Kayseri Erciyes Üniversitesi Safiye Çıkrıkçıoğlu Meslek Yüksekokulu Gıda Teknolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Hasan Cankurt, kaşar peyniri diye aldığımız peynirlerin aslında eritme peynir olduğunu, firmaların tüketiciyi yanılttığını ifade etti. Yaklaşık 15 yıl önce Türkiye’deki peynir sektöründe kullanılmaya başlanan eritme teknolojisi ile kaşarda hile olayının başladığını belirten Cankurt, “Bu teknoloji ile kaşar olmayan peynirleri de makinede eritip blok hale getirmek mümkün. Bu nedenle eritme peynir denilmesi gereken peynirler piyasada kaşar peyniri diye satılıyor. Bütün firmalar bunu yapıyor diyemeyiz belki ama çoğunun yaptığı şu; eritme teknolojisi ile yaptıkları peynirlere de kaşar peyniri diyorlar. Kaşar diye aldığımız peynirlerin çoğunluğu eritme peyniri. Bunların içerisinde beyaz peynir, lor peyniri, yine süt kaynaklı kazein, çok nadir de olsa patates püresi, soya proteini kullanılabiliyor. Piyasada ağırlıklı olarak yapılan en yaygın hile, beyaz peynir ve lor katılması” diye konuştu.
Kaşar peyniri diye satılan eritme peynirlerin fiyatlarının da ilgi çekici olduğunu belirten Cankurt, “Taze kaşar denilen eritme peyniri için ortalama 9 buçuk kilogram süt kullanılıyor. Sütlerin fiyatları, üreticilerin maliyetleri, taşıma ve pazarlama giderleri göz önüne alındığında 1 kilo peynirin en az 15 liradan satılması gerekiyor. Bu nedenle marketlerde satılan 10 liralık peynirler çok dikkat çekici“ dedi.
Taze kaşar diye yapılan eritme peynirlerin yapımında iade peynirlerin kullanıldığını vurgulayan Cankurt, bu şekilde yapılan peynirlerin içerisinde belli bir süre sonra ‘clostridium’ adlı bir toksik maddenin oluştuğunu ve söz konusu maddenin zehirlenmeye yol açtığını belirtti. Clostridium maddesinin 1 kilosunun dünyadaki tüm insanların ölümüne yol açabilecek zararlı olduğunu ve bu nedenle biyolojik silah olarak kullanıldığını ifade eden Cankurt, “Şişmiş kaşar dediğimiz, ambalajına bakıldığı zaman eğer yeni başlamışsa ambalajın şiştiğini görürüz ama öylelerini görürsünüz ki yastık gibi şişmiştir ya da ambalajın içi balon gibi gazla dolmuştur. Dokunduğunuz zaman patlar, peynirin kendisine baktığınız zaman çok küçük delikler vardır ama her tarafında vardır, bizim bildiğimiz çok büyük gözenekli delikler peynirin şişmesine neden olan bakterinin yaptığı delikler değildir. Bu bakteri son derece tehlikelidir ve 121 derece sıcaklıktan aşağı bir sıcaklıkta ölmüyor. Bu nedenle sterilizasyon uygulanması gerekiyor ancak üretim teknolojisinde bunu yapmak mümkün değil. Çünkü eritme teknolojisinde peynir 75 derecede yapılıyor ve bunun üzerine çıkılırsa peynir yağını salgılar ve kaşar yapmak mümkün olmaz” şeklinde konuştu. Cankurt, söz konusu maddenin özellikle sinirlerde tahribata yol açması nedeniyle tüketicileri şişmiş peynir almamaları hususunda uyardı.
Cankurt, gerçek kaşarı anlama yolunu ise şu şekilde açıkladı:
“Tüketicilerin peynirin gerçek kaşar olduğunu anlamaları için, peyniri iki parmağı arasına alarak ezmeleri gerekiyor. Ezdikleri zaman eğer peynir krema gibi parmaklarına sürülüyorsa bu gerçek kaşar değildir. Gerçek kaşar krema gibi dağılmaz, diri ve canlı olur.”
İzmir Haberleri
Editör: TE Bilişim