Kılıçdaroğlu Almanya'da Partililerle Buluştu Kılıçdaroğlu Almanya'da Partililerle Buluştu
 Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin Suriye politikasını eleştirerek, patlamanın sorumluluğunun Başbakanın omuzlarında olduğunu söyledi. 
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cilvegözü Sınır Kapısı’nda meydana gelen patlamayla ilgili değerlendirmede bulundu. Dün Hatay’da acı bir olayın yaşandığını belirten Kılıçdaroğlu, “Bölge milletvekili arkadaşlarım aradılar ve olayla ilgili gelişmeleri aktardırlar” dedi.
Partiden bir milletvekilini patlamanın meydana geldiği bölgeye gönderdiğini ve gelişmeleri anbean takip ettiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, sınır kapısında meydana gelen patlamayla ilgili kamera kayıtlarının olduğunu ve bölgeye giden milletvekilinin görüntüleri izlemek istediğini yetkilere bildirdiğini söyledi. Kamera kayıtlarının izlenmesi konusunda yetkililerin önce izin verdiğini, ardından gizlilik kararı olduğu gerekçesi ile görüntülerin izletilmek istenmediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Bakanlar gider, kamera kayıtlarını izlerler, gizlilik kararı yok. Bizim milletvekilimiz gider izlemek ister gizlilik var derler. Ben HSYK eleştirmeyeyim de kimi eleştireyim” dedi. 



“SURİYE POLİTİKASINDA TÜRKİYE’Yİ BATAKLIĞA SÜRÜKLEDİLER”
Kılıçdaroğlu, hükümetin Suriye politikasında Türkiye’yi bataklığa sürüklediğini belirterek, “Bunu herkesin iyi düşünmesini istiyorum. Dana düne kadar kardeşim dediği kişiyi bir numaralı düşman ilan etti. Eğer orada bir bomba patladıysa bunun sorumluluğu senin (Başbakan Erdoğan) sırtındadır. Bu da sakın ola ki, uçak işine dönmesin. Uçağın düşürüldüğünü de başka yerlerden öğrendik. Bu bombalama olayını siz Türkiye Cumhuriyeti vakarına yakışır şekilde kamuoyuna açıklayacak mısınız, açıklamayacak mısınız? Hep beraber bunu bekliyoruz. Ölen vatandalar var, Suriyelilerde var, ölen insandır. Terörü her zaman lanetledik. Terörle sonuç alınmayacağını her zaman söyledik” dedi.
Suriye politikasının Türkiye’nin kanayan bir yarası olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Birilerinin içişlerine müdahale edersen, birileri de gelir senin içişlerine müdahale eder” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Balyoz davası sanıklarından emekli Orgeneral Ergin Saygun’u tedavi gördüğü hastanede ziyaretinin doğru ve insani bir hareket olduğunu belirterek, “Vicdanı rahatsız. Doğruyu yapmadığını o da görüyor artık. Görmek zorunda. Dünyanın neresine giderse gitsin, önüne hukuk ucubesi çıkarılıyor. 'Sen yanlış yapıyorsun' deniliyor. O da anladı, jeton biraz geç düştü” dedi. 
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye konusunda duyarlılıklarını koruduğunu belirterek, “Lizbon’da düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Toplantısı’nda Suriye konusunda bir komisyon kurulmasına karar verildi. Öneriyi yapan biziz ve öneri kabul edildi. Önümüzdeki süreç içinde komisyon seçildiğinde Sayın Loğoğlu bu komisyonun üyesi olarak görev yapacak. Bakınız biz, her uluslar arası toplantıda Türkiye’nin vakarına yakışırız, saygınlığına yakışır, sözü dinlenen bir ülke olması için, CHP olarak elimizden gelen her tünlü çabayı inançla ve kararlılıkla gösteriyoruz. Herkesin bunu böyle bilmesini istiyoruz. Sosyalist Enternasyonal Toplantısı’nda da bunu gösteriyoruz. Komisyon kurulacak ve bu uluslararası komisyon Suriye konusunda çözüm üretecek. Bizde o çözümün bir parçası olacağız” diye konuştu.



“SURİYE OLAYINDA BİZ NE O TARAFTANIZ, NE DE BU TARAFTANIZ”
“Suriye olayında biz ne o taraftanız, ne de bu taraftanız” diyen Kılıçdaroğlu, “Biz Suriye halkının yanındayız. Suriye halkı acı çekmemeli, bedel ödememeli, sürgünleri yaşamamalı. Suriyeliler birbirlerine silah çekmemeli. Bizim üstümüze düşen görev budur. Birilerinin eline silah verip git kardeşini öldür diyen bir anlayışı CHP olarak kabul etmiyoruz” dedi.

“ANAYASA UZLAŞMA KOMİSYONU SİYASAL PARTİLERİN TURNUSOL KAĞIDI OLMUŞTUR”
Seçimlerden önce CHP olarak Türkiye’nin çağdaş ve özgürlükçü bir Anayasaya sahip olmasını gerektiğini her fırsatta dile getirdiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, seçimlerden önce de bir komisyon kurduklarını, hedeflerini ve ilkeleri ortaya koyduklarını belirtti. Çağdaş ve özgürlükçü bir Anayasa oluşturmak istediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Seçimler bittikten sonra bize dediler ki, ‘siz özgürlükçü bir Anayasa istiyorsunuz öyle mi?’ Bizde ‘evet’ dedik. ‘Hukukun üstünlüğünden yana bir Anayasa istiyorsunuz demi’ dediler, biz de ‘evet’ dedik. O zaman bir uzlaşma komisyonu kuralım, hay hay buyurun dedik. Biz de üç milletvekili arkadaşımızı görevlendirdik. Şimdi geldiğimiz noktaya bakın, görüşmeler devam ediyor. Bu görüşmeden her siyasal partinin Türkiye’ye nasıl baktığını göstermesi açısından çok önemlidir. Bu komisyon Türkiye’de siyasal partilerin turnusol kağıdı olmuştur. Ülkeye nasıl bakıyoruz, demokrasiye nasıl bakıyoruz, rejime nasıl bakıyoruz, insan haklarına nasıl bakıyoruz, bunu herkes koyduğu önerilerle kendisini gösterdi. Biz CHP olarak Anayasa değişiklikleri konusunda söylediklerimizin hep arkasında durduk. Önerilerimizde söylediklerimiz neyse o paralelle gitti. Şimdi, bazı öneli düzenlemelerde var, bizim önerilerimiz arasında. Örneği torba kanun ucubesini kaldırıyoruz, bunu teklif ediyoruz. Örneğin; kanun hükmünde kararname çıkartarak parlamentoyu devre dışı bırakan bir anlayışa karşı çıkıyoruz. Bunu da önerdik. Çağdaş bir Anayasa olsun istiyoruz. Öneriler ve çalışmalar devam ediyor. Birden bire bir itiraz, ‘Efendim ya Mart ayı sonuna kadar bitirirsiniz, bitirmezseniz biz kendi Anayasamıza göre çıkacağız” diye konuştu.



“ŞANTAJLA BİR ÜLKENİN ANAYASASI DEĞİŞMEZ”
Şantajla bir ülkenin Anayasasının değişmeyeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “O şantaj belki birileri için geçerlidir ama onların unutmaması gereken bir şey var; hiçbir şantaj, hiçbir CHP'li için geçerli değildir” dedi. Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarının devamı sırasında AK Parti’nin ‘Başkanlık Sistemi’ önerisini de eleştiren Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemini masaya gelmesi durumunda görüşmeyeceklerini söyledi. Parlamenter sistemin kuruluşunun yeni olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, tarihten örnekler vererek, “Ne yaparlarsa yapsınlar, bizim rejimimizi kuran irade kurucu iradedir. Rejimi değiştirmek için sizin vereceğiniz önerge TBMM’den CHP olduğu sürece asla ve asla geçemez” diye konuştu.

“SEN KENDİ TARİHİNİ BİLMEKTEN ACİZ BİR ADAMSIN”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a göndermede bulunan Kılıçdaroğlu, “Demokrasi benim için ayak bağıdır demiştin. Neymiş, yasama, yürütme ve yargı ayak bağı… Bunu söyleyen kişi devletin bütün yetkilerini kendi üstünde toplamak istiyor. Sen kendi tarihini bilmekten aciz bir adamsın. Sendi kendi tarihini bilsen, Erzurum’u, Sivas’ı bilsen, başkanlık sistemini mi önerirsin. Bir tek CHP’li kalıncaya kadar, asla ve asla düşüncelerimizden ödün vermeyeceğiz ve parlamentoda onurumuzla mücadele edeceğiz” dedi.



