"Gökdere Köprü Barajı'nın dolu hacminin 93 milyon metreküp olduğu, barajın su tutulmaya başlanması ve doluluk oranının 87 milyon metreküp hacme ulaşıldığında derivasyon tünelindeki mekanik kapağın su basıncına dayanamayarak koptuğu anlaşılmıştır. Baraj inşaatı tamamlanmadan gövdede su tutulmaya başlanmış olması, mansap bölgesinde işçilerin çalışmaya devam etmesi felakete davetiye çıkartmıştır. Doğru olmamıştır. Dolayısıyla barajın mansabında çalışma yapan işçiler hayatını kaybetmiştir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda dikkatsizlikler can ve mal kaybına yol açmıştır. Heyetimizin barajda yaptığı ön incelemede karşılaştığı sonuçlar, baraj inşaatında pek çok soru işareti taşımaktadır. Bu soruları kamuoyuyla paylaşmamız mesleki bir sorumluluk olarak görülmelidir. Kapağın kopmasına proje, denetim, uygulama veya malzeme seçiminin neden olup olmadığı ayrıntılı teknik bilirkişi raporunun sonucunda anlaşılacaktır."

Abdullah Bakır, konunun aydınlatılmasını sağlayacak önemdeki sorularını da şöyle sıraladı:
"Tünel ve derivasyon kapak projesinin maksimum su basıncına dayanıklı tasarlanmış olması gerekirdi. Proje buna uygun yapılmış mıdır? İmalatta kullanılan malzemelerin, projeye uygunluk sertifikasyonu kontrol edilmiş midir? Kapağın imalatı ve montajında kullanılan kaynak test ve muayenelerinin projeye uygunluğu kontrol edilmiş midir? Kapak yerine ilk konulduğunda yetkili kişiler tarafından gerekli kontrol ve muayeneler yapılmış mıdır? Yapılmışsa kayıt altına alınmış mıdır? Mekanik tünel kapağını destekleyen üst eşikteki betonarme yapı elamanlarında kopma olduğu görülmüştür. Betonarme yapı elemanlarının kopmasının nedeni yüksek su basıncı mıdır, yoksa teknik şartnameye uygun olmayan beton kalitesi midir? Barajda su tutulmaya başlandığında, kapaktan su sızıntılarının olduğu ve kum torbalarıyla önlem alınmaya çalışıldığı ifade edilmiştir. Bu denemenin fayda etmediği görüldüğü halde işçiler neden tünelin çıkış ağzında (mansabında) çalıştırılmaya devam edilmiştir? Böylesi bir yapının acil durum eylem planında mutlaka bulunması gereken 'taşkın ve sel' riskine karşın yapılacaklar önceden planlanmış mıdır? Planlanmışsa kaza esnasında ve sonrasında bunların ne kadarı uygulanmıştır? Barajda su tutulmaya başlanmasından sonra mekanik kapağın arkasına yapılması gereken beton tıkaç, sızıntının devam etmesi nedeniyle yapılamamıştır. Sızıntının devam etmesine ve beton tıkacın yapılmamasına rağmen işçilerin hala tünelin çıkış ağzında (mansabında) çalıştırılmaya devam edilmesi, can kayıplarının bir numaralı nedeni değil midir? Meydana gelen kaza, proje hatasından mı, uygulamadan mı, uygun olmayan malzeme seçiminden mi, denetim zaafından mı kaynaklanmıştır?"