Efenim daha evvel de demiş idik; Çay deyip geçmeyin, biz Çay tiryakilerine de istirham ediyoruz gülüp geçmeyin diye..

Bizim için Çay; ilelebet arkadaş, sadık bir dost ve yar tadında muhabbettir..

Her platformda, her mecliste, dergahta, bargahta; misafirimizdir, baş tacımızdır..

Mesela biz kendisine öyle ihtiyaç duyarız ki, gözlerimiz daima onu arar, dilimiz damağımız birbirine dolanır ve en kısa yoldan, en kısa zamanda kendisine ulaşabilmek için canhıraş bir çaba içine gireriz..

Biz baklavanın ve bilumum tatlıların, kabak çekirdeğinin, çiğdemin, kuru incirin, gün kurusunun, fındığın, fıstığın hatta iskenderin, beytinin, ciğerin ve bilumum kebabın yanında inatla ve israrla Çay içeriz..

Leblebiyle Rakı içenlere inat biz leblebinin yanında da Çay içeriz! Zira leblebinin çay'a olan vefasını leb demeden anlarız.. Hele leblebiyle bira içenlere karşı leblebiye saygısızlıktır gerekçesiyle öfke ile kızarız..

Çay'dır bu, dokunulmazlığı da olacaktır elbette!

Çay'a yasak kimin haddine, Çay her yerde!

'Girilmez' yazılı en hassas toplantı odalarında, 'çok gizli' ibareli evrakların bulunduğu masalarda kendinizi göremezsiniz fakat Çay'ı hususiyetle görmeniz pek tabi mümkündür..

Yasamanın, Yürütmenin, Yargının; odacısının, şoförünün, müsteşarının, müdürünün hepsinin elinde, hepsinin dilinde, hepsinin zihninde..

Siyaset için kılımızı kıpırdatmayız ama Çay'ımızın korunması için Dernek, Vakıf kurarız, Sivil Toplum Kuruluşlarını, Medyayı ayağa kaldırırız, Spor Kulüplerine, Sanayi Odalarına, Üniversitelere ne bileyim işte Esnaf Kredi Kefalet'lere, Tarım Kooperatiflerine çağrıda bulunuruz, Büyük Millet Meclisi'ne yürürüz, iktidara manifesto çekeriz, olmadı Çankaya Köşk'ünde Muhafız Alayına 'çekil bakayım öte tarafa' dahi diyebiliriz!

Yeter ki kabarmaya dursun Çay'ımız!

Anasından ütü yapmasını öğrenememiş kıza sesimiz çıkmaz da, Çay yapmasını öğrenememiş kıza deyim yerindeyse kıyameti koparırız! Buna karşılık güzel Çay yapabilen hanımlardan ütü yapmalarını istemeyebilir hatta evlerin dip köşelerinde biriken tozları alabilir, 'yok daha neler' demeyin bu hususta bir adım daha ileriye gideriz ve cam dahi silebiliriz!

Evet biz tüm bunları Çay için seve seve yaparız..

Çay yapamayan bir kız nasıl tehlikeliyse aynı şekilde erkekte o derece tehlikelidir, sakıncalıdır hatta şüphelidir! Zira erkek dediğin kendi Çay'ını dağda, bayırda, sarayda, kumsalda büyük bir zevkle ve ustalıkla demleyebilendir, afiyetle içebilendir ve bu Çay dediğimiz Allah'ın lütfunu diğer insanlardan esirgemeyip onları da Çay'dan mahrum bırakmayandır..

Biz o erkeğin yolda yürüyüşüne, bakışına, konuşmasına, söz vermesine asla güvenmeyiz.. Velev ki uzun yola çıktık (Allah korusun) Çay içmese yolculuğu yarıda bırakırız, vasıtayı terk ederiz! Büyük büyük kârlı işlerin içine girsek ve kazanacağımızı bilsek biz o tip erkelerle ne e ticaret, ne yüz yüze ticaret, ne de evrak ticareti kesinlikle yapmayız!

Cola'nın canı cehenneme, Fanta'yı zaten bir halt saymıyorum, Pepsi'yi ise domuzlara dahi tavsiye etmiyorum, Bira'yı karnından konuşanlar içmeye davam etsin diyorum, Şarap'ı Ademoğlu terkedeli hayli zaman oldu lüzumsuz görüyorum, Rakı denilince ister istemez biraz düşünüyorum ancak oda bize hayat veremez, duyuyorum kulaklarımı çınlatıyor Maden suyu ama azizim seninde tadın ve keyfin bir yere kadar kusura bakma diyorum evet hepsini bir çırpıda öte tarafa itiyor, Çay'ın deminde kayboluyorum..

Peki ya Türk Kahvesi? İsminden ötürü paçayı kurtarıyor.. Ancak bir fincan Türk Kahvesinin kırk yıl hatırını unutmayacakların sayısı yok denecek kadar azaldığından yapacak bir şeyin olmadığını düşünüyor ve Çay ile mümkün değil kıyas içine girmiyoruz..

Arkadaş biz Çay'ı yalnızca zamanın derinliklerinde kalmış Kımız'la eş değer görüyoruz, gerisi hava cıva!

Efenim sözün özü Çay içiniz, güzel ve maharetli ellerden sıcak sıcak Çay içiniz, özellikle ince bel bardakta Çay içiniz farketmez kupa bardakta da içiniz ama Çay içiniz.. Olurda yolunuz Trabzon'a, Rize'ye düşerse ve önünüze süzgeçten geçirilmemiş bir bardak Çay konulursa sakın ola kızmayınız, gücenmeyiniz ve asla mahcup etmeyiniz size hizmet eden insanı; o şekilde, öylece ve afiyetle Çay'ınızı içiniz.. 

Yeter ki iyi demlensin, yeter ki ustaca yapılsın..

Ne diyoruz; size biçilen Çay'sız bir hayatsa, isyan et duvarları paralarcasına..!

Gök Tanrı Çay denilen nimeti bizlerden esirgemesin!
Gök Tanrı Çay deminde muhabbetimizi ve sevgimizi daim eylesin!