkacağız bilmiyoruz” dedi.
İzmir haberleri
Editör: TE Bilişim