“BIRAKIN AVRUPA BİRLİĞİ’NE ALMAYI, ŞANGAY BEŞLİSİ’NE BİLE ALMAZLAR”
TBMM’nin ‘kanla ve göz yaşıyla’ kurulduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, parlamenter sistemin ardından gözyaşı bıraktığını söyledi. TBMM’nin Türk halkının onuru olduğunu sözlerine ekleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Biz öteden beri çağdaş uygarlığa hedefleyen bir siyasal anlayışa sahibiz. Çağdaş uygarlık sürekli gelişen bir kavramdır. Tıpkı demokrasi gibi. Çağdaş uygarlık statik bir anlam taşımaz. İnsan hakları üzerine kuruludur. Yönümüzü batıya çevirdik derken, yönümüzü çağdaş uygarlığa çevirdik diyoruz biz. Demokrasi yüzde 51 demek değildir. Demokrasi rakamlarla ölçülmez, yine söyledim bir kez daha söylüyorum; ‘Dünyanın düz olduğunu milyonlar kabul ediyordu, ama bir kişi çıktı dünya yuvarlaktır’ dedi. Şimdi hiç kimse dünyanın düz olduğunu söylemiyor. İnsan oğlu gelişiyor, demokrasi gelişiyor, insan hakları gelişiyor. Bu çerçevede bakmamız gerekiyor. Eğer siz yetkilerin tamamı bende, ben istediğimi yapayım. Bunun adı ne olsun demokrasi olsun. Samimi söylüyorum, bu anlayışa sahip olanları bırakın Avrupa Birliği’ne almayı Şangay Beşlisi’ne bile almazlar. Ama o beyefendiye bir tavsiyem var. Bir üçlü yapsınlar, Katar, Suudi Arabistan, Türkiye. Biraz da zorlarsa onun da liderliğini alır. Böyle bir anlayış olabilir mi? 21. yüzyılın Türkiyesi böyle bir anlayışa hapsedilebilir mi?.”

“VİCDANI RAHATSIZ, DOĞRUYU YAPMADIĞINI O DA GÖRÜYOR ARTIK”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sağlık nedenleriyle tahliye edilen Balyoz davası sanıklarından emekli Orgeneral Ergin Saygun tedavi gördüğü hastanede ziyaretini değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Düne kadar herkes Ergenekoncuydu. Birden bire jeton düştü Ergin Saygun'u ziyarete gitti” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın, Ergin Saygun'u ziyaretinin doğru ve insani bir hareket olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Vicdanı rahatsız. Doğruyu yapmadığını o da görüyor artık. Görmek zorunda. Dünyanın neresine giderse gitsin, önüne hukuk ucubesi çıkarılıyor, sen yanlış yapıyorsun deniliyor. O da anladı, diyeceksiniz jeton biraz geç düştü. Unutmamız gereken bir şey var, hiç düşmemesinden daha iyidir. O ziyaret, aynı zamanda bizden özür anlamına da gelir. Defalarca yanlış yapıyorsunuz dedik. Şimdi bu ziyareti yaptın diye sakın ola ki kamu vicdanında temizlendin anlamına gelmez. Bunu da iyi bilmeni isterim. Fatih Hilmioğlu, kanserle mücadele ediyor, o da hapiste. Mehmet Haberal’ı hastaneden zorla çıkarıp, hapishaneye getirdiniz. Diyorsun ki çağdaş, demokratik, özgürlükçü bir Türkiye olsun. Ama gidiyorsun 12 Eylül yasalarının arkasına saklanıyorsun. 12 Eylül yasalarının arkasına saklanan kişiden özgürlük, hele hele düşünce özgürlüğü hiç çıkmaz. Darbe yasalarının olduğu bir yerde özgürlükten söz edilemez” diye konuştu.

izmir haber

Editör: TE Bilişim