“BAĞIŞÇI OLMAK ZOR DEĞİL”
Doç. Dr. Şehmus Özmen, bağışçı olmanın zor olmadığını belirterek, “Organ bağışı için kişinin 18 yaşını geçmiş, sağlıklı ve akli dengesinin yerinde olması yeterlidir. Sağlık Bakanlığının organ bağışı için yaptığı çalışmalar sonucu, kişinin bağış için bir nakil merkezine ya da hastaneye başvurması ve ben organlarımı bağışlamak istiyorum demesi yeterli olacaktır” şeklinde konuştu.
“BAĞIŞÇILAR SAĞLIKLARINA DAHA FAZLA DİKKAT EDİYOR”
Doç. Dr. Şehmus Özmen, bağışçıların sağlıklarına daha fazla dikkat ettiği için toplum ortalamasına göre daha uzun yaşadığını söyledi. Özmen, “Böbrek bağışçıları için yapılan araştırmalarda, bu kişilerin toplum ortalamasından daha uzun yaşadığı ortaya çıktı. Bunun en büyük nedeni, bağışçıların ruh hallerinin, bir insana hayat bağışlamış olmanın getirdiği bir hissiyat ve bağıştan sonra sağlıklarına, yaşam tarzlarına daha dikkat etmeleridir. Böbrek yetmezliği hastalığına yakalanmamak için tabii ki, öncelikle onun önlemini almak gerekiyor, özellikle bol su içmek büyük önem taşıyor. Kronik böbrek hastalığından korunma ve hastalığın ilerlemesini önlemede en önemli faktör su tüketimidir. İştahsızlık ve yetersiz beslenme, ishal ve kusmaya bağlı sıvı kayıplarına dikkat edilmeli, vücudun susuz kalması önlenmeli ve kaybedilen sıvı yerine konulmalıdır. Kan basıncı kontrolü en önemli hedeflerden biridir. Tansiyon düşürücü ilaçlar da ACE inhibitörü ARB grubu ilaçlar koruyucu özelliğe sahiptir. Tuz tüketimi azaltılmalıdır. Kan şekeri, kan yağları ve kansızlığın kontrolü takip edilmelidir. Sigaranın bırakılması kronik böbrek hastalığının ilerlemesini engelleyen önemli bir faktördür. Fiziksel aktivite artışı ve vücut ağırlığının kontrolü diğer alınabilecek önlemlerdir. Kronik böbrek hastalığına yakalanan veya yüksek risk altındakilerin düzenli olarak nefroloji uzmanınca izlenmeleri gereklidir” ifadelerini kullanıldı.
Editör: TE Bilişim