"KENDİ İSTEĞİYLE BİRLİKTE OLDUK"
Suçlamaları kabul etmeyen V.T., "Olaydan 10 gün önce biz zaten boşanma aşamasına gelmiştik. Biraz tartıştık. Çocuğumuzu alıp evden 20 dakika çıktı ve geldi. Ben yatmaya gittim. Kendisi de benim yanıma geldi. Yaptıklarından dolayı pişman olduğunu söyleyip, benden özür diledi. Bir daha deneyelim, tekrar çocuğumuz olabilir, belki bize iyi gelir" dedi. Bu yakınlaşma da olunca kendi isteğiyle birlikte olduk" dedi.
"HAMİLEYKEN BİLE ŞİDDET GÖRDÜM"
Ö.T. ise eşinin yalan söylediğini belirtip, "Hamileyken dahi kendisinden şiddet gördüm. Oğlum doğduktan 4-5 ay sonra aramızda şiddetli geçimsizlik başladı. Eve geldiğimde hazırladığı boşanma protokolünü gösterdi. Çalışana kadar 2 bin lira vereceğini söyledi. Ben kabul etmeyince tartışmaya başladık. Oğlum korktuğu için onu sakinleştirmek için dışarı çıkıp gezdim. Salonda otururken, kendisi iç çamaşırlarıyla yanıma geldi. Beş kuruş vermeyeceğini söyledi. Beni bacaklarımdan tutup sürükledi. İç çamaşırımı yırtıp, zorla isteğim dışında ilişkiye girdi. Ben karşı koymak için elimden geleni yaptım ama başaramadım. Kendisine tekme attım. 'Yapma, yalvarıyorum' dedim. Ancak gücü karşısında daha fazla karşı koyamadım. Boşanmak için de dava açtım. 5 bin lira çocuğum, 7 bin lira da kendim için nafaka ve ayrıca yüksek meblağda tazminat istedim" dedi.
CEZA ERTELENDİ
Mahkeme, V.T.'yi 'Nitelikli cinsel saldırı' suçundan 10 yıl, 'tehdit' suçundan 5 ay hapis cezasına, 'hakaret'ten de 1500 lira adli para cezasına çarptırdı. Sanığın yurt dışına çıkışını yasaklarken, para ve 5 aylık hapis cezalarını 5 yıl süre ile erteledi. Yargıtay'da temyiz aşamasının uzun sürebileceğini belirterek tutuklamaya gerek görmedi.
Editör: TE Bilişim