İzmir'de yangının ardından ilk fidanlar ekildi İzmir'de yangının ardından ilk fidanlar ekildi
Türkiye kutup soğukları ile beyaza bürünürken özellikle sokakta yaşayanlar, yaşlılar ve çocukların risk grubunda olduğu belirtildi. Bu dönemde dışarıda geçirilen zamanın azaltılması gerektiğini kaydeden uzmanlar, soğuktan saçlı deri, ağız, burun, kulak kepçeleri, el- ayak parmak uçlarının ilk etkilenen bölgeler olduğunu, bu alanların çok iyi korunması gerektiğini vurguladı. Uzmanlar, giysi seçiminde de kalın kıyafetler yerine ince ve kat kat giyinmenin tercih edilmesinin yararlı olacağına dikkat çekti.

İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Nursun Üstünkarlı, soğuğun derecesi ve maruz kalınan sürenin soğuk yaraları oluşturabileceğini kaydederek, “Ülkemizde havaların soğuması ile birlikte soğuk acilleri artabilir.Gece ve çok soğuk günlerde mümkünse dışarı çıkılmamalı. Eğer mümkün değilse dışarıda geçirilen zaman azaltılmalıdır. Birkaç saat içinde soğuk yarası denilen yara oluşabilir” dedi.

SOĞUKTA İLK MÜDAHALE
Soğuğa maruz kalındığında organda hareket azalması, uyuşukluk, şişme, ağrı gibi belirtilerin ortaya çıktığını aktaran Üstünkarlı, yapılması gerekenler hakkında şu bilgileri verdi:
“Soğuğa maruz kalınan bölgelerde ılık uygulama yapılır. Bölge, ılık -soğuk arası su olan kaba daldırılır ve alıştıkça biraz daha sıcak su ilave edilerek yavaş yavaş ısıtılır. Giysi ve örtülerle örtülerek kendiliğinden ısınması sağlanır. Donan bölge asla doğrudan sıcağa tutulmaz. Su toplanmaları varsa patlatılmaz, yaralar steril kuru pansumanla kapatılır. Bilinenin aksine donan bölge asla karla ovulmamalı, sıcak paketler direkt olarak soğukta kalmış bölgenin üstüne konulmamalıdır.”

"GİYSİLER VÜCUT ISISINI KORUMALI"
İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü Başkanı Prof.Dr. Elvan Özkavruk Adanır da, soğuk havalarda kalın elbise yerine ince ve kat kat giyinmenin tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Giysilerin altına sıcak tutacak içlik ve çorap giyilmesinin yararlı olacağını ifade eden Prof.Dr. Adanır, “Özel olarak üretilmiş termal çamaşırlar olabileceği gibi yün çamaşırlar da tercih edilebilir.Kalın giyinmek yerine ince ve kat kat giyinilmelidir. Ancak çalışılan ortam sıcaksa bu çamaşırlar gün içinde rahatsızlık verebilir. İç çamaşır üzerine giyilen bir gömlek veya bluz, onun üzerine giyilen bir hırka, süveter, kazak, ceket olabilir. Isındığınız zaman bu katlardan biri çıkarılabilir. Karlı ve yağmurlu havalarda dışarıda bulunulması durumunda kabanın, paltonun veya ceketin su geçirmez özellikte olmasına dikkat edilmelidir. Rüzgâr ve soğuğu içeri geçirmeyip vücut nemini dışarı atması önemlidir” dedi.

"KOT PANTOLONLAR BUZ TUTABİLİR"
Yün pahalı bir ürün olmasına karşın en iyi izolasyon görevini yaptığını ifade eden Prof.Dr. Adanır, soğuk havalarda vücudun açıkta kalan bölgelerini de korumanın önemine dikkat çekerek şunları söyledi:

“Bere, eldiven, atkı soğuk havalarda olmazsa olmaz ürünlerdir. Bunlar, yün, kaşmir, angora gibi doğal liflerden olabileceği gibi akrilikten de üretilmiş olabilir. Gençler denim ’jean’ pantolonları tercih etmektedir. Burada dikkat etmeleri gereken konu pantolonlarının ıslanmasını önlemektir. Pamuk lifinin nem tutma özelliği yüksek olduğundan kar veya yağmurda ıslanan denim pantolonun kuruması oldukça zaman alır. Kişiye bu süre zarfında rahatsızlık verir. Çok soğuk havalarda ıslanan denim pantolon buz bile tutabilir. Bu nedenle paçalar botların veya çizmelerin içine sokulmalıdır.”

Editör: TE Bilişim