vatandaşımızın sorununu çözecek, yüzünü güldürecek bir tasarıyı hazırlayıp kanunlaştıramadı. Ne yazık ki, tasarı ile bugüne kadar AKP'nin sözünde durmadığı; vaatlerinin boş olduğu görüldü. Tasarı, sendikacılığı hükümet sendikacılığına çeviriyor ve bunun da yasal belgesi haline gelmiş bulunuyor."
Danışma Kurulu'nda yapılan toplantılarda Toplu Sözleşme Hakkı ile ilgili çalışmalar yapılacağının söylendiğini ancak bu sözün tutulmadığını anlatan Doğruyol, sözlerine şöyle devam etti: "Bizim beklentimiz, tüm çalışan ve emeklilerin haklarının korunmasıdır. Bu tasarıda, örgütlenme özgürlüğünün önündeki engeller aynı şekilde korunuyor. Uluslararası sözleşmelerle garanti altına alınmış olan grev hakkımız yok sayılıyor. Bu noktada taleplerimizden de ilkelerimizden de asla taviz verecek değiliz."
Doğruyol, eğer bu tasarı gerçek anlamda toplu sözleşme sistemi getiriyorsa, eğer bu tasarı gerçek anlamda sendikal özgürlük getiriyorsa, eğer bu tasarı ILO standartlarına ve uluslararası sözleşme hükümlerine uygunsa açıklanması gerektiğini söyledi. Adam gibi sendikacılık istediklerini anlatan Doğruyol, sözlerini şöyle tamamladı: "Adam gibi sendika, adam gibi toplu sözleşme, adam gibi toplu sözleşme kanunu istiyoruz. Bunun için de her türlü eylemi yapmaya hazırız ve muktediriz."
Editör: TE Bilişim
