CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, hükümetin derin devlet ile hesaplaşmasını inandırıcı bulmadığını dile getirerek, Uludere konusunu örnek verdi. Hükümetin bu olayın üzerini örttüğünü öne süren Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Tunceli’ye Dersim demesini ve özür dilemesini de samimi bulmadığını, Başbakan’ın bunu dile getirmesinin nedeninin kendisinin Tuncelili olmasından kaynaklandığını kaydetti.
Ergenekon davasıyla ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, özel yetkili mahkemelerin demokrasilerde olamayacağını ifade etti. Özel yetkili mahkemelerin gerçek anlamda darbeyi yargılamadığını savunan Kılıçdaroğlu, bu mahkemelerde bir hesaplaşmanın yapıldığını söyledi.
"YARGILANAN ÖYLE BİR ÖRGÜT OLMADIĞINI BEN GAYET İYİBİLİYORUM"
"Ergenekon diye bir örgüt varsa, gösterin ben gidip üye olacağım" sözlerinin arkasında olup olmadığı yöndeki bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, hala o açıklamanın arkasında olduğunu belirtti. Darbe kimden gelirse gelsin karşısında olduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Yargılanan öyle bir örgüt olmadığını ben gayet iyi biliyorum. Bu insanlar hayatlarında yan yana gelmemişler. Olmaz. Can Dündar’ı çağırdı. Dündar, ’Bu Ergenekon benim kitabımda yazan Ergenekon değil’ dedi. Darbeler suçtur, buna itirazım olmaz. Bu davanın içine çıkar Türkan Saylan’ı koyarsanız bu dava o dava değildir" dedi.
İLKER BAŞBUĞ’UN TUTUKLANMASI
Kılıçdaroğlu, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanmasına ilişkin, "Bu terör örgütü üyesi her hafta Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile görüşüyordu. Hiç olmazsa terör örgütüne yardım ve yataklıktan dava açılması lazım bunlara. Devletin en kilit yerine getirerek, devletin en hassas bilgisini buna veriyorsunuz. Terör örgütüne yardım ve yataklık ediyorsunuz" diye konuştu. Söz konusu davada yapılanın bir mizansenden ibaret olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, yargılananların iktidara karşı olanlar olduğunu öne sürdü. AK Partili bir milletvekilinin oyuncu Mehmet Ali Alabora için "Onun yeri de Siliviri’dir" dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bu, ’AK Parti’ye karşı olanların yeri Silivri’dir’ anlamına gelmektedir" ifadelerini kullandı.
"DARBELERDEN EN ÇOK MAĞDUR OLAN BİZİZ"
Partisinin darbeci olarak adlandırılmasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Darbelerden en çok mağdur olan biziz. 27 Mayıs darbesinden önceki duruma bakın. Darbe yapıldı biz iktidar olamadık. 12 Mart’ta, 12 Eylül’de CHP iktidara yakındı, darbe yapıldı. Hiçbir zaman darbe istemedik, darbenin yanında olmadık. Ama biz hiçbir zaman intikamcı yaklaşmadık. Ses de çıkartmadık. Keşke mağdur edebiyatı yapsaydık mağdur olmazdık. Devletin kurumlarına saygılıyız ama orada hata yapan yargılanmalıdır. Biz kendimizi anlatamadık. Genel başkanları hapse atılmış partiyiz nasıl darbeleri savunuruz."
HABERAL’IN CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI
Ergenekon davasından tahliye olan CHP Milletvekili Mehmet Haberal’in isminin Cumhurbaşkanlığı adaylığı için geçtiğinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayı diye lanse etmenin doğru olmadığını kaydederek, "Daha önümüzde uzun bir süreç var. Gelişmeler neleri gösterir görmek lazım" diye konuştu.
Uzun tutukluluk sürelerini de eleştiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bunun yanlış olduğunu Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın da dile getirdiğini hatırlattı. Önümüzdeki dönemde yasal bir düzenleme yapılacaksa hazır olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, bu konuda AK Parti ile bir protokolün yapıldığını ancak bunun gerçekleşmediğini, bu konu çözülecekse parlamentonun yarın da toplanmasını istediklerini kaydetti.
Genel af konusunda da değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Türkiye’de genel af koşullarının oluştuğunu düşünmüyorum. Toplumsal mutabakat varsa bu oturulur konuşulur. Bu aşamada toplumsal mutabakat yok" dedi.
Editör: TE Bilişim