İzmir'de yürekleri yakan facia: İzmir'de yürekleri yakan facia:
İzmir Tabip Odası Prof.Dr. Orhan Süren Konferans Salonu’nda açıklamalarda bulunan Dr.Güzelant, çıkarılan yasanın daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini ve yasanın kayırmacılık, özel yarar sağlama, haksızlık, eşitsizlik ve hukuk dışılıklarla dolu olduğunu anlattı. Yasa'nın hekimlerin vicdanında mahkum edildiğini ve kaldırılması için her türlü mücadeleyi vereceklerini belirten Dr. Güzelant, hekimlik yapmanın suç haline getirildiğini ifade etti.
Torba Yasa'yla getirilen düzenleme ile vatandaşların mağdur edildiğini belirten Dr.Mete Güzelant, yasayla insan sağlığını ticari meta haline getiren reklamlara idari para cezası kalkmıştır. Artık ruhsata aykırı ilaç imal ederek hastalarımızın sağlığı ile oynayanlara da sadece para cezası verilecek. Acil hastalara bakmayan kuruluşlara 3 ay olarak önerilen faaliyetten yasaklama cezası 10 güne düşürüldü” dedi.
Hükümetin yasaları ve uluslararası sözleşmeleri çiğnediğini söyleyen Dr.Güzelant, hekimlerin hastaların mahrem bilgilerini, belge ve kayıtlarının paylaşılması istendiğine de dikkat çekti.

KİRALA KAZAN DEVRİ BAŞLADI
Yasayla ilgili oluşturulan durum hakkında bilgi veren Dr.Güzelant, sözlerine şöyle devam etti: “Hekimler Sağlık Bakanlığı’ndan izin almadan sağlık hizmeti verirlerse cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 2 milyon para cezası verilecek. Bu parayı ancak rüşvet yiyenler ödeyebilir, hekimler arasında bunu bulamazsınız. Bunun yanı sıra artık hekimlerin saat 17’den sonra muayenehanede çalışması, kamu hizmeti vermesi yasaklanmıştır. Yüksek Öğretim Kurumları’nda çalışan öğretim üyelerinin de serbest çalışma hakkı da yasak kapsamına alınmıştır. Üniversitelerin mühendislik, iktisat, hukuk gibi bölümleri için yasak yok. Bu hekimlere yapılan açık bir ayrımcılıktır daha da ilginci hekimlerden bazılarının mesai dışında özel hastaneler ve vakıf üniversitelerinde çalışmalarına imkan verilmekte. Yani hekimleri, 'kirala-kazan' devri başlatıldı. Öğretim üyesinin kazandırdığı para ise çalıştığı kurumun olacak. Bu tam bir kölelik düzenidir. İnsanların emeğinin özel kuruma pazarlanmasının yolu açılmıştır. Bunları kabul etmeyen öğretim üyeleri ise 3 ay içinde üniversiteden ayrılmak zorunda kalacak. Bu durumda hem üniversitelerimiz, hem eğitim görenler, hem de hastalarımız kaybedecek. Hükümet bir yanda kamu kurumlarında çalışan hekimlere mesai dışında işyeri hekimliği yapmayı serbest bırakıyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.”

DİPLOMASIZ KİŞİLERE TIBBİ MÜDAHALE HAKKI
Yasa ile TSK ve Emniyet Özel Daire Başkanlığı’nda görevli personele acil tıbbi müdahale yetkisi verildiğini dile getiren Dr.Güzelant, diplomalı olanların ruhsatsızken müdahalede bulunmasının yasak olduğunu, ancak diplomasız kişilerin serbest bırakıldığını aktardı.

HEKİMLER KÜÇÜK DÜŞÜRÜLDÜ
Hekimlerin küçük düşürüldüğünü ifade eden Dr.Güzelant, sözlerini şöyle tamamladı: “Hekimleri torbaya, yolsuzlukları kutulara attılar. Hekimlere eziyet etmekten vazgeçmediler. Hekimler, yıllardır hastaların cebine el atmakla, bıçak parası almakla suçlandı. Hastaların gözünde küçük düşürüldüler, aşağılandılar. Mesleki ve hukuki her türlü mücadeleyi sürdüreceğiz.” 
Editör: TE Bilişim