LDL-C'nin (halk arasında lanet kolesterol) yüzde 160 mg altında olmasında fayda olduğunu belirten Prof. Dr. Alvur, "HDL-C'nin vücudumuza yararları pek çoktur. Örneğin pek çok hücre yapısı ve zarında kolesterol yer alır, hormonlarımızın sentezi için gereklidir, seks hormonları, mineral metabolizması ile ilgili hormonlar, D-vitamini yapımı, safra tuzlarının öncü maddesi kolesteroldür. Kolesterolün kullanılabilmesi HDL-C düzeyine bağlıdır. Bunun düzeyi artarken, LDL-C düzeyi düşer. Bu da spor yaparak sağlanır. Ortalama 0.5g/gün kolesterol karaciğerde yapılır, 0.5g/gün kolesterol de safra tuzları olarak atılır. Yapım, atılıma eşittir. Gıdalar ile alınan kolesterol, bağırsaklarımızdan güçlükle emilir. Derimiz güneşe maruz kaldığında derideki kolesterol, D-vitaminine değişir, D-vitamini de bağırsaklardan kalsiyum emilimini kolaylaştırır. Dolayısı ile kemik erimesini önlemektedir" diye konuştu.
"Kalp krizinin genellikle en belirgin özelliği göğüsün solunda batıcı ve yanıcı ağrıların görülmesi ve ağrıların sol kola kadar yayılmasıdır" diyen Prof. Dr. Muhlise Alvur, "Fakat atipik olarak karın üstünde, sırtta ve boyunda ağrı görülebilir. Ayrıca boğuluyormuş gibi bir his ve korku, nefes darlığı, aniden bayılma ve baş dönmesi olabilir. Kroner damarlardaki tıkanma ölüme sebep olabilir. Özellikle şeker hastaları, hipertansiyonu olanlar, şişman veya lipid metabolizması düzensiz olanlar mutlaka kontrol altında olmalıdır" şeklinde konuştu.
Kalbin 100 bin kilometre uzunluğundaki damar ağı ile her gün 15- 20 ton kan pompalayarak, bir ömür boyu hiç durmadan ve dinlenmeden çalıştığına dikkat çeken Prof. Dr. Alvur, kalp krizi geçiren bir hastanın ambulans ile en yakın sağlık merkezine (stent gerekebilir) ulaştırılması gerektiğine vurgu yaptı.
Editör: TE Bilişim