Türk Patent Enstitüsüne tescillettikleri 'Karaefe' isimli firmaları aracılığıyla dolmalık kuru patlıcanla Avrupa, Asya ve Avustralya'ya ihracata yılda 200 tonluk ürün hazırlayan Abdullah ve Turgay Karaefe kardeşler, patlıcan oymacılığından 600'den fazla ailenin gelir elde ettiğini ve kişi başına günlük 30-200 lira arasında para kazandıklarını söylediler. Mahallede günlük 50-70 ton arası taze patlıcan işlendiğini ifade eden firma sahibi Abdullah Karaefe, "İftar sofralarının vazgeçilmez lezzeti olan kuru patlıcan ve biber dolması bu yıl da Türk insanımızın bulunduğu tüm ülkelerdeki sofralarda yerini aldı. Geçen yıla oranla yüzde 20 artış gösteren patlıcan kurutma işlemi, olumsuz iklim şartlarına rağmen tüm hızıyla ve artan ürün çeşidiyle sürüyor" dedi.
GÜNEŞ GELEN LEZZET TALEP EDİLİYOR
Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerinin tamamına kuru patlıcan ihracatı yapan mahalleliler, iki yıl önce de Avustralya'da mutfaklara girmeyi başardı. Patlıcan oymacılığı sayesinde özel bir sektör oluştuğunu ifade eden Karaefe “Artan talepleri karşılamayabilmek için kamyonlar dolusu satın aldığımız yaş patlıcanları bu işle uğraşan ailelerin evlerine döküyoruz. 7'den yetmişe herkes oyma işleminden kurutma işlemine kadar aile içerisinde paylaşarak yapıyor. Genç kızlarımız çeyizlerini, kıyafetlerini ve harçlıklarını patlıcan oyarak elde ettikleri gelirle yapıyor. Son yıllarda hijyene ve doğallığa dikkat ederek oluşturduğumuz modern sistemlerle kurutma işlemini son derece sağlıklı bir şekilde yapıyoruz. Kurumsallaşmamıza bağlı olarak özel ambalaj sistemi de geliştirdik. Ürünlerin yurtiçi ve yurtdışına özenle ulaşmalarını sağlıyoruz. Güneşin doğal olarak kuruttuğu ve lezzet kattığı bu ürünlere ulaşamayan büyükşehir ve yurtdışındaki gurbetçilere lezzetimizi ulaştırmak için çalışıyoruz. Nazilli Uzun Yaşam Merkezi olarak ismini kanıtladı. Biz de bu uzun yaşama katkı sağladığına inandığımız, havası ve ürünlerini vatandaşlara ulaştırmak için çalışıyoruz. Karaefe ismini marka yapma çalışmalarımız son hızıyla devam ediyor. Marka tescilimizi yaptırdık ve ürünlerimiz yurt dışında Karaefe ismi ile satılıyor. Böylelikle de özellikle İstanbul'daki binden fazla süper markete ulaştığımız gibi Amerika, Avrupa, Asya ve Avustralya'da yaşayan Türk vatandaşlarımıza da ulaşıyoruz. Kısacası Türkler nerede varsa Karaefe ismiyle ürünlerimiz orada mutlaka bulunuyor. Güneşten gelen doğal lezzeti tadan yabancılar da yavaş yavaş kurutulmuş sebzelerimizden almaya başladı” diye konuştu.
ÜÇÜNCÜ KUŞAK MARKALAŞMAYA YÖNELDİ
Türkiye'de en verimli ve doğal patlıcan kurutma işinin, Nazilli Kaymakamı Caner Yıldız'ın, dünyada eşi benzeri görülmeyen özelliği nedeniyle 'Patlıcan Vadisi' ismini verdiği mahallelerinde yapıldığını öne süren Abdullah Karaefe, "Burada yaygınlaşan kurutma işi, mahallenin her tarafında yapılamıyor. Rüzgarın ve sıcaklığın uygun olduğu bir hava koridoru gerekiyor. Bu alanlar, 50-100 metre aralıklarda bile değişebiliyor. Bir yerde çok güzel kuruyan ürün, 50 metre aşağıda kurutulduğunda bir kısmı çürüyebiliyor. Bu mahallede bir kilometre eninde 7-8 kilometre genişliğinde değişik bir hava koridoru keşfedildi. Bu koridor içerisinde ailemiz 3 nesildir bu işi yapıyor. Önceden patlıcanı, biberi para etmeyen çiftçi şimdi bizim talebimize ürün yetiştiremiyor. Patlıcan kurusu ile başlayıp, fasulye kurusuna kadar giden bir ürün yelpazesi var. Kabak kurusu, dolmalık biber kurusu, bamya kurusu, dilimlenmiş patlıcan, musakkalık patlıcan ve son 4 yılda ise Amerika ve İtalya'dan gelen talepler doğrultusunda pizza sosu için domates kurusu da üretilmeye başlandı. Yıldıztepe’deki yılda sadece 3 ay süren kurutmada nemin ve sıcaklığın az olduğu özel kurutma alanını değerlendirerek 7 bölgede toplu kurutma alanı ile bazı evlerin çatılarında kurutma işlemi yapılıyor. Bir bölgede bir seferde 40-50 ton ürün kurutulabiliyor. Dolmalık Biber 5-6 gün, Patlıcan Kurutması ise 2-3 gün sürüyor. Mahallede yılda yaklaşık 1000 ton kurutulmuş sebze yapılıyor. Son bir yıldır da deneyerek öğrendiğimiz ve mahallemizde verimli şekilde kurutamadığımız sivri biber kurutma işlemini ise biberin özelliğinden dolayı 600 rakımlı Ketendere köyünde yapıyoruz. Nazilli'de 10 bin tona yakın yaş sebze burada işleniyor, kurutuluyor. Verimli şekilde kurutarak elde ettiğimiz bin tonluk ürünü de yurt içi ve yurt dışı piyasaya veriyoruz. Hormonsuz olan ürünlerimiz tamamen organik" dedi.
İzmir haber
Editör: TE Bilişim