Gelişim uzmanı Adil Maviş de yaptığı konuşmada dikkat eksikliği üzerinde dururken şunları söyledi: “Hepimizin ortak özelliği öğrenmek. Günümüzün 10 saati ders ve öğrenmekle geçiyor. Sandalyeye oturduğunuzda evde ders çalışmak istemiyor, isteksiz davranıyorsunuz. Bu sorun değil mi? Bunu kimse sorun edinmiyor farkında olmadan.
Aileniz sizden ne istiyor? ‘Ders çalış, adam ol, ayakların yere bassın’, ‘Bunu sizin iyiliğiniz için söylüyoruz’ diyorlar. Ev ortamında anne babanın, ‘hadi yavrum dersine çalış’ ve ‘bizim zamanımızda şöyle yapardık’ telkinleri ile kafanız mı şişiyor. Ama kafamız nerede, TV’de hangi program var, beğendiğim dizi de ne oldu acaba, cep telefonuna arkadaşınızdan gelen mesajlar. Acaba arkadaşım facebooktan, twitter’den nasıl mesaj atmış, neyi beğenmiş diye kafanız orada olduğunda sizin ders yapma isteğiniz ortadan kalkıyor. Çünkü aklınız ders çalışmakta değil, onlar da öğretmene ayrı mazeret, anne babaya ayrı mazeret ve çeşitli bahaneler. İşte ondan sonra dikkat eksikliği dediğimiz ve pek çok deneme sınavları yapıldığı halde bildiğiniz soruya cevaplayamama mazeretleri, Heyecan, dikkatsizlik, birebir katılamama (bakar kör) dediğimiz mazeretlerle sınavlarda da soruyu okuduğu ve bildiği halde yanlış şıkkı cevaplama bunlardan kaynaklanıyor. Bunun için öncelikle ders çalışacağınız zaman düşünceniz derste olacak. Ders bittiğinde de düşünceniz eğlence ise eğlence, müzik ise müzik, kitap okuma saati ise kitabı doğru dürüst okuma, İnternet ise onu zamanında değerlendireceksiniz. Ders çalışırken kafanız başka yerde ise, dikkat eksikliği oluşacak ve ders çalışmak istemeyeceksiniz. Her şeyi zamanında ve yerinde yapmak önemli”
Bu arada, bazı öğrencilerin cep telefonları ile ilgilenmesi dikkatlerden kaçmadı.
Editör: TE Bilişim
