Halk arasında fitre ve zekatın sürekli olarak karıştırıldığını ve zekatın bu ay içerisinde verilmesinin zorunlu olmadığını kaydeden Öztürk: “Fitre ve zekatı birbirinden ayırmak gerekiyor. Her ne kadar Zekatlar daha çok Ramazan ayında veriliyor ise de Zekatın verileceği belli bir zaman yoktur. Zengin olan, nisap miktarını aşacak bir şekilde zenginliğe kavuşan bir kardeşimiz üzerinden bir yıl geçtiği zaman halen o zenginliğini muhafaza ediyorsa veya üzerine ilave ettiyse o anda Zekat mükellefi olur ve vermesi gerekir. Ama bunu genelde Ramazan ayında yapıyoruz. Çünkü Efendimiz Hz. Muhammed; ‘Ramazan ayında bir farzı eda eden bir kişi Ramazan dışında 70 farz eda etmiş kadar sevap kazanır’ şeklinde buyurmuş. Dolayısıyla Müslüman kardeşlerimiz bu Ramazanın feyzinden, bereketinden istifade etmek için zekatlarını daha çok Ramazan ayında vermiş oluyorlar” dedi.
Fitre konusunda ise kişilerin hassas davranarak Ramazan Bayramı sabahına kadar bu yükümlülüklerine yerine getirmeleri gerektiğini vurgulayan Öztürk, fitre miktarının bu yıl Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kişi başı 9,25 TL olarak belirlendiğini hatırlattı. Öztürk: “Fitre ise zekat gibi değildir ve Ramazan ayında verilir. Ramazan Bayramı namazına sağ olarak kavuşan herkesin fitre vermesi vaciptir. Nisap miktarı zenginliğe erişmiş olan herkesin fitresini vermesi gerekir. Buna yeni doğan çocukta dahildir. Bayram sabahı verilecek diye ise bir kaide yok. Malumuz Ramazan ayı içerisinde verilir hatta bayramdan önce verilmesi tavsiye edilir çünkü fakir fukara bayramlığını onula alsın diye. Veremeyen kardeşlerimiz ise bayram günlerinde de verebilir. Fitre miktarı ise bu yıl Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 9,25 Kuruş olarak belirlendi” diye konuştu.
Editör: TE Bilişim
