Mehmet Yaşar, ailenin fertlerini hiç görmedikleri köylerinde İstanbul’dan hile yolu ile dava açarak toprakları aldıklarını ileri sürerek, “Arazilerimizi kendi adına geçirmişler. Hiç tanımadığımız, görmediğimiz biri geliyor, Mazıdağı mahkemesine başvurarak babalarımızın, dedelerimizin kendi alınterleri ile kazandıkları arazilerimizi üzerine alıyor. Açtıkları üç ayrı davadan birini kazanan T. ailesi, yaklaşık 4 bin 500 dönümlük arazinin tamamını haksız bir şekilde üzerlerine aldı. Bizler bu köyü kurduk. Bu köye yerleştik. Bu köydeki toprakları da dedelerimiz kendi paraları ile aldılar, şahitlerimizin çoğu da daha sağdır” dedi.
Fasih Yaşar ise köydeki yüzlerce ailenin ağanın topraklarına el koyması nedeniyle mağdur edildiğini belirterek, “Mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. Bunun için yetkililerin bize destek vermesini talep ediyoruz. İstanbul'da yaşayan biri gelip bütün arazilerimizi bizden istiyor. Bize diyor ki siz 8 yıldır gelmişsiniz buraya. Allah aşkına bakın köydeki evlere, mezarlığa 8 yıllık evlere benziyor mu? Bizler 93 yılında terör olaylarından dolayı burayı terk etmek zorunda kaldık. Ama 2002’de geri geldik. Geri gelmemizle daha önce tezgahlanan bir oyun bize karşı oynanmaya başlandı. Ama ne pahasına olursa olsun biz bu oyunu bozacağız” diye konuştu.
Köylülerden Hasip Yaşar da, “Biz böyle olayları daha önce televizyonda Kemal Sunal’ın filmlerinde izliyorduk. Kendi kendimize gülerdik, Türkiye’de böyle şeyler olur mu diye. Güldüğümüz şey başımıza geldi. Ben 55 yaşındayım. Bize dava açan T. ailesi tanımadığımız insanlar. Bu eski zamanlarda Mazıdağı’nda ağalık sistemi varken vergi ile tapulamışlarsa onu bilmiyorum. Ama o da seneler önceydi. Biz bu köyün üzerine kanımızı verdik, canımızı verdik, malımızı verdik. Bu insanlar şimdiye kadar neredeydi, niye gelmediler bugüne kadar. Kaç seneden beri rezillik çektik, eziyet çektik. Biz 80'den önce vergi verdik, onlar ne vergi vermiş, ne köye sahip çıkmış. Şimdi çıkmış bu köy bizimdir diyorlar. Bu ne ağalık sistemidir. Kim gelirse gelsin köyümüzü bırakıp gitmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Köye gelin olarak gelen Savda Yaşar ise, “Buralı değilim ama duyduğum kadarıyla anlatmaya çalışayım. 10 senedir biz buradayız. Bu insanlar gelip bize mahkeme açtılar. Bizim köyümüzdür dediler. Aynı tarihte yaşadık, aynı tarihte ayrıldık diye ama öyle bir şey yok. Bu insanlar yüz seneyi aşkın bir süredir burada yaşamış. Terör nedeniyle buradan ayrıldılar. Sonra geri döndük. Ben Kızıltepe’deyken eşimle evlendim, beraber geri döndük. Çocuğumun daha kırkı çıkmamıştı, 10 yaşında şimdi. Anlamsız bir dava, anlamsız bir iş olarak görüyorum" dedi.
Karadalı mezrasındaki köylülere destek olmaya gelen Sıddık Eser ise, “Ben çevre köylerdenim. Ben 55 yaşındayım, yıllardan beri bu çevre köylerinde yaşıyorum, bu köyü yıllardan beri tanıyorum. Bu ağa sistemi nedeniyle şimdi mahkemeye verilmiş" diyerek tepki gösterdi.
İzmir Haberleri