“Magnezyumun kahve nedeniyle idrarla atılması uzun vadede depresyona ve kas ağrılarına yol açabilmektedir. Antidepresan bir mineral olan magnezyum, 2 tatlı kaşığı kahveden itibaren idrarla atıldığından dolayı görevini yapamaz. Yani aslında fazla kahve sinir sistemine iyi gelmez. Dozu kaçan kahvenin sinir sistemini uyarıcı etkisiyle agresif tepkiler ve tahammülsüzlük gibi sorunlar doğurabilmektedir. Bu da sosyal ilişkilerimize yansıyabilir.”
Az miktardaki kahvenin kişiye dinamizm verdiğini ancak 2 fincandan fazla kahvenin anemiye bağlı olarak saçlarda dökülme, halsizlik, yorgunluk, odaklanamama gibi sorunlara yol açtığına dikkat çeken Işın Sayın, "Sırf bu nedenle kahveye daha çok ihtiyaç duyarsınız ve fark etmeden bağımlı hale gelebilirsiniz. 2 tatlı kaşığından fazla kahve, uzun süreli tüketimde genetik yatkınlık da varsa kemik erimesine yol açabilmektedir. İnsulin direnci ve hipoglisemisi olanlara diyabeti önlemek üzere günde en çok 1 fincan kahve önerilirken, 6 fincandan sonrasında işler tersine döner. Kahvenin uzun süre fazlaca tüketilmesinin diyabete neden olma oranını yüzde 67 arttırdığı kanıtlanmıştır. Çünkü kahve metabolizmayı hızlandırır. Pankreas da metabolizmanın bir parçasıdır ve kafeinle karşılaşınca fazla çalışır. Bunun sonucunda insülin hormonu istenenden daha fazla salgılanarak, kan şekerinin düşmesine, karbonhidrat eğilimine yol açar" şeklinde konuştu.
İzmir Haberleri
Editör: TE Bilişim