YENİ ANAYASA ÇAĞRISI
Yeni bir anayasanın hemen yapılması gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, "Bu parlamentonun en temel vazifesi, yeni bir anayasa yapmaktır, Türkiye'deki siyasal sistemin reformunu sağlamaktır. Halkın bu amaçla oy verdiği parti, ne yazık ki anayasa konusunda yine benzer tartışmalarla, kısır tartışmalarla anayasa meselesini bir tarafa bırakacaktır. Türkiye bu parlamentonun biran önce yeni bir anayasa yapması için yeterli toplumsal iklime sahiptir. İklimi bozuk olan milletin kendisi değil, iklimi bozuk olan parlamentonun kendisidir. Biz mart ayının başından beri 'Kavgayı bırakın, yeni anayasayı yapın' şeklinde bir kampanya başlattık. Haziran ayına kadar bu kampanyamız sürecek" dedi.
SURİYE UYARISI
Suriye konusunda zamanında kendilerinin dinlenmediğini belirten Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Sakalım yok ki lafım dinlensin. Bu fakir 2 Ağustos 2011 tarihinden itibaren Suriye konusundaki duyarlılıklarımızı ve uyarılarımızı bütün kamuoyu ile paylaşıyoruz. Suriye meselesinde maalesef Türkiye sıcak ortamın içersine çekiliyor. Türkiye, Suriye ile sıcak ortama girerse, bu bölgede bir bölgesel mezhep savaşının başlangıcı demektir. Türkiye'nin daha yeni yıkılan etrafındaki soğuk savaşın duvarlarını yeniden kendi etrafına örmesi demektir. Suriye'de maalesef öngörülerinde hükümet, Amerikalılar ve
batılılar yanılmıştır. Bu meseleyi bölge dışı ülkelerin karışmasını önlemek zorundayız. Amerika ve Rusya'nın Suriye meselesinde ne işi var? Bölge ülkeleri bu meseleyi çözmek zorunda. Onun içinde bu bölgenin iki büyük devleti olan Türkiye ve İran başta olmak üzere, bütün bölge ülkelerinden oluşacak bir üst düzey barışı sağlayan bir heyeti kurulmalıdır. Böylece Beşar Esad yönetimini bir barış sürecine zorlayabilirdi."
KAYIP GAZETECİLER
Suriye'de kaybolan gazeteciler için girişimlerinin olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Suriye'de kaybolan gazeteci Adem Özköse ve kameraman Halit Coşkun'un serbest bırakılması için bir takım girişimlerde bulunduk. Türkiye'nin de bir takım girişimlerde bulunduğunu biliyoruz. Türkiye ile Suriye arasında şuanda son derece gergin bir ilişki söz konusu. Her iki arkadaşımızın sağlıklı olduğu bilgileri geliyor ama bunların hiçbiri kesin bir bilgi değil. Bu gençler Suriye'de tutuluyor. Muhtemelen Suriye, bunu bir
yarı savaş durumunda olduğu Türkiye'ye karşı pazarlık olarak kullanmak isteyecektir. Biz de dikkatle ve titizlikle bu konuyu takip ediyoruz" diye konuştu.
SİVİL ŞEHİTLİK
Sivil şehitlik konusunda değerlendirmede bulunan Kurtulmuş, "Bizim kültürümüzde şehitlik ve gazilik, yüksek mertebelerdir. Sivil şehit, devletin şehidi veya başka bir şehit türü olmaz. Biz hiç kimseye şehitlik mertebesi vermeyiz. Şehitlik resmi bir sıfat değil, ilahi bir sıfattır. Allah'ın verdi bir sıfattır. Devlet kimseye 'sen şehitsin' demez. Devletin güvenlik sağlamaması dolayısıyla, bir takım karanlık suikastlar dolayısıyla öldürülün ve hayatını kaybedenlere devletin verdiği bir şehitlik olarak
değil, bunu bir sosyal fondan istifade etmesi olarak görmek lazım. Buna belki başka bir isim takmak gerekir. Çünkü bu anlamda başka tartışmalar gelecek. Ben bunu biraz daha genişletiyorum. Devletin yolunda şehitlik olmaz, Allah yolunda şehit olanlar olur. Bizim atalarımızın Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda ve birçok gencimizin şehit oldukları gibi" dedi.
Editör: TE Bilişim